Kılduman Köyünde Sosyal Hayat! Kılduman Köyü Nerede? Nasıl bir köy? Kılduman Köyü nereye bağlı?

Bahar aylarının ilk günleriydi. İlçe merkezine 7 kilometre mesafesi olan Kılduman Köyü, günlük çalışma alanımızdaki ilk uğrak yerimizdi. Topraktan can almışlığıyla yemyeşil duran tarlaların arasında uzanan yollarda seyreden aracımız, bizleri gideceğimiz yerlere ulaştırmak için sabırsızlanıyordu sanki.

    Kızıltepe – Viranşehir karayolunun yaklaşık olarak dördüncü kilometresinden sağa kıvrılan yola girdiğimizde, Kılduman'a ulaşmak için 2-3 kilometremiz kalmış ve yeşil bir denizin içinde yüzüyor gibiydik. Yolla birlikte uzayıp giderken Kılduman'a da uğrayan dere ise, yeşilin doğaya kattığı güzelliği tamamlıyordu. İşte bu derenin üzerindeki geçişi sağlayan minik köprüyü, altından geçmiş ve geçmekte olan suları düşünerek geçtik. Köprüden sonraki yolun her iki yakasında bulunan üzüm bağları, köyün girişine kadar uzanıyordu.  Bu bağları kendisine oyun alanı olarak seçmiş olan 3-4 yaşlarındaki bir çocuk, etrafını kuşatan köy tavuklarıyla oyun halindeyken giriş yaptığımız köy, çok sakindi.  Köy çıkışının sağ tarafında bulunan okulun etrafa açık bahçesi ise, köyün sükunetini bozmak isteyen bir edayla oyun oynayan çocukların çıkardıkları seslerle dolup taşıyordu. İşte o seslerin çınlattığı kulaklarla girdik, köy okuluna.

--relam--

    Sıcak yazları ile ılık kışlarının sağladığı olanaklarla tarım, hayvancılık ve nakliyecilik yapan köylünün, geçmişten gelen göreneklere bağlılığını,

    30 hanede yaşayan 550 kişilik nüfusunun % 85 oranda okur yazar olduğunu, okulda görevli öğretmenden öğrendik. Geriye kalan % 15 oranındaki okumaz yazmazlıkla mücadele planımızı konuşmamızın ardından, köy muhtarı ile konuşmak üzere okuldan ayrılarak köyün içine doğru girdik. Aradığımız muhtarı bulamadık ama, yüksek su deposunun dibinde rastladığımız köylü kadının yardımıyla, tarlada traktör kullanmaktayken çağırttığımız Zeynettin Zamur, muhtarın oğluydu ve babasını aratmadı bizlere.

   Kılduman ve Kılduman köylüsü ile ilgili sorularımıza, kendimizi tanıtmamızın ardından geçtik. Karşılıklı olarak kaynattığımız hal hatır sohbetinin arasında, Zeynettin Zamur'dan dinledik Kılduman'ı…

   Şu anki köy yerinin yeni olduğunu, en yaşlılarının bile tarihini bilmediği eski köy yerinin ise dere yatağının kıyısında bulunduğunu dinledik ilk olarak.

   Kızıltepe'nin ilçe olarak Mardin'e bağlandığı yıllarda muhtarlık olan şimdiki köy yerine ilk gelen kişi ise, yaklaşık olarak 100 yıl önce Sultan Şeyhmus tarafından gelen Melle Faraç adlı bir şahıstı. Yaklaşık 60 yıl önce Mardin Zınnar'dan gelen ve Melle Faraç'tan satın aldıkları bu köye yerleşen şimdiki köy halkının tamamen akraba olduğunu dinlememizin ardından alacak notumuz kalmamıştı. Esinleşerek bindiğimiz aracımızla Demirler Köyü istikametine doğru harekete geçtik.

   Köyün girişinde olduğu gibi çıkışta da bulunan üzüm bağlarının henüz çiçek açmış olan badem ağaçlarıyla çevrelendiğine tanıklık ederken, eski yerleşim yerindeki Kılduman'ı düşünüyorduk…

MEHMET BEDİ DEMİR / MARDİN LİFE