Mekke'de Dağların Dili

Hep çöl şehri olarak okuduk dinledik Mekke’yi, Oysa bu kutsal beldeye ayak bastığınız anda dağların gizemine, asaletine ve derinliğine şahit oluveriyorsunuz.

***

Hazreti Adem’in yeryüzüne indirilişiyle insanlığın yaratılışına ilk şahit olan Mekke’nin Arafat ve Rahmet dağları oldu. Hazreti İbrahim’in sarsılmaz imanına, Hazreti İsmail’in itaat ve teslimiyetine, Hazreti Hacer’in sabır ve fedakârlığına ilk olarak Mekke dağları tanıklık etti. Hazreti İbrahim İsmail’ini kurban etmek üzere onu alıp Mekke dağların’a doğru yürüdü. Şeytan ilk olarak Mekke dağlarında taşlandı.

  Hazreti Muhammed’in hayatında da, onu ve aslında bütün kâinatı etkileyen bütün olaylarda hep dağların etkisini görüyoruz.

İlk yaratılış, ilk sınav, İlk vahiy, ilk tebliğ, hicret, savaş, ilk sevinçler, ilk gözyaşları ve daha nice ilklerde hep Mekke’nin dağları başrolü oynamıştır.

Arafat dağı, Rahmet dağı, Nur dağı, Ebu Kubeys dağı, Sevr dağı, ve diğerleri…

***

Nur dağında başladı insanlığın uyanış öyküsü Bir arayış, bir diriliş gizliydi Nur dağının her parçasında. İnsanlığın ve kâinatın inşa sürecinin başlangıcı Nur dağında start almıştı.

Peygamberimizin cahiliye adetlerinden uzaklaşmak için sık sık gittiği, geceler boyu tefekküre daldığı, bataklığa batmış delalet ve gaflet içinde yaşayan insanlığın halini düşündüğü, ağladığı, çözüm yolları aradığı, Allah’a dua ve yakarışlar yaptığı Mekke’nin sarp, çetin ve dik dağı Nur dağının en zirve noktasında söz başlamıştı.

İlk vahiy, ilk ilahi buluşma dağda gerçekleşmiş, Peygamberlik görevi dağın zirvesinde verilmişti.

Hazreti Muhammed Peygamberlik öncesi olduğu gibi sonrasında da sıkıldığı ve üzüldüğü anlarda Nur dağına uğrar tefekkür eder uzun süre dağdan inmezdi.

Resulullah’ın gözyaşlarına, acılarına, hüzünlerine, yakarışlarına, dualarına Mekke’de ilk dağlar şahit olmuştu.

İlk tebliğ için Peygamberimiz yine bir dağı seçmişti. Ebu Kubeys dağının zirvesinden haykırıyordu kâinatın efendisi kurtuluşu ellerinin tersiyle iten ve gururlarına yenik düşen kureyşlilere.

Ve hicret, ayrılık, hüzünlü veda yine bir dağdan başladı. Peygamberimiz Hazreti Muhammed yanına sadık arkadaşı Hazreti Ebubekir’i alarak bir gece yarısı Sevr dağına doğru yol aldılar. Kâinatın onun hürmetine yaratıldığı bir Nebi ve bir Sıddık Sevr dağında Allah’ın inayetinde ve korumasında üç gün kaldılar.

***

İnsanın gücünün bittiği yerde Allah’ın yardımının başladığının en yakın şahidi oldu Mekke’de dağlar.

Hazreti Muhammed dahi olsa acı çekmeden, bedel ödemeden, yorulmadan, hak etmeden yardım edilmeyeceğini anlatır Mekke’de dağlar.

Allah’la onun Habibi ve Resulü Hazreti Muhammed’in ilk buluşmasının ev sahibidir Mekke’de dağlar.

Bütün insani gayretlerin gösterilmesinin ardından gelecek olan ilahi yardımları müjdeliyor adeta bütün insanlığa Mekke’de dağlar.

Yerini, yurdunu, yakınlarını, sevdiklerini, dünyalıklarını feda edenlere Allah’ın yoldaşlık edeceğinin işaretidir Mekke’de dağlar.

Her birisi Peygamberimizden bir hatıra, bir parça, bir iz, bir koku taşıyor Mekke’de dağlar.