Şentop: Kürtçe'ye Karşı bir tavrımız yok!
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Mardin'e gelen TBMM Başkanı Prof Dr. Mustafa Şentop, 'Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar' konulu verdiği konferansta gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Mardin'e gelen TBMM Başkanı Prof Dr. Mustafa Şentop, 'Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar' konulu verdiği konferansta gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
Artuklu Üniversitesinde, 'Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar' konulu konferansı vermek ve bir dizi temaslarda bulunmak üzere Mardin'e gelen TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop'u rektörlük binası önünde Vali Mahmut Demirtaş, Artuklu Üniversitesi Rektörü prof. Dr. İbrahim Özcoşar ile protokol çiçeklerle karşıladı.
Hükümetin Kürtçeye karşı bir tavrı varmış gibi bir yalan karalama politikası güdenlerin bulunduğuna işaret eden Şentop, " Türkçe dışında bir dil ile resmi dil olması hasebiyle mecliste tutanak tutulmuyor. Diğerleri not olarak ses kaydına atıf yapmak suretiyle belirtiliyor. Bu Belli bir dile, Kürtçeye karşı bir tavırmış gibi bir yalan bir iftira kampanyasıyla yürütülüyor. Bunu dile getirenler oluyor. Tabii bunu soru önergesiyle soranlar oldu daha önce. Tabii biz bunlara örnekleriyle beraber bunun cevaplarını verdik. Ama buna rağmen bunu düzeltmiyorlar" dedi.
Artuklu Üniversitesi Komferans Salonunda 'Türkiye'de Toplum, Siyaset ve Anayasalar' konulu konferansı veren Şentop, pandemiye dair önemli mesajlar da verdi. Pandemi nedeniyle geçen sene yüz yüze eğitim veremediklerini anımsatan Prof. Dr. Şentop, yenidem yüz yüze eğitime dönmenin mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Küresel bir hastalık olan koronavirüsle mücadelede aşılama konusunda küresel bir çaba görmediğini belirten Şentop, "Hastalık Küresel ama aşılama küresel değil. Bu doğru bir yaklaşım değildir" diye konuştu.
Bütün dünyanın çok ağır şartlarda salgına maruz kaldığını takip ediyoruz. Eski dönem salgınlarla mukayese ettiğimizde de çok uzun bir dönem yaşadık. Bundan sonra da belki buna benzeyen başka dönemler, süreçler olabilir. Dünya küreselleşti, bugüne kadar başta paranın küreselliği ve daha sonra üretilen malların küreselleştiği konuşuluyordu. Ve daha sonra insanların küreselleştiği konuşuluyordu. Her şey küreselleşti. Hastalıklarda, virüsler de küreselleşti.Tabii bunlara karşı üretilecek başta aşı olmak üzere çarelerin de küreselleşmesi gerekiyor. Çin'de ortaya çıkan virüs küresel. Kısa sürede bütün dünyayı kuşatacak kadar yayıldı. Henüz aşılarda küreselleşmeyi görmüyoruz. Hal bu ki bu işin mantığı orada da bir küresellilik gerektiriyor. Yani sadece belli ülkelerin vatandaşların aşılanması salgına karşı tedbir mahiyetinde yeterli değil. Çünkü hiç kimse salgına maruz kalmamıştı, hasta değildi. Çin'de birkaç kişiyle başlayan süreç bütün dünyayı sardı. Kendi vatandaşınızı aşılamanız diğer insanlar aşılanmadığı takdirde kısa vadede bu sorunu tekrar karşınıza çıkartacak. Bu bakımdan Cumhurbaşkanımızın da sık sık bahsettiği gibi aşıların bütün dünyayla, bütün ülkelerle paylaşılması, formüllerinin paylaşılması gerekiyor" dedi.
KÜRTÇEYE KARŞI BİR TAVRIMIZ YOK MESAJI VERDİ
Hükümetin Kürtçeye karşı asla bir tavır içerisinde bulunmadığına dikkat çeken Şentop şöyle dedi:
"Daha önce birlikte siyaset yaptığımız, önemli görevler üstlenmiş bir siyasi partinin genel başkanı. Mecliste uzun yıllar milletvekilliği de yapmış bu arkadaşımız diyor ki, bazen başka partilerin milletvekillerinin de söylediği bir husus. Meclis'te, Parlamento'da genel kurulda bir milletvekili konuşurken, eğer bir milletvekili Kürtçe konuşursa, bu yazılmıyor. Bilinmeyen bir dil olarak yazılıyor diyor. Yalan. Meclis tutanaklarında aslında bu gözüküyor. Mecliste tutanaklar kanın gereği Türkçe tutuluyor. Niye, çünkü resmi dil Türkçe olduğu için. Türkçe dışında başka bir dille bazı kelimeler olabilir, bazı ibareler olabilir. Ama cümleler kurulduğu zaman bunlar bir dipnot gösteriliyor. Bilinmeyen dil yazılmıyor. Yazılan Türkçe dışında başka bir dille konuşulmuştur diye. Bunun da ses kaydı var tutanaklarda. Bu Arapça da olsa, farsça da olsa İngilizce de olsa, Almanca da olsa, İspanyolca da olsa, yapılan bu. Çünkü Türkçe dışında bir dil ile resmi dil olması hasebiyle mecliste tutanak tutulmuyor. Diğerleri not olarak ses kaydına atıf yapmak suretiyle belirtiliyor. Bu Belli bir dile, Kürtçeye karşı bir tavırmış gibi bir yalan bir iftira kampanyasıyla yürütülüyor. Bunu dile getirenler oluyor. Tabii bunu soru önergesiyle soranlar oldu daha önce. Tabii biz bunlara örnekleriyle beraber bunun cevaplarını verdik. Ama buna rağmen bunu düzeltmiyorlar. Yani söyledikleri şeyin yanlış olduğunu ortaya koyan bilgiyi kullanmıyorlar. Bu ne olabilir, kasten bir iftira, karalama, yalan söyleme gayreti olabilir."
Vali Demirtaş
Mardin Valisi Mahmut Demirtaş ise siyasetin, insanlık tarihi ile yaşıt, varlığına mutlak surette ihtiyaç duyulan bir olgu ve kavram olduğunu belirterek insanlığın, toplum halinde yaşama iradesinin belirdiği ilk andan itibaren, siyaset kurumuna ihtiyaç duyduğunu söyledi. Siyasetin, insanların niçin bir araya geldiğini, birlikte yaşamanın gerekliliğini ve biçimini tartışmanın odağına koyan bir olgu olduğunu kaydeden Demirtaş, şöyle konuştu:
"Bununla birlikte toplumu ilgilendiren kararların kimler tarafından, nasıl ve ne şekilde alınması gerektiği de ilmi siyasetin alanına girer. Siyaset kavramı, hizmet ettiği topluma sorun değil, çözüm üreten bir mekanizma olarak varlığını sürdürmelidir. Hitap ettiği toplumun değerleri ile barışık halde yaşamalı, içinden çıktığı topluma örnek teşkil etmelidir. En önemlisi gücünü toplumsal normlardan, hukuk kurallarından ve toplumsal mutabakatı bünyesinde barındıran güçlü bir anayasadan almalıdır. İşte bu sebeple bugünü ve yarınları kucaklayan, ülkemize özgü şartları ve evrensel hukuk normlarını potasında eriten, tüm kesimlerin iş birliğinde yürütülen yeni ve sivil anayasa çalışmaları başta olmak üzere tüm çalışmaların, ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ediyorum."
Editör: Kadir Üründü