matesis
dedas

Katarlı (Bunketter) Köyünde Sosyal Hayat! Katarlı Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Katarlı Köyü nereye bağlı?

İlçe merkezine 14 kilometre uzaklıkta olan Katarlı'ya ilk gelişimizdi. Bektaş, Demirci, Başak ve Yaylım Köylerine komşu olup büyükçe bir höyüğün etrafındaki düzlüğe kurulmuş olan köye, Yaylım tarafından geldik. Üzerinde bulunduğumuz asfaltın sağında bulunan 300-400 metrelik ham yoldan köy okuluna ulaşmaya çalıştık ama nafile! Yağan yağmurun ardından çamur deryasına dönmüş olan yolun ilk metrelerinden sonra okula ulaşamayacağımızı anlayıp geri dönmek zorunda kaldık.
  • 11.08.2021 12:30
Katarlı (Bunketter) Köyünde Sosyal Hayat! Katarlı Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Katarlı Köyü nereye bağlı?

  Çocukların okula gidiş dönüşlerini merak ederek dönüş yaptığımız noktada, bahçeli bir ev çarpmıştı gözümüze. Evin bahçesindeki zeytin ağaçlarının etrafı arı kovanlarıyla kuşatılmıştı. İşte bu arı kovanları, asli görevleri olan bal yapma yerine zeytin ağaçlarının bekçileri gibi duruyorlardı.

   Üzerinde iki harabe yapı bulunan höyüğün etrafındaki kerpiç evlerden müteşekkil olan Katarlı'yı, bir başka zamanda ziyaret etmek üzere terk ettik.

    Katarlı'ya ikinci gelişimiz, Güngören Köyü tarafından oldu. Köy öğretmeni, günlük dersini bitirmiş ve servis aracıyla ilçe merkezine dönmüştü. Çocuklarsa, koyun sürüsünü otlatmakta olan çobanın bulunduğu höyüğün sırtlarında oyun halindeydiler.

     % 85'i okur yazar olan köylü ile ilgili olarak ve bu anlamda yapmamız gereken çalışmayı yapamadığımız okulu gerimizde bırakarak köy muhtarını bulmak için köy içine girdik.

   Köy içinde sorup bulduğumuz köy odasının kapısında bizleri karşılayıp konuk eden kişinin, o an için köyde bulunmayan muhtarın ağabeyi olan Abdulselam Turan olduğunu, tanışma ve hal hatır faslında öğrendik.

   Oturduğumuz köy odası, yöremize özgü konukseverliğin yansıdığı sıcaklıkla dolup taşıyordu. Bizlere sağlanan bu sıcak ortamın verdiği rahatlıkla sorularımızı sorduktan sonra, sözü Abdulselam Turan'a bıraktık.

   Geçmişten gelen göreneklerin yaşatıldığı Katarlı'da, tarım ve hayvancılıkla beraber nakliyecilikle geçinen 200 kişilik bir nüfusun 40 hanede barındığını öğrendik ilk olarak.

   Köyün bu gününü dinlememizin ardından; çanak, çömlek, eski mezarlar ve küçük heykelcikler gibi çeşitli medeniyetlere ait buluntuların varlığını duymamız, bizler için bir sürpriz olmuştu. Gerek hiristiyan ve gerekse Müslümanların yaşamış olduğu köyde bulunan höyüğün tepesindeki cami harabesi ise, bu sürprizi pekiştirmişti.  

   Katarlı, tarihi dokusu olan bir köydü. Bunu anlamıştık.

   Köyün eski olduğunu kanıtlamak istercesine, elinde bulundurduğu bir kaç parçalık çanak çömleği de bizlere gösteren Abdulselam Turan'ın ikram ettiği kahvelerden sonra, hep birlikte köy odasından ayrıldık. Geçmişten günümüze uzanan bir ışık olarak yorumladığımız birkaç parça çanak çömlekle beraber köy odasının girişini süsleyen ve dış deseninden dolayı vazoya benzettiğimiz küpü resimlememizin ardından höyüğün yolunu tuttuk. Sohbetimiz, höyüğe tırmanmaya başladığımız sırada da devam ediyordu.

    Köyün, bilinen ilk isminin 'Ebu Kattat' olduğunu söyleyen Abdulselam Turan, bu isimi İslam fütühatı zamanına dayandırıyordu. Peygamberimiz Hz. Muhammed'in eshaplarından olan Halit Bin Velit'in ordularında komutan olan Ebu Kattat'ın orduları, yöremizi fetheder. İşte bu fetihten sonra, köyün ismi de Ebu Kattat olur.

   Bir başka söyleme göre de,  İslam fütühatı zamanında bölgeye gelen Ebu Kattara (Kervancıbaşı), köy yerinde şehit olur. Halen de höyüğün tepesinde harabesi bulunan cami, Ebu Kattara'nın anısına inşa edilir. Köyün ilk ismi de Ebu Kattara'dan kaynaklanmaktadır.

   Bu iki söylemden hangisi doğrudur bilinmez ama höyüğün tepesindeki manzaranın güzelliği, yine tepede bulunan caminin harabeleri kadar doğruydu. Elimizdeki makinalarla cami harabesini ve ardından Katarlı'yı, gönlümüzce resimledik.

   Höyüğün tepesinden aşağılara doğru başlayan yürüyüşümüz esnasında ise günümüz köylüsünün geçmişini dinledik.

   Yaklaşık olarak 200 yıl öncesinde Bingöl tarafından Kızıltepe Ovası'na gelen ailenin bir ferdi olan Mehmet Turan adındaki şahıs, 1920 yılında köy yerine gelerek ilk evi inşa eder. Günümüz köy halkı da bu şahsın torunlarıdır.

    Abdulselam Turan'ın bizlere anlatacağı bir şey kalmamıştı. Israrla yaptığı yemek teklifini kabul edebilecek zamanımız yoktu. Her şey için teşekkür ederek köyden ayrıldık.

   Ebu Kattat'tan Mehmet Turan'a kadar geçen zamanlara tek başına tanık olmuş höyüğün yol tarafındaki sırtlarında, yeni dikilmiş çam ağaçları vardı. İşte bu çam ağaçlarına takılı kalan gözlerle uzaklaştık, Katarlı'dan…

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz