diorex

Mehmed Şevket Eygi kimdir? Mehmed Şevket Eygi kitapları ve sözleri

Türk Gazeteci, Yazar, Yayıncı Mehmed Şevket Eygi hayatı araştırılıyor. Peki Mehmed Şevket Eygi kimdir? Mehmed Şevket Eygi aslen nerelidir? Mehmed Şevket Eygi ne zaman, nerede doğdu? Mehmed Şevket Eygi hayatta mı? İşte Mehmed Şevket Eygi hayatı... Mehmed Şevket Eygi yaşıyor mu? Mehmed Şevket Eygi ne zaman, nerede öldü?

  • 20.05.2022 03:00
Mehmed Şevket Eygi kimdir? Mehmed Şevket Eygi kitapları ve sözleri
Türk Gazeteci, Yazar, Yayıncı Mehmed Şevket Eygi edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Mehmed Şevket Eygi hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Mehmed Şevket Eygi hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Mehmed Şevket Eygi hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 7 Şubat 1933

Doğum Yeri: Ereğli, Zonguldak, Türkiye

Ölüm Tarihi: 12 Temmuz 2019

Ölüm Yeri:

Mehmed Şevket Eygi kimdir?

1933 yılında Zonguldak’ta doğdu. Galatasaray Lisesi’nde öğrenim gördü. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden mezun oldu. 1970’li yıllarda Bugün gazetesini günlük olarak, Yeni İstiklal ve Büyük Gazete’yi haftalık olarak yayınladı. Bu yayınlar kapandıktan sonra Son Havadis ve Son Çağrı başta olmak üzere bir çok yayın organında makaleleri yayınlandı.

Mehmed Şevket Eygi Kitapları - Eserleri

  • Yahudi Türkler Yahut Sabetaycılar
  • Namazı Dosdoğru Kılmak
  • Vasıflı Müslüman Genç
  • Ehl-i Sünnet'i Savunuyorum
  • Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler
  • Müslümanın 100 Vazifesi
  • Birkaç Yazı
  • İslami Konular
  • Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı
  • Mükafat
  • Müslümanlar Nasıl Çalışmalı
  • İslamiyet ve Sosyalizm
  • Ah Müslüman / Takvimden Yapraklar 1

Mehmed Şevket Eygi Alıntıları - Sözleri

  • Namâzın bâtınî bilgileri öğrenilmezse ve bunlara dikkat edilmezse kişi çok zarâr eder. Çünkü namâz kuru bir yatıp kalkmaktan ibâret değildir. Çok incelikleri ve esrârı vardır. Bunları Kimyâ-yı Saadet ve İhyâu Ulûmi'd-Dîn kitâblarından okuyup öğrenmelidir. Namâz mevzûunda yarım yamalak, kırık dökük bilgilerle yetinmeyelim. Namâz ilmi sonsuz bir deniz gibidir. Bunun derinliklerine dalalım, bilgimizi artıralım. Ebedî saâdeti kazanmamızda namâzın büyük yeri vardır. (Müslümanın 100 Vazifesi)
  • Dünyada her dinî cemaatin, her milletin, her kavmin bir büyük reisi vardır. Katoliklerin Papası, Tibet Budistlerinin Dalay Laması, Anglikanların Canterbury Başpiskoposu, Yahudilerin Sefarad ve Eşkenazi Başhamamları, Ortodoksların Fener Rum Patrikleri vardır da, Müslümanların 1924'ten beri (Son Halife İkinci Abdülmecid'in Türkiye'den kovulduğu yıl) bir İmamları, bir Emirü'l mü'minîn'leri yoktur. (Müslümanın 100 Vazifesi)
  • Yalnız Allah yolundaki sevgiler ki, sâf ve hâlistir . (İslami Konular)
  • Reformculuk, dolaylı olarak, zımnen İslâm'ın mükemmel olmadığı manasına gelir ki kişiyi dinden çıkarır. (Ehl-i Sünnet'i Savunuyorum)
  • ...dinden tamamen kopmuş, imanı vicdanlara hapsetmiş dinsiz bir toplum istiyorlar. (Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler)
  • Bizi sevgi ve kardeşlik kurtarır. Allah için birbirimizi seveceğiz. (Müslümanın 100 Vazifesi)
  • Medeniyetin, kültürün esası ve temeli yazıdır. Türkiye maalesef her geçen gün yazıdan ve edebiyattan uzaklaşıyor ve şifahîleşiyor. (Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı)
  • Eskiden otuziki farzı ezbere bilmeyene kız vermezlermiş. Şimdi öyle zamane dindarları var ki, yirmi yıldır namâz kılmalarına rağmen, Allah'ın sıfatlarını veya namâzın vâciplerini sayınız deseniz bakakalırlar. Ama bağlı oldukları cemaatin (sekt'in) Hoca efendisinin günde kaç kez göğe çıktığını, kaç kez sâdık rüya gördüğünü, kaç kentte cemaat şûbesi açtığını sorsanız bülbül gibi ötmeye başlarlar. (Müslümanın 100 Vazifesi)
  • Bendeniz tarihe intikal etmiş şahsiyetlere âdice saldırmayı, hakaret etmeyi asla uygun bulmam lakin Atatürk'ü Koruma Kanunu antidemokratik ve hukuka uymayan, özel ve istisnaî bir kanundur. Edep ve terbiye dâhilinde, sahih ve sağlam bilgi ve belgelere dayanarak yapılan araştırmaları da icabında suç sayıp cezalandırmaktadır. Ne acayip bir memleketteyiz! Bir densiz Peygamberimize (Salât ve selam olsun ona) dil uzatsa onun hatırasını koruyan özel bir kanun yok ama Paşa için böyle bir kanun var. Bu, adalet ve eşitlik ilkesine aykırı değil midir? (Mükafat)
  • Genç, sempatik, fotojenik, güzel giyimli, güler yüzlü olmanın her sahada bir üstünlük sebebi olduğu bir devirde yaşıyoruz. Çağımız insanları içe değil, dışa bakmaktadır. (Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler)
  • Partizanlık ve nepotizm yapan bir siyasetçi ne kadar prostesto edilirse edilsin yerinden kıpırdatılamaz. Siyasi iktidarların bu konudaki ana prensibi şudur: İt ürür, kervan yürür... (Mükafat)
  • Mâlum olduğu üzere Müslüman bir ülke üzerindeki abideler, mimarlık eserleri, camiler, medreseler, mezarlıklar ve diğer bütün tarihi binalar o ülkenin tapu senetleri gibidir. (Yakın Tarihimizde Cami Kıyımı)
  • İslâmiyet, dinî ile dünyevîyi ayırmaz. İslâmiyet sadece vicdanlara hitâb etmekle kalmaz. O, hayâtı tanzîm edici hükümler koyan en mükemmel nizâmdır. (Namazı Dosdoğru Kılmak)
  • Sanki bazı sabataycilar İslam dinini bozmak , cahil müslümanlarin kafalarını karıştırmak ,tarikatları dejenere etmek için seferber olmuşlardır. (Yahudi Türkler Yahut Sabetaycılar)
  • Mezhepsizlik, dinsizliğe köprüdür. (Ehl-i Sünnet'i Savunuyorum)
  • Konfor, lüks, keyif, rahatlıktan vaz geçmedikçe müslümanların kurtulmaları çok zordur. (Müslümanın 100 Vazifesi)
  • Kendini insânlara beğendirmek, dünyâ menfaatleri ve nüfûzu elde etmek, şân ve şeref kazanmak için yapılan işler, söylenen sözler, sarfedilen gayretler ile Allah'ın rızası kazanılmaz. İslâm dinini kendi menfaat ve nüfuzlarına âlet eden istismarcılar ihlâssız insânlardır. Kulları kandırsalar bile Hak Teâlâ'yı aldatamazlar. Başlıca ihlâssızlıklar şunlardır: Nafile ibâdetlerini kullara gösterip böbürlenmek, Kur'ân-ı Kerim'i para mukabilinde okumak, kendisini dîne hizmet ediyor gibi gösterip, aslında dîni istihdam etmek (yâni kendine hizmet ettirmek), liyakati ve ehliyeti olmadığı hâlde müslümânların başına geçmek, reis olmak için entrikalar çevirmek, ulvî İslâm dînini suflî politikaya âlet etmek, müslümanlar arasında hizipçilik ve bölücülük yaparak İslâm kardeşliğini ve birliğini sarsıcı hareketlerde bulunmak, müslümânları kâfirlere, fâsıklara, din düşmanlarına jurnal etmek; yersiz övmelerden hoşlanmak; doğru ve haklı tenkîdlerden hoşlanmamak; dinî fikir, amel, hizmet karşılığında ehl-i dünyâdan ücret istemek, bunları dünyâlık toplamak için vâsıta kılmak. (Müslümanın 100 Vazifesi)
  • Müslümanlar kıyafetçe kâfirlere benzememelidir. (İslami Konular)
  • İslam çok yüce bir din ve dünya nizamıdır. Ona hizmet edecek kimselerin bilgi, aksiyon, estetik bakımından yeterli, güçlü, üstün olmaları gerekir. (Vasıflı Müslüman Genç)
  • Bir adama kırk kere deli denirse gerçekten delirirmiş. (Çareler Çözümler Teklifler Tenkitler)

Yorum Yaz