diorex
Dedas

Metin Heper kimdir? Metin Heper kitapları ve sözleri

Araştırmacı Metin Heper hayatı araştırılıyor. Peki Metin Heper kimdir? Metin Heper aslen nerelidir? Metin Heper ne zaman, nerede doğdu? Metin Heper hayatta mı? İşte Metin Heper hayatı...

  • 19.12.2022 03:00
Metin Heper kimdir? Metin Heper kitapları ve sözleri
Araştırmacı Metin Heper edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Metin Heper hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Metin Heper hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Metin Heper hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Prof. Dr. Metin Heper

Doğum Tarihi: 1 Ocak 1940

Doğum Yeri: İstanbul

Metin Heper kimdir?

Prof. Dr. Metin Heper, Bilkent Üniversitesi’nde, Siyaset Bilimi Bölümü Başkanı, İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Dekanı ve Akademik İşler Rektör Yardımcısı, Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurulu (TÜBİTAK) Bilim Kurulu Üyesi ve Türkiye Bilimler Akademisi Kurucu ve Şeref Üyesi’dir. İsrail’de Kudüs İbrani, İngiltere’de Manchester ve Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) Harvard Üniversitelerinde Misafir Araştırıcı ve yine ABD’de, Connecticut, Brandeis ve Princeton Üniversitelerinde Misafir Araştırıcı ve Misafir Öğretim üyesi olarak bulunmuştur. Yurtiçinde ve özellikle yurtdışında çok sayıda makaleleri, kitap bölümleri, editörlüğünü ve katkı yaptığı kitapları yayınlanmış bulunan Prof. Heper, ayrıca bizzat kendisinin yazdığı The State Tradition in Turkey (İngiltere, 1985), Historical Dictionary of Turkey (Amerika Birleşik Devletleri, 1994, 2002, 2010), İsmet İnönü: The Making of a Turkish Statesman (Hollanda, 1998) ve State and Kurds in Turkey: The Question of Assimilation (İngiltere, 2007) başlıklı kitapların yazarıdır.

Metin Heper Kitapları - Eserleri

  • Türkiye'de Devlet Geleneği
  • Devlet ve Kürtler
  • İsmet İnönü
  • Türkiye'nin Siyasal Hayatı
  • State, Democracy, and The Military
  • Political Leaders and Democracy in Turkey

Metin Heper Alıntıları - Sözleri

  • " Stanford Jay Shaw, 1858 Arazi ve 1864 İller Kanunları harfiyen uygulayabilseydi kırsaldaki yeni oluşan pek çok eşrafın köylü üzerindeki nüfuzuna son verilebilirdi sonucuna varmışlardır." (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • “Millî egemenlik farklı bir şeydir. Cumhuriyet, anayasal monarşi ve mutlak monarşi farklı şeylerdir. Bazıları sadece biçimdir. Diğerleri millî iradeyi kuvveden fiile çıkaracak [düşünceden uygulamaya geçirecek] araçlardır... Millî egemenlik mutlak monarşide bile bulunur. Anayasal monarşide daha fazlası ve cumhuriyette daha da fazlası vardır. Yani, iki şey birbirine karıştırılmamalıdır: Millî egemenlik bir biçim değildir; bir öz meselesidir.” (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • "Osmanlı, rasyonellik olarak ifade edilebilecek 'gereklilik' ve 'ussallık' ilkelerinden yola çıkarak, yönetici zümreler için idealler ve yüksek değerler ağırlıklı bir devlet felsefesi geliştirmiştir. Bürokratik seçkinler, bu idealleri ve değerleri, seçilmeleri ve eğitimleri sürecinde yerine getirdikleri roller, yani örgütsel toplumsallaşmaları yoluyla özümsemişlerdir. Adab olarak adlandırılan bu felsefe, 'seküler ve 'devlet eğilimli' idi ve 'devleti yerleşik değerlerle özdeşleştirmek' çabalarının bir sonucu olarak gelişmiştir." (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • “Bütün askeri ve siyasi hayatımdaki vazifelerin hiçbirini kaale almadan diyebilirim ki, öldüğüm zaman Türk milletine iki eser bırakmış olacağım. Biri Köy Enstitüleri, öbürü çok partili hayattır.” (İsmet İnönü)
  • Türkiye'de 1980 askeri müdahalesini ortaya çıkaran kriz çok yönlü bir olgu idi, diğer hususlar meydanında ekonomik çöküşü, toplumda yaygın şiddeti ve Atatürkçü düşüncenin temel ilkelerinden sekülarizme karşı açıkça meydan okumayı içermekteydi. Müdahale, Milli Selamet Partisi tarafından örgütlenen ve katılımcılarının önemli bir bölümünün İstiklal Marşı'nın çalınışı sırasında saygı duruşunda bulunmayı reddettikleri son derece provokatif bir siyasal toplantının hemen ardından yapıldı. Fakat ordunun gözünde, krizin tüm bu boyutları bir temel sorunda düğümlenmekteydi Siyasetin keskin uçlarını giderecek "aracı yapı"ların bulunmaması ve üstelik aşkın devletin neredeyse bütünüyle aşınmış olması. (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • "Genel kanının aksine, 1858 Arazi ve 1864 İller Kanunlarında, merkezin çevre üzerindeki denetimini arttırma girişimleri idi. Merkez, tarımda verimliliği geliştirmek istiyor ve bu gerçekleşirse devletin gelirlerinin hayli artacağını ümit ediyordu. Bu nedenden dolayı, temel amaç, küçük toprak sahibini ve köylüleri korumaktı. Nitekim Sadrazam Âli Paşa vasiyetinde, bu düşünlerle köylünün tefeciden kurtulmasının şart olduğu ifade etmiştir." (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • Her ne kadar iktisatçılar ve sosyologlar, Türkiye’yi gelişmekte olan ülke olarak sınıflandırırlarsa da, Türkiye, Nijerya, Hindistan veya Brezilya gibi ülkelere nazaran Avrupa ülkeleriyle daha fazla ortak noktalara sahiptir. (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • Türkiye, pek çok gelişmekte olan ülke için geçerli olan sömürge veya sömürge-sonrası ülke prototipine uymaz. Gelişmekte olan ülkeler ile karşılaştırıldığında, Türkiye’nin coğrafi, tarihsel ve giderek kültürel anlamda Avrupa’ya hayli benzer bir ülke olduğu görülür. (Türkiye'de Devlet Geleneği)
  • "19.yy ikinci yarısında Osmanlı'da Merkez, hâlâ Bizans imparatorluklarının 10.yy'da gerçekleştirmeye çalıştığı şeyi yapmaya çalışıyordu - nüfuzlu kimselerin, yoksulların arazilerini satın almalarını yasa ile önlemek. Bu nedenle tapu senetlerinin tescili için kurallar getirildi. Böylece; devletin hâlâ sahip olduğu arazinin yasadışı yollardan özel mülkiyete ve sonra da vakıfların mülkiyetine geçmesinin engellenmesine gayret edildi." (Türkiye'de Devlet Geleneği)

Yorum Yaz