tatlidede

Michael J. Sandel kimdir? Michael J. Sandel kitapları ve sözleri

ABD'li Akademisyen, Filozof ve Yazar Michael J. Sandel hayatı araştırılıyor. Peki Michael J. Sandel kimdir? Michael J. Sandel aslen nerelidir? Michael J. Sandel ne zaman, nerede doğdu? Michael J. Sandel hayatta mı? İşte Michael J. Sandel hayatı...
  • 07.12.2022 12:00
Michael J. Sandel kimdir? Michael J. Sandel kitapları ve sözleri
ABD'li Akademisyen, Filozof ve Yazar Michael J. Sandel edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Michael J. Sandel hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Michael J. Sandel hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Michael J. Sandel hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 5 Mart 1953

Doğum Yeri: Minneapolis, Minnesota, ABD

Michael J. Sandel kimdir?

“Sandel, adalet teorilerini sade bir şekilde doğrudan açıklıyor; Aristoteles’in, Jeremy Bentham’ın, Immanuel Kant’ın, John S. Mill’in, Robert Nozick’in ve John Rawls’ın düşünceleri nadiren bu açıklıkta ele alınmıştır… Hepimizin anlayabileceği bir dille, adalet, bizi anlaşmazlıklarımızın altında gizlenen ve sıklıkla fikirbirliğine varılmamış kavramlarla yüzleştiriyor.” The New York Times

“Politikacılar, politika yaparken iki soru sormaya eğilimlidir: Politika seçmenlerin durumunu iyileştirecek midir ve onların özgürlüklerini etkileyecek midir? Sandel haklı olarak bu tür bir tartışmanın sığlığına işaret eder ve üçüncü bir ilkeyi ekler: Politika ortak iyiyi nasıl etkileyecektir?” Guardian

“Dünyadaki en önemli akademisyenlerden biri olan Sandel, modern kamusal hayata egemen olan varsayımlardan biri olan, ahlaki ve dini yaklaşımların modern kamusal müzakerinin dışında tutulması gereken özel konular olduğu varsayımına saldırmaktadır.” Observer

“Profesör Sandel, kendi siyaset felsefesinin gücünü genel huzursuzluğumuzu arttırmak için kullanmaktadır.” The Times

“Sandel basite kaçmadan John S. Mill’i ve John Rawls’ı sadeleştirmeyi başararak en mükemmel akademik populizmi sergilemektedir. Sandel, sadece sağ ve sol arasındaki ayrımı değil aynı zamanda göz ardı edilemeyecek ahlaki inançlarımıza dayanan birey haklarından ve tercihlerinden öte hiçbir şeyi önemsemeyenler ve ortak iyi siyasetini benimseyenler arasındaki temel siyasal bölünmeyi açıklamaktadır.” Washington Post

Michael J. Sandel, Harvard Üniversitesi‘nde siyaset felsefesi profesörüdür. Liberalism and the Limits of Justice (Cambridge University Press, 1982, 2. Baskı, 1998), Democracy's Discontent (Harvard University Press, 1996), Public Philosophy: Essays on Morality in Politics (Harvard University Press, 2005), and The Case Against Perfection: Ethics in the Age of Genetic Engineering (Harvard University Press, 2007), Justice: A Reader (Oxford University Press, 2007) What Money Can't Buy: The Moral Limits of Markets (Farrar, Straus and Giroux, 2012) dahil olmak üzere çok sayıda kitabın yazarı ve editörüdür. Kitapları on dokuz dile çevrilmiştir. 1980’den beri Harvard Üniversitesi’nde siyaset felsefesi dersini vermektedir. Harvard’ın en popüler ve etkileyici derslerinden biri olan Sandel’in “Adalet” dersine her yıl binlerce öğrenci kayıt yaptırmaktadır. Bu ders, 2009 yılında Harvard Üniversitesi tarafından www.justiceharvard.org adresinde interaktif katılıma uygun hale getirilmiştir.

Michael J. Sandel Kitapları - Eserleri

  • Adalet
  • Paranın Satın Alamayacağı Şeyler
  • Liberalizm ve Adaletin Sınırları

Michael J. Sandel Alıntıları - Sözleri

  • Bir tüketici malı gibi eğitimi satma bir çeşit yozlaşmadır. (Adalet)
  • Hepimiz hazzı arar, acıdan kaçarız. (Adalet)
  • Her şeyin satılık olduğu bir toplum mu istiyoruz?Ya da piyasanın giremeyeceği ve paranın satın alamayacağı belli ahlaki ve kamusal şeyler var mıdır? (Paranın Satın Alamayacağı Şeyler)
  • Doğruyu söyleme ödevi, sadece doğruyu hakedenlere uygulanır. (Adalet)
  • Tatmin olmamış Sokrates olmak tatmin olmuş aptal olmaktan daha iyidir. (Adalet)
  • Akıl kapasitemiz, özgürlük kapasitemiz ile ilişkilidir. İkisi birlikte belirleyicidir ve bizi hayvanlardan ayırır. Bu iki kapasite, bizi arzularına dayanan yaratıklar olmaktan daha öteye taşır. (Adalet)
  • Bir toplumun adil olup olmadığını sormak, hak ettiğimiz gelirin, sorumlulukların ve hakların, güçlerin ve fırsatların, makamların ve rütbelerin nasıl dağıtıldığını sormaktır. (Adalet)
  • Para artan ölçüde siyasal güç, kaliteli sağlık hizmeti, suçun yoğun olduğu bölgelerden uzak güvenli bir mahallede ev satın alma, başarısız olanlardan ziyade seçkin okullara giriş hususlarında daha çok etkili olmaya başladığı için gelir eşitsizliği daha da çok önemli olmaktadır. Tüm iyi şeylerin alınıp satıldığı bir yerde para sahibi olmak dünyadaki tüm farkı yaratmaktadır. Hayattaki bazı iyi şeyler piyasada alıp satılan şeylere dönüştürülürse yozlaşırlar ve alçalırlar. Çünkü piyasa sadece şeyleri dağıtmaz aynı zamanda değiş tokuş edilen bu şeylere yönelik belirli tutumları ifade eder ve bu tutumları yüceltir. Kitap okumaları için çocuklara para ödemek, onları daha fazla kitap okumaya sevk edebilir. Fakat bu tutum çocuklara kitap okumanın içkin bir tatmin kaynağı olmaktan çok bir angarya olduğunu da öğretebilir. Piyasa ekonomisi mi yoka piyasa toplumu mu istiyoruz? Piyasa kamusal hayatta ve insanlar arası ilişkilerde nasıl bir yol oynamalıdır? Hangi şeylerin alınıp satılacağına, hangi şeylerin piyasa dışı değerler tarafından yönlendirilmesi gerektiğine nasıl karar verebiliriz? Paranın hükmünün nerede yürümemesi gerekir? Son yıllarda piyasa ve piyasa odaklı düşünme, piyasa dışı normların yönlendirmesi gereken hayat katmanları yayıldı. Gittikçe, ekonomin konusu olmayan şeylere bir fiyat koyuyoruz. (Paranın Satın Alamayacağı Şeyler)
  • Reklamcılık, insanları bir şeyleri istemeye ve bu arzularını tatmin etmeye teşvik eder. Eğitim ise insanları arzuları üzerine eleştirel düşünmeye, onları sınırlamaya ya da ahlaken daha üstün bir seviyeye taşımaya teşvik eder. Reklamcılığın amacı tüketiciler yetiştirmektir; Devlet okullarının amacı ise vatandaşlık bilinci kazandırmaktır. Çocukluğun çok büyük bir kısmı tüketici toplum için temel eğitimi içerdiğinden, öğrencilere etraflarındaki dünya hakkında eleştirel düşünebilen vatandaşlar olmalarını öğretmek kolay değildir. Çok sayıda çocuğun markalarını, orijinal baskılı kiyafetlerin, logoların ayaklı panosu olarak okula geldiği bir zamanda okulların, tüketici etiğinin içine batmış popüler kültürden uzak durması daha da önem kazanmakta ve gittikçe zorlaşmaktadır. (Paranın Satın Alamayacağı Şeyler)

Yorum Yaz