diorex
Dedas

Mardin’i gezmek için en az üç gün ayırın

Kadim bir kültürü barındıran Mardin’i merak edenler için Şehir bir gerdanlık misali bir kartpostal gibi duruyor.

  • 29.01.2024 11:08
Mardin’i gezmek için en az üç gün ayırın

Mardin’e gitmek için tavsiye edilen uygun aylar ilkbahar ve sonbahar aylarıdır. Böylece yazın kavurucu sıcaklarından ve kışın aşırı soğuklarından korunup, keyifli bir gezi yapabilirsiniz.

SICAKKANLI İNSANLARIN YAŞADIĞI AÇIK HAVA MÜZESİ


Mardin kültür turlarının başında gelen bir şehir. İnanç ve medeniyetlerin harmanlandığı; camilerin, türbelerin, kilise ve manastırların kendine has mimarisiyle arzı endam ettiği güzel bir şehir. Misafirperver, sıcakkanlı ve güler yüzlü insanlarını da hesaba kattığınızda, gezmek görmek için çok sebebiniz var demektir.
Bölgede yapılan kazılarda, M. Ö. 4500’den başlayarak klâsik anlamda yerleşim gördüğü belirlenen Mardin; Subari, Hurri, Sümer, Akad, Mitani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Makedonya, Abgar, Roma, Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı döneminden birçok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir.

Image description

Bir dönem Bediüzzaman Hazretleri’ni de misafir etmiş olan Mardin’in sokaklarında zaman tünelinde geziyormuş hissine kapılmamak elde değil. Zaman duruyor, her şey susuyor ve insan eliyle taşa yazılan tarihin, şiirin senfonisi başlıyor. Bu sessiz koro sizi alıp uzaklara, ötelere götürüyor.

Image description

Image description

Image description

 

 

MOZAİK ŞEHİR: MARDİN


Ayrıca Türkçe, Kürtçe, Arapça ve Süryanicenin konuşulduğu bir mozaik şehir Mardin. Gezilecek çok yer var, ama zaman kısıtlı. Onun için en başta söyledik; Mardin’i gezmeye bir gün yetmez. Turizm şirketleri de en az üç günlük turlar düzenliyor.

Image description

Gezilecek yerlerin sadece adını sayalım ki, meraklısı araştırsın ve en iyisi gidip yerinde görsün. Mardin bir açık hava müzesi, ama siz gelirseniz Mardin Müzesini ve Mardin Sabancı Kent Müzesi’ni mutlaka görün. Mahalli yemekleri ve ‘asir’ denilen limonata benzeri içeceği mutlaka tadın. Gümüş ve tespih merakınız varsa burası tam size göre. Mardin’e has İmlebbes (üzeri kaplanan, örtülen) denilen mavi badem şekeri ise bağımlılık yapacak kadar lezzetli!

Image description

Image description

Image description

 

Image description

 

 Image description

GEZİLECEK YERLER


Mardin Kalesi: Şehre ev sahipliği yapan kale; muhteşem Mezopotamya Ovasını seyre dalarken şahit olduğu tarihi hadiseleri düşünür gibidir. Buradan ovaya bakmak, insana deniz ve sonsuzluk hissi vermektedir.

Medreseler: Zinciriye Medresesi ve Kasimiye Medresesi. Zamanında dinî eğitimle birlikte; fen ilimlerinin de tahsil edildiği, mimarisi ile de göz kamaştıran bu eğitim kurumları bizlere eski günleri fısıldıyor.

Image description

Camiler: En başta Ulu Cami’yi zikretmek gerekiyor. Mardin’in en eski camisidir. Şehidiye Camii aynı zamanda medrese olarak inşa edilmiş. Özellikle minaresi harika bir taş işçiliği örneği sergiliyor. Melik Mahmut Camii, Latifiye Camii, Reyhaniye Camii, Necmeddin Camii (Sarı Cami), Emineddin Camii, Şeyh Çabuk Camii, Şeyh Salih Camii, Nizameddin Begaz Camii, Hamidiye Camii, Süleyman Paşa Camii ve son dönemde yapılan Kasım Tugmaner Camii’ni vaktiniz olduğu ölçüde ziyaret edebilirsiniz.

Kiliseler ve manastırlar: Meryem Ana Kilisesi ve Patrikhane, Kırklar Kilisesi, Mar Yusuf Kilisesi ve yakın köylerde bulunan tarihi kiliseler ilgi alanına göre gezilebilir.

Mardin Deyrulzafaran Süryani Manastırı: Manastır günümüzde de aktif olarak kullanıldığı için, rehberle ve gruplar halinde gezilmesine izin veriliyor. Rivayete göre güneş tapınağı olarak inşa edilmiş. Midyat’ta bulunan Mor Gabriel (Deyrulumur) Manastırı da halen Süryani Cemaati tarafından okul ve yurt olarak kullanılmaktadır.

Dara Antik Kenti: Eski Mezopotamya’nın en önemli kentlerinden birisi olan ve Mardin’e 30 km. uzaklıktaki Oğuz Köyü’nde yer alan Dara’yı başka bir zamana bıraktık. Anlatılana göre; kent içinde kilise, saray, çarşı, zindan, tophane ve su bendi kalıntıları halen görülebilmektedir.

 Image description

HZ. İBRAHİM’DEN BU YANA SÜRYANİLER

Anlatıldığına göre Süryanilik bir din gibi bilinse de, aslında kadim bir milletin adıdır. Hz. İbrahim’e kadar tarihlerini götürüyorlar. Daha sonra Hıristiyanlığı kabul etmişler ve farklı mezheplere ayrılmışlar. Süryânî kilisesinde ibadetlerin başında namaz ve oruç gelir. “Sıloto” (sıloso) denilen namaz Hz. İsa ve havârilerden kalma bir ibadettir.
Uzun sözün kısası; imkânı olanlar, mutlaka bu güzel şehrimize gelmeli ve Mardin’de en az üç gün kalarak tarih, kültür ve inanç havasını doya doya teneffüs etmelidir.

Süryânî neye tapar?
 
Türkiye'deki Süryaniler arasında baskın olan Hristiyan mezhebi Süryani Ortodoks Kilisesi'dir ve 15.000-20.000 takipçisi Süryani olarak adlandırılmaktadır.
 
 
Süryaniler hangi peygambere inanıyor?
 
 Süryani'ler Hz İsa'dan sonra 38 yılında Hristiyanlığı kabul etmişlerdir.
 
 
Süryanilerin kökeni nereden gelir?
 
Süryaniler (Süryanice: ܣܘܪܝܝܐ, Suryoye), Mezopotamyalı Sâmî kökenli bir etnik gruptur.
 
Süryanilerin kutsal kitabı nedir?
 
 Ebla merkezinde bulunan Süryanilerin 2. asırda Hristiyanlığı kabul etmeleriyle Süryani kültürü Yunan kültürüyle de harmanlanıp güçlü ve zengin bir edebiyat meydana geldi. En önemli eser, Kutsal Kitap'ın Peşitta adı verilen Süryanice çevirisidir.
 

SÜRYANİLİĞİN DİNİ MERKEZİ DEYRU’Z-ZAFARAN*

 Deyrulzafaran Manastırı ve Matbaa

Kubbeleri, kemerli sütunları, ahşap el işlemeleri, iç ve dış mekanlardaki taş nakışları ile insanın ilgisini çeken Deyrulzafaran Manastırı, uzun tarihi boyunca Süryani Kilisesi’nin dini eğitim merkezlerinden biriydi. Bölgeye ilk matbaayı getiren kişi de yine bu Manastır’da patriklik yapan ve 1895’te vefat eden 4. Petrus’tur. 1874 yılında İngiltere’ye yaptığı bir ziyaret sırasında satın aldığı matbaayı 1876 yılında manastıra getirtti. Matbaada 1969 yılına kadar başta Süryanice olmak üzere Arapça, Osmanlıca ve Türkçe kitaplar ile 1953’e kadar Öz Hikmet adında aylık bir dergi basılıyordu. Matbaadan geriye kalan parçaların bir kısmı manastırda diğer bir kısmı da Mardin’deki Kırklar Kilisesi’nde sergilenmektedir.

Manastır bugün de Süryani Kilisesi’nin önemli dini merkezlerinden biridir. Mardin Metropoliti’nin ikametgahı olan Deyrulzafaran Manastırı, dünyanın dört bir yanına dağılmış Süryaniler tarafından dua ve bereket almak için ziyaret edilir. Yine binlerce yerli ve yabancı turist, kısa veya uzun bir yol kat ederek manastırı ziyaret etmektedirler.

 

 Kızkalesi arkası 4 kilometre Mardin

 Firdevs Köşkünden Nusaybin yoluna doğru devam edilir. Mardin Cezaevi'ni geçip 100 metre sonra sola döndükten 4 kilometre sonra.

 

Image description

Image description

 

Image description

Image description

 

 

Editör: Gülten Akgül

Yorum Yaz