'O cezaevlerinin birer müze haline getirilmesi çok önemli'
Türkiye demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçen 12 Eylül Darbesinin üzerinden 41 yıl geçti, (12 Eylül Darbesi) geride ise telafisi mümkün olmayan kayıplar ve unutulmayan acılar bıraktı. İdam, kötü muamele ve insan hakları ihlalleriyle aradan geçen uzun yıllara rağmen zihinlerdeki yerini koruyor.
O dönemin mağdurlarından, 12 Eylül Darbesi sonrasında işkencelerle anılan ve şimdilerde müzeye dönüştürülmesi planlanan Diyarbakır Cezaevinde tutulmuş siyasetçi, gazeteci, yazar Orhan Miroğlu yaşadıklarını CNN TÜRK'e anlattı.
Orhan Miroğlu'nun açıklamaları şöyle:
Ben tabii 6 - 6,5 yıl kadar tutuldum. Diyarbakır Cezaevi Türkiye'de çok konuşuldu. 10 tane cezaevi sayılıyor dünyada Diyarbakır Cezaevi bunlardan bir tanesi. 2 yıl içerisinde 40 - 50'ye yakın insan hayatını kaybetti. Türkiye bunu aslında 90'lı yıllardan sonra konuşmaya başladı. Bir noktaya kadar geldi mesele. Diyarbakır cezaevi ile yüzleşmek yeni anayasa meselesini de akıllara düşürmüyor değil. Bir 12 Eylül Anayasasından kurtulacaksa bu toplum kesinlikle bir mutabakat olması lazım. Çok amansız işkenceler oldu insan hatırlamak bile istemiyor. Unutamayacağız çok hadise var. İlk dönemlerde insanlar kayıptı adeta ben mesela 3 -4 ay sonra ailemle görüşebildim. Annem beni tanıyamadı.
Miroğlu 12 Eylül Darbesi'yle ilgili yaptığı sosyal medya paylaşımında O döneme ait fotoğrafı da paylaşarak; Şu ifadeleri kullandı: Bugün 12 Eylül darbesinin yıldönümü. Bir köşe yazısına bile konu olamamış bir yıldönümü! Mağdurların hafızası iyileşmeyi bekliyor oysa! Fotoğraf’ta annem babam ve ben, açık görüşteyiz.O zor zamanlarda hiç yalnız bırakmadılar ve artık yaşamıyorlar. Rahmetle anıyor ve hatırlıyorum!"
Editör: Mehmet Nezir Güneş
