Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Muhsin Yazıcıoğlu kitapları ve sözleri
Türk siyasetçi. Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı, 19., 20., ve 23. dönem TBMM Sivas milletvekili ve Büyük Birlik Partisi'nin kurucusudur. Muhsin Yazıcıoğlu hayatı araştırılıyor. Peki Muhsin Yazıcıoğlu kimdir? Muhsin Yazıcıoğlu aslen nerelidir? Muhsin Yazıcıoğlu ne zaman, nerede doğdu? Muhsin Yazıcıoğlu hayatta mı? İşte Muhsin Yazıcıoğlu hayatı... Muhsin Yazıcıoğlu yaşıyor mu? Muhsin Yazıcıoğlu ne zaman, nerede öldü?

Doğum Tarihi: 31 Aralık 1954
Doğum Yeri: Sivas
Ölüm Tarihi: 25 Mart 2009
Ölüm Yeri: Göksun, Kahramanmaraş
Muhsin Yazıcıoğlu kimdir?
1954 yılında Sivas'ın Sarkışla ilçesi Elmalı Köyü'nde bir çiftçi ailesinin oğlu olarak doğdu. İlk ve orta öğrenimini Şarkışla'da yaptı.
Yüksek öğrenimini yapmak üzere 1972'de Ankara'ya geldi. Üniversite tahsilini, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi'nde tamamladı.
1968'de cemiyet (dernek) çalışmalarına başladı. Şarkışla'da Genç Ülkücüler Hareketi'ne katildi. Ankara'ya geldikten sonra ise, Ülkü Ocakları Genel Merkezi'nde görev yapmaya başladı. Sırasıyla; Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcılığı ve Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yaptı. (1977-78).
1978'de faaliyete geçen Ülkücü Gençlik Derneği'nin kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılına kadar MHP'de Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu.
12 Eylül 1980'de yapılan askeri darbenin ardından, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar Davası sanığı olarak cezaevine konuldu. 5,5 yılı hücrede olmak üzere 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde kalan Muhsin Yazıcıoğlu, 7,5 yıl cezaevinde kaldığı bu davadan herhangi bir ceza almadı.
Cezaevinden çıktıktan sonra, mağdur olmuş ülkücülere ve onların ailelerine yardim amacıyla kurulan Sosyal Güvenlik ve Eğitim Vakfı'nın başkanlığını yaptı.
1987'de arkadaşları ile birlikte MÇP'de siyasete girdi. MÇP'de Genel Sekreter Yardımcılığı görevinde bulundu.
1991 genel seçimlerinde üç partinin oluşturduğu ittifak bünyesinde, milletvekili adayı oldu. “O, inançlarınızı Meclis'e taşıyacak” sloganıyla, Sivas'tan milletvekili seçildi.
1992 yılı Temmuz ayında, “içinde bulunduğu partinin siyasi anlayışıyla uyuşamadığı için” bir grup arkadaşı ile birlikte MÇP'den ayrıldı. 29 Ocak 1993 tarihinde Büyük Birlik Partisi kuruldu ve bu partinin Genel Başkanlığına seçildi.
24 Aralık 1995'te yapılan erken genel seçimlerde ANAP-BBP ittifakından 20. Dönem Sivas milletvekili olarak, yeniden meclise girdi. 28.02.1996 tarihinde ANAP'tan istifa ederek, BBP'ye döndü.
26 Nisan 1998'de yapılan 3. Büyük Kurultay'da, 8 Ekim 2000 tarihinde yapılan 4. Büyük Kurultay'da, 2 Haziran 2002 tarihinde yapılan 1. Olağanüstü Büyük Kurultay'da,20 Temmuz 2003 tarihinde yapılan 5. Olağan Büyük Kurultay'da,30 Nisan 2006 tarihinde yapılan 6. Olağan Büyük Kurultay'ta ve 15 Nisan 2007 2.Olağanüstü Büyük Kurultayda tekrar BBP Genel Başkanlığına seçilmiştir.
22 Temmuz Erken Genel seçimlerinde BBP'nin seçimi protesto etmesi sebebiyle partisinden istifa ederek Sivas'tan bağımsız milletvekili adayı olup 23. dönem milletvekiliğine seçilmiştir.Daha sonra BBP'ye katılarak TBMM'de Büyük Birlik Partisi Sivas Milletvekili olarak BBP'yi Meclis'te temsil etmiştir.19 Ağustos'ta yapılmış olan BBP'nin 3.Olağanüstü Büyük kurultayında tekrar Genel Başkan olmuştur. Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009 tarihinde helikopter kazasında Kahramanmaraş'ta şüpheli bir şekilde hayatını kaybetti.
Muhsin Yazıcıoğlu Kitapları - Eserleri
- Gül'ün Şavkı
- Dikeni Gül Eylemek
- Yeni Bir Dünya İçin Yeni Bir Türkiye
- İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru
Muhsin Yazıcıoğlu Alıntıları - Sözleri
- Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum ... ~... (Gül'ün Şavkı)
- " Biz devleti eleştirirken onu savunmak gibi zor bir san'ata talip olmak durumundayız. " (Yeni Bir Dünya İçin Yeni Bir Türkiye)
- İçimde ümitler Kafeslenmiş bir kuş Açmak istiyor Çıkmak istiyor Uçmak istiyor... (Gül'ün Şavkı)
- " Kahramanlık ne yükseliştir ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.Kahramanlık,ileriye atılıp bir daha dönmemektir. " (Yeni Bir Dünya İçin Yeni Bir Türkiye)
- Evet bizim bir sancımız vardır. Bu sancı Bosna-Hersek'ten Doğu Türkistan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyadaki insanların sancısıdır. İşte bu sancılardan dolayı, " bütün müslümanların derdi bizim derdimiz ve onların birlik davası bizim davamızdır " dediğimizden dolayı İslam birliği gibi bir davamız vardır. Evet bu davamız vardır ve bu uğurda çileli, meşakkatli bir uğraşa da talibiz. (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- İslam hassasiyeti olmayan milliyetçiliğin içi boştur! | Muhsin Yazıcıoğlu | (Dikeni Gül Eylemek)
- Gençliğim dedim, “VER” dediler. İstikbalim dedim, “YOK” dediler. Kanım dedim, “DÖK” dediler. Canım dedim, “MİLLETİN” dediler. Sevdim!.. “SUÇTUR” dediler. Ve Çığlıkla yarıldı karanlık Sevgimi; Çarmıha gerdiler... (Gül'ün Şavkı)
- Koalisyon protokolü kamuoyuna açıklanmamış, kimse de içinde ne olduğunu bilmiyordu. İçinde ne olduğunu bilmediğimiz kapalı zarfı aldık ve kabul ettik, onayladık. Bu fikir partisi olduğunu iddia eden bir partinin yapmaması gereken bir durumdur. Biz icap ederse ülke menfaatleri için bir koalisyona destek verebilir veya koalisyona girilebilir kanaatini gözardı etmiyoruz. Bu konularda uzlaşmaz bir tavır içinde de değiliz. Ama içinde HEP'in de bulunduğu bir koalisyonun Güneydoğu ile ilgili ne düşündüğünü, inançlarımızla ilgili ne gibi kanaate sahip olduğunu, dış politikada ne gibi yaklaşımlara sahip olduğunu bilmediğimiz bir hükümete güvenoyu verilmesini doğru bulmadık. (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- İnsan önce kendi ruhuyla barışacak, içi ve dışı uyuşacaktır. Kendi içindeki kavgayı bitirmeyen insan başkalarıyla hiçbir zaman yapamaz. (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- ''Evet bizim bir sancımız vardır. Bu sancı Bosna-Hersek'ten Doğu Türkistan'a kadar uzanan bu geniş coğrafyadaki insanların sancısıdır. İşte bu sancılardan dolayı, "bütün müslümanların derdi bizim derdimiz ve onların birlik davası bizim davamızdır" dediğimizden dolayı İslam birliği gibi bir davamız vardır. Evet bu davamız vardır ve bu uğurda çileli, meşakkatli bir uğraşa da talibiz.'' (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum (Gül'ün Şavkı)
- Kitabın sayfa köşelerinde babamın yazdığı notlar var. Geçmişten gelen bir mektup gibi... (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- " Ya korkularımızla koyun koyuna yatıp,hiçbir şey üretmeden kendimizle cedelleşmeye devam edeceğiz ya da birbirimizle ve hayat tarzlarımıza tahammül edip,prangaları sökerek geleceğe doğru dev bir adım atacağız. " (Yeni Bir Dünya İçin Yeni Bir Türkiye)
- Müslüman'ın iki ayrı hayatı olamaz. Maddi hayatını düzenlerken başka, manevi hayatını düzenlerken de başka bir felsefeye göre davranamaz. Sadece din ve ibadet konularını Allah'a yönelik bir şahsi ve nefsi mesele olarak görmenin, ama siyasi içtimai ve iktisadi meselelerde " Allah'ı işe karıştırmamak " felsefesi ile hareket etmenin insanı iki ruhlu, iki yüzlü bir hayat anlayışına götüreceğini söylersek herhalde yalnızca gerçeği belirtmiş oluruz. Müslüman'ın maddi ve manevi hayatında tam bir uyum ve ahenk olmalıdır. (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- Zindan ve karanlık Zindanmış bu karanlık oda Ne gam Bana, imanımın ışığı yeter Ellerim mi kelepçelenmiş arkamdan Tutsak edilemez ya düşünceler Paslı kilit ve demirlerle çevrili olsa da odam Sınır tanımaz ki hayaller... (Dikeni Gül Eylemek)
- Biz teşkilâtımızı tarif ederken: "teşkilât, payeye varmak için insan, zaman, malzeme ve yer unsurlarının organik şeklidir diyorduk. Ve başa gayeyi koymuştuk. Gayemiz "İlâ-yı Kelimetullahı" ; Allah'ın ismini yüceltme ve yayma, davamız, "Nizam-ı Alem" ; Allah'ın nizamını insanlığa hakim kılma davasıdır diyorduk. (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- SEVGİLİ ÜLKÜM Geçmişi bıraktım , geleceğe bakıyorum Sabit ve kararlı... Dökülmüş tavandaki her çizgiden Uzun uzun yollara gidiyorum. Gözlerim ufuklarda kaybolmuş Saatlerce ranzamda uzanıyorum... Ne fazla , ne eksik iki metrekareden Hücrem Dar mı geniş mi anlamıyorum Gezsem de iki adım, yatsam da Ben burada kalıyorum. Ne geçmişin muhasebesi , ne haldeki zulüm Ben ümit dolu geleceği düşünüyorum... Benim ülküm madde mi ki ! Taş, demir ve duvarlarla çevrili yorum; Zulmün en koyu karanlığında Maverada yaşıyorum... . . (Dikeni Gül Eylemek)
- " Siyaset,inanan ve inandığı gibi yaşamak isteyen her insanın yapmak mecburiyetinde olduğu bir hizmet aracıdır. " (Yeni Bir Dünya İçin Yeni Bir Türkiye)
- Tabi olan değil, söz hakkı olan; uyan değil o dünyada kendi rolünü kendi koyan bir yer edinebiliriz. Biz bunları söyleyince bazı çevreler diyor ki: " Türkiye'de huzursuzluk çıkar." Niye çıkar ? Çünkü, yeni dünya düzenine uymamış olursunuz. Amerika isterse düzenimiz huzurlu gider, eğer onun istemediği bir şeyi yaparsak, anarşiyi bela eder, kargaşayı çıkartır. Bunlar dünyanın gerçeği olabilir, ama gerçek bu diye biz mevcut duruma teslim olamayız. Mevcut durum, insan haklarına, inanç hürriyetine, milli kimliğe aykırı ise biz bu duruma tabi olamayız... (İhtilafın Rahmetinde Milli Mutabakata Doğru)
- " Bizler Meclis'e girmek,kredi almak,bakan olmak için ülkücü olmadık. " (Yeni Bir Dünya İçin Yeni Bir Türkiye)