Muhalefetin Çatı Adayı Belirsizliği

2023 seçimlerine doğru muhalefet tarafını incelediğimizde şöyle bir tablo ile karşı karşıyayız. Millet İttifakı partilerinin söylem birliğinine herhangi bir zarar gelmesin diye büyük bir çaba sarfetmektedir.

Millet İttifakı, çatı aday için şuana kadar önemli bir yol alamadılar. Aday belirlemede hangi partinin etkili olacağı, kimin oyunu kuracağı, içten içe pazarlıklarla yürüyen rekabeti her geçen gün artmaktadır.

Ülkenin geleceği ile ilgili şuana kadar milletin önüne ciddi anlamda herhangi bir argüman projeler ortaya koyamamakta. Millet İttifakı Türkiye’nin geleceğine dair siyaset üretememekte ve kaos sisteminden beslenmekte.
Geleceği için kendi partilerinin kurumsal kimliğini bile feda edilmektedir. Partiler, birlik beraberlik görüntüsüne zarar gelmesin diye giderek tek tipleşmekte ve kimliksizleşmektedir. Bazıları, sırf CHP’nin olduğu blokta yer alma pahasına kendi tabanından uzaklaşarak yabancılaşmakta.

Millet ittifakı 2018’de ortak bir adayla seçime gitme arayışı son anda suya düştüğü için benzer bir sürecin tekrardan yaşanma ihtimaline ragmen, muhalefette çok ciddi anlamda tedirginlik yaratıyor. Şu ana kadar Millet İttifakı cephesinde Kılıçdaroğlu , Akşener, İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları ve her partinin kendi adayı ile seçime gitmesi gibi senaryolar üzerinden tartışmalar yapıldı. Gelinen noktada,

Kemal Kılıçdaroğlu'nun adaylık sinyalini verdi.
Adaylık açıklaması şu şekilde:

İttifak kabul ederse Cumhurbaşkanı adayı olmamda bir sorun yok. İttifak liderleri bu konu hakkında hiç konuşmadık. Eğer ki ittifak kabul ederse Cumhurbaşkanı adayı olmaktan gurur duyarım. Bir araya gelip oturup karar vermemiz lazım dedi.
Bakalım ittifak kanadı bu teklifi kabul eder mi etmez mi ilerleyen süreçlerde netlik kazanır. Yani ortada ciddi anlamda koltuk kapma yarışı var öyle de devam edecek gibi gözüküyor.
Meral Akşener Başbakanlık hayali,
HDP'nın tutum belirsizliği, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu belediye başkanlığında devam etme pozisyonunu açıklansa da bu konuda belirsizlik hala devam ediyor.

Diğer taraftan seçimlerin ardından söylem birliğini kolaylaştıran hiçbir projeler sunmadan direk iki konu başlığı olan, erken seçim tartışması ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme söylemi de muhalefet kanadında bile heyecan yaratmamaktadır.

Erken seçim olma ihtimali zaten yok. Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçme vaadi de teknik olarak çok zor. Muhalefet partileri bu konuda sürekli bir araya gelip toplantılarını devam ettirseler de henüz ortaya bir yol haritası ve üzerinde ittifak sağlanan bir aday çıkmış değil. Zaten şimdilik böyle bir ihtimal görünmüyor.

Varsayalım muhalefetin seçimleri kazandığını, anayasayı değiştirme ihtimalleri nerede imkansız gibi. Mecliste en az 360 milletvekiline ulaşmak, sonra referanduma gidip seçmenden bu sisteminin değişmesi için onay almak, ardından parlamenter sisteme göre yeniden seçim yapmak, sonra da bu seçimlerden birinci parti olarak çıkıp hükümet kurmak, anlaşılan sonrası öyle çok kolay bir süreç değil başlı başına büyük bir kaos ve belirsizlik.
Seçmeni böyle büyük bir kaosun içine sürükleyip hedeflenen ne ?

Muhalefet,ortaya ülke yararına hiçbir
argümanı, proje ve siyaset üretmeden sadece iktidar eleştirisi ile 2023’e doğru yol almak istiyor. Seçmenleri de iktidar karşıtlığı üzerinden oy devşirmeye çalışarak taktiksel oy verme davranışını şekillendirmeye çalışıyor. Seçime az bir süre kala sağ siyasetin içinden gelen ve yerel yönetimlerde olduğu gibi bir çatı adayı olmadan seçime giderim planı kuruyor olabilir. Ama çatı adayı hangi isim olursa olsun muhalefetin en zor sınavı adayı belirleme süreci olacak..