diorex

Meşa Selimoviç kimdir? Meşa Selimoviç kitapları ve sözleri

Yazar Meşa Selimoviç hayatı araştırılıyor. Peki Meşa Selimoviç kimdir? Meşa Selimoviç aslen nerelidir? Meşa Selimoviç ne zaman, nerede doğdu? Meşa Selimoviç hayatta mı? İşte Meşa Selimoviç hayatı... Meşa Selimoviç yaşıyor mu? Meşa Selimoviç ne zaman, nerede öldü?

  • 10.04.2022 20:00
Meşa Selimoviç kimdir? Meşa Selimoviç kitapları ve sözleri
Yazar Meşa Selimoviç edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Meşa Selimoviç hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Meşa Selimoviç hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Meşa Selimoviç hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Mehmet Selimoviç, Mehmet Meşa Selimoviç

Doğum Tarihi: 26 Nisan 1910

Doğum Yeri: Bosna

Ölüm Tarihi: 11 Temmuz 1982

Ölüm Yeri: Belgrad, Sırbistan

Meşa Selimoviç kimdir?

26 Nisan 1910′da Bosna’nın Tuzla kentinde doğmuştur. Selimoviç, yetişme döneminde Andersen’den Charles Dickens‘a, Dostoyevski‘ye kadar birçok ünlü yazardan beslenmiştir. Beslendiği bu yazarlar içerisinde özellikle Dostoyevski’nin fazlaca etkisi altında kaldığı görülür. 1930 yılında Belgrad Üniversitesi Felsefe Fakültesi’nde, Sırp Dili ve Yugoslav Edebiyatı eğitimi almıştır. Üniversite eğitiminin ardından öğretmenliğe başlayan Meşa Selimoviç, Halk Kurtuluş Hareketi’yle iş birliği yaptığı gerekçesiyle, 1942′de, kız kardeşi ve ortanca kardeşiyle birlikte, Hırvat faşist güçleri tarafından tutuklanmıştır. Dört aylık hapishane hayatının ardından delil yetersizliği sonucu serbest bırakılmıştır. ‘Çember’ adlı son romanını tamamlayamadan 11 Temmuz 1982′de Belgrad’da vefat eden Selimoviç’in bugün özellikle ‘Kale’ ve ‘Derviş ve Ölüm‘ adlı eserleri dünyaca üne sahiptir.

Meşa Selimoviç Kitapları - Eserleri

  • Derviş ve Ölüm
  • Ada
  • Sis ve Ay Işığı
  • Kale
  • Kızıl Saçlı Kız
  • Çember

Meşa Selimoviç Alıntıları - Sözleri

  • İnsan onu ya öldürmek ya da dinlemek zorundaydı. Üçüncü bir seçenek yoktu. (Ada)
  • Acı bir hüznün kalbine hücum ettiğini hissediyordu. (Kızıl Saçlı Kız)
  • Bir kadının aklından geçenleri kim bilebilir ki! Kapalı ve dipsiz bir mağara gibidir kadın. (Sis ve Ay Işığı)
  • İnsanlar, hayatta başarı sağlayamayanları küçümser, kendilerinden üstün olanları da çekemezler. (Derviş ve Ölüm)
  • Küçük bir lamba gibi sallanıyor ama sönmüyor. Düşünceleri daha düzenliyken acıları da daha muntazam ve şiddetli. (Kızıl Saçlı Kız)
  • “Kusursuz insanlar mezarda yatanlardır. Onlar da insan değildir artık.” (Kale)
  • ... güçlü ve duygusuz olmayı arzulamak, uğradığı hayal kırıklığı yüzünden insanın kendi kendinden öç alması demektir. (Derviş ve Ölüm)
  • “Doğru bildiğinden şaşmayarak çirkin amaçlara hizmet ediyorsa eğer, insan dürüst mü, yoksa ahlaksız mıdır? Çirkin yollara baş vurup doğru amaçlara hizmet ediyorsa eğer, insan dürüst mü yoksa ahlâksız mıdır?” (Kale)
  • Güce dayalı ahlak, etik değildir. (Ada)
  • "Dün pazardan hastaneye kadar bir hemşirenin sepetini taşıdım. Pencereden içeri bakınca çocukları gördüm. Hepsi aynı giydirilmiş, saçları tıraşlı, yatakları beyaz, zemin parlıyor. Ama yine de bir şekilde can sıkıcı." (Kızıl Saçlı Kız)
  • “Öyle tatlı sözcükler vardır ki Yılan sokmasına derman olur.” (Ada)
  • Ormanın sıradışı bir gücü var. Hatıraları arkaya itiyor, unutkanlık soluyor ve kendisinden olmayan her şeyi soyutluyor. (Kızıl Saçlı Kız)
  • Yalnızlık ve kimselerin olmadığı sessizlik zararlı olabilir, insan kendisiyle tuhaf sohbetler yapar ve daha fazla korkuya kapılır. Yalnız bunları nasıl söyleyeyim sana? Bazen bu yalnızlığa zar zor dayandığım ve bazen de onu hiçbir şeyle değiştirmek istemediğim anları, seninle ilgisi olmayan bu tuhaflıkları kendi kendime nasıl izah edebilirim? (Sis ve Ay Işığı)
  • “Aynı anda, başka şeyler düşünen iki ayrı kişiydim sanki! İki ben vardı bende barınan; birbirinden büsbütün farklı, birbirine tamamen ters düşen. İkisi de aynı anda varlıklarını olanca güçleriyle hissettiriyorlardı. Biri tehlikeyi üzerine çekmediğinden son derece memnun, ötekisi pisliğin teki olduğundan müthiş mutsuzdu. İkisi de aynı ölçüde samimi, ikisi de haklıydı. Oysa, çok kısa bir süre önce, saçak altında dururken, Mahmut Neretlyak'ın çift kişiliğini korkunç bir şey olarak görüyordum. Hepimiz aynı yaratıklar ve aynı yüz karalarıyız.” (Kale)
  • "Ama siz her zaman buyurun. Bu ıssız yere uğrayan herkese müteşekkirim. Böyle olunca gün bir çırpıda geçiyor. Yalnızken mahpusluk gibi. Çevremdeki herkes bayağı, tek söz edecek kimse yok." (Kızıl Saçlı Kız)
  • Lanetlenmiştir insan, geçmediği yolların özlemini çeker daima. (Derviş ve Ölüm)
  • Direniyorum, o halde varım. (Çember)
  • Bana zarar vermiş olanları unutalı çok oldu; kaybedilene tahammül, pişmanlıktan kolay.. (Ada)
  • Çocuk bir şey söylemedi. Ebeveyn bilgeliğine verilecek cevap yoktu. Hem, büyüklerin söyleyecek bir şey bulamadıklarında nasihat vermeye başladıklarını biliyordu. (Kızıl Saçlı Kız)
  • "İnsan ağaç değildir. İnsanın mutsuzluğu bağlılıktır. Bağlılık, insanın cesaretini yok eder, kendine güvenini azaltır." (Derviş ve Ölüm)

Yorum Yaz