tatlidede

Mardin Projeleri (Beklenti-Sıkıntı ve Talepler)

Mardin Projeleri (Beklenti-Sıkıntı ve Talepler)
                     Mardin Projeleri (Beklenti-Sıkıntı ve Talepler)
            Mardin’den bahsederken ve ilk söze başlarken (Kadim şehir,Tarihi şehir,Tarım ve Turizm şehri) diye başlarız gururla... Bu gerçek terimlerin yanına yine gururla koyacağımız çok daha fazla güzel özelliği olan Mardin’in, kültürü,insanı-insanlığı,yaşam tarzı,dilleri ve yaşam dinleri de cabası.Yazarken ben kendim, görmediğim,bilmediğim yada dile getirmeyi unuttuğum  başka harika yönleri olduğuna inanıyorum.İnsanın böyle bir memleketi,şehri ve yaşam yeri olması tarifsiz artı ayrıcalık ve nimet olsa gerek.Bundan dolayıdır ki, bu şehrin insanı ve içinde yaşayanlar  çok şanslı olduğunu kabul etmesi gerekir.Ben ve sizler nice yaşam zorluğu olan,imkansızlıklarla dolu şehirler biliyor ve görmüşüzdür. 
           Şimdi yazıyı okumaya başlayanlar bu adam” neden bahsediyor,sözü nereye getirecek” diye içinizden bir soru geçtiğini tahmin eder gibiyim.Hadi asıl konumuza girişimizi yapalım ve niyetimizi belli edelim o vakit…
           Yukarıda güzel yönlerine değindiğim Mardin hep böyle güllük-gülistanlık mıdır? Tabi ki,HAYIR. Yaşam zorluğu,eksikliği ve insanlarının offff dediği yönleri yok mudur? Tabi ki, VARDIR. Bugünkü yazımı kısa tutarak bunlardan birkaç tanesine değineceğim.
1-Şehrin bir çok yerinde yapılacak olan “ Battı-Çıktı Projeleri” Ben bu projeleri desteklerken ve şehir trafiğine  artı katkı sunacağına inanan biri olarak.Bu projelerin kısa vadeli düşünerek yapılmasına da karşıyım.Bunu Mardin için bir eksiklik olarak okuyorum.Madem ki projeyi çiziyorum ve onaylatabiliyorum, 10 yıllık değil 50 yıllıktan daha uzun zamanı karşılayabilecek olmalıydı.Paylaşılan resimlerinden  esinlenerek bu yorumları yapıyorum.Gelişen dünya,gelişen Türkiye ve gelişen Mardin’e çok kısa bir süre sonra bu battı-çıktı projeleri yetersiz olacak diye düşünüyorum.Hayırlısıyla şu anda başlama safhasına getirip , kazım işleri başlamış, zaten dar caddeleri olan-engebeli zemine sahip ve çevre yolları olmayan güzelim Mardin, biraz zorluğa,toz yutmaya,trafik sıkışıklığına katlanacaksın.Biraz sabır diyorum.
2-Birinci Cadde esnafın durumu,esnaf kan ağlıyor tabirleri çok kullanılıyor,trafikten,alışverişten ve ticaret yapamamaktan ve daha farklı konulardan  muzdaripliğin yanında şikayetçi.Ben 1. Cadde ile ilgili meselenin işleyişinin resmi yönünü,varsa farklı bir hazırlık aşamasını ve oradaki yaşam hakkında doğrusu fazla bilgi sahibi değilim.Ondan dolayı yorum yapmadan sadece “İlgililer” yetkililer bu yazıyı okursa böyle bir şikayetin olduğunu bilmeleri açısından dile getiriyorum.Başkaları da benden önce çok defa konuyu ele almıştı.Benimkisi kaçıncı baskı olur bilmiyorum.Bundan dolayı beni bağışlayın konuyu sıcak tutmaya çalışıyorum ..
3-4-5 vs başlıklar…Vazgeçtim bugün bu iki konu yeterli diyor ve sonuç kısmına geçiyorum.
SONUÇ: Hayat öyle sanıldığı kadar kolay değildir.Kolay olsa bir anlamı olmazdı.Her işin bir bedeli vardır.Bu bedeller bazen ağır-bazen hafif olur.Sabır ve zaman her şeyin ilacıdır.Gülü seven dikenine katlanır derler.”Zehri önemli kılan dozu dur.” Umutla ve iyi niyetle Mardin için iyi şeyler yapılıyor ve yapılacağına inanıyorum. Yazının sonunu şu “fıkra gibi okuyacağınız,SÖZÜN ÖZÜ” ile bitireyim. “Ahbapları Nasredddin Hoca’ya, “Burnun hangi tarafta? Diye sorarlar.Hoca da ensesini  gösterir.Bu davranışa  hayret  edip: “Senin burnun orada mı? Tamamıyla aksini gösteriyorsun”  dediklerinde Nasreddin Hoca şöyle cevap verir:” Bir şeyin aksini bilmeyen, aslını ve doğrusunu bilemez.” der. Bizlerde konulara,durumlara ve olayların aslını bildikten sonra,yorum yaparsak sağlıklı bir yol izlemiş oluruz,,,,Tavsiyesiyle,,,Kalın sağlıcakla.

Yorum Yaz