Tanrıverdi (Şemmoka) Köyünde Sosyal Hayat! Tanrıverdi Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Tanrıverdi Kürekli nereye bağlı?

Karadoğan ve Karatepe mezralarıyla beraber 493 nüfusu 45 hanede barındıran Tanrıverdi köylüsünün tek uğraş alanı tarım.

İlçe merkezine 23 kilometre mesafe ile Akyüz, Yaşar ve Salkım köylerine sınır olarak 1931 yılında Şemmoka ismiyle Hacı Ömer Çelebioğlu tarafından kurulan ve 1972 yılında muhtarlık olmasının ardından Tanrıverdi ismini alan köye gittiğimizde bir sürprizle karşılaştık. Bu sürpriz, köyün kurucusu olan Hacı Ömer Çelebioğlu'nun hayatta olan kardeşi 83 yaşındaki İsmail Çelebioğlu'nun ta kendisiydi. 48 yaşındaki yeğen Hıdır Çelebioğlu ile İsmail dedenin anlattıkları başlı başına bir kitap olabilecek nitelikteydi…

       Aslen Mardin merkez nüfusuna kayıtlı olan ve halen de Mardin'de ikamet eden İsmail dedenin babası olan Abdullah Çelebi'nin sahip olarak, ikamet ettiği ilk yer Eşme Köyü'dür. 1925 yılında boy gösteren Şeyh Sait isyanının bastırılmasından sonra, devlet tarafından istimlak edilen Eşme Köyü'nün sahibi olan Abdullah Çelebi ise 1927 yılında sürüldüğü İstanbul'a 5 çocuğuyla beraber gider. İşte bu beş çocuktan biri olan İsmail dede, babası tarafından Beşiktaş Şark İdadisi'nde, anasınıfına yazdırıldığında ise 5 yaşındadır. Yazılıp bir dönem devam ettiği okulun bir ömür boyu etkisinde kalan ve bu etkiyle 5 yaşından beri Beşiktaş futbol takımının fanatiği olan İsmail dede, İstanbul'da geçirdiği altı ayın ardından, babasından ayrı olarak ve ağabeyleriyle beraber Mardin'e döner. İlkokulu Mardin'de, ve bugün bile kampanyalara konu ettiğimiz kızlarla beraber okuyan  İsmail dedenin babası olan Abdullah Çelebi'nin Mardin'e dönüşü ise, devletin 1929 yılında çıkardığı afla gerçekleşir.

    Eşme'de istimlak edilen topraklarına karşlık olarak ve İstanbul'da kalması koşuluyla Bebek sırtlarındaki 800 dönüm araziyi öneren devlet yetkililerinin bu önerisini reddeden Abdullah Çelebi, bir anlamda altın kafesi elinin tersiyle iterek özlemini çektiği Mardin'e döner ve oğlu Ömer'in Şemmoka adıyla kurduğu Tanrıverdi'ye yerleşir.

    İlk sürüldüğü yıl içinde İstanbul'u çok seven Abdullah Çelebi, sürgünden 6 ay sonra Mardin'e dönen ve Tanrıverdi Köyü'nü kuran oğlu Ömer'e haber göndererek; Numa adındaki tayının Atatürk'e hediye edilmek üzere Ankara'ya gönderilmesini istemesi ve bu isteğinin oğlu tarafından yerine getirildiğini duymak ise hakikaten çok etkileyiciydi. İşte bu etkiyle ayrıldık Tanrıverdi Köyü'nden…