tatlidede

Nazım'ın Çilesi - Radi Fiş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Nazım'ın Çilesi kimin eseri? Nazım'ın Çilesi kitabının yazarı kimdir? Nazım'ın Çilesi konusu ve anafikri nedir? Nazım'ın Çilesi kitabı ne anlatıyor? Nazım'ın Çilesi PDF indirme linki var mı? Nazım'ın Çilesi kitabının yazarı Radi Fiş kimdir? İşte Nazım'ın Çilesi kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 18.06.2022 00:00
Nazım'ın Çilesi - Radi Fiş Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Radi Fiş

Yayın Evi: İleri Yayıncılık

İSBN: 9786055452650

Sayfa Sayısı: 464

Nazım'ın Çilesi Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Bu kitap, Nâzım Hikmet'in hayatı, sanatı ve kişiliği üzerine yazılmış ilk toplu eserdir. Maksim Gorki tarafından kurulan ve içinde Shakespeare, Goethe, Balsac, Tolstoy gibi dahi sanatçıların sıralandığı "Büyük Adamların Hayatları" adlı dizide, Kasım 1968'de Moskova'da yayınlanmış ve 150.000 adedi bulan ilk baskısı 2 ay içinde tükenmiş olan kitabın, Ocak 1969'da hemen 2. baskısına geçilmiştir.

Bu kitabın yazarı Radi Fiş, en ünlü Sovyet gazetecilerinden biridir. Aynı zamanda mükemmel Türkçe bilen Radi Fiş, "Büyük insan Nâzım Hikmet'e olan saygı ve vefa borcumu böylece ödüyorum" diye tanıttığı bu kitabını yazmadan önce, iki defa Türkiye'ye gelerek, şairin hemen bütün dost ve yakınlarıyla ilişkiye geçmiş, belge toplamış, araştırma yapmıştır.

Nazım'ın Çilesi Alıntıları - Sözleri

  • "masam, kağıtlarım, yazı makinam, üstüm başım kan içinde, kan içinde kaldırımları geçtiğim şehirlerin, duvarlarda ellerimin izleri kan içinde, yarmışım göğsümü, yüreğimi yiyoruz bir dişiyle beraber. mektup yaz, telgraf çek, telefon et, geliyorum, geliyorum, geliyorum de. ölüm, uslandır beni."
  • Oysa mutlu olmak ne kadar kolay! dedi. Başkaları için bir şeyler yaparken kârşılık beklememek yeter: Ne takdir ne adalet ne mükafat ne de herhangi bir fikir açıklaması... Ne yazık ki bu dini şuur kalıntısı yani yapılan iyiliğin nasılsa günün birinde nazarı itibara alınacaktır düşüncesi hepimizde derin kök salmış. Bu yüzden insanlar bedbaht oluyorlar. İçlerindeki terazide durmadan kar-zarar bilançosunu yaptıkları için. Nazım Hikmet
  • Dünyadan, memleketinden, insandan Umudun kesik değil diye İpe çekilmeyip de Atılırsan içeri Yatarsan on yıl, on beş yıl Daha da yatacağından başka "Sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke" Demiyeceksin Yaşamakla ayak direyeceksin Belki bahtiyarlık değildir artık Boynunun borcudur fakat, Düşmana inat bir gün fazla yaşamak…
  • Korkuyorlar, kartal kanatlı kanaryam Türkülerimizden korkuyorlar…
  • Exupery, “sevmek , birbirinin gözüne bakmak değil , aynı yöne doğru bakmaktır” diyordu.
  • Yaş kırk. .. Bütün bir hayat geçti. N'olacak sanki! Kötü mü geçti? Yooo, niye ... ? Fakat geçti ya, sen ona bak. Yaaa, Nazım Hikmet Ran!
  • Herkes gibi ben de ona gıyaben, hayrandım. Ve herkes gibi, kimbilir neden, ona kızıyordum. Herkes gibi nedenini bilmeden onu seviyordum. Muazzam, koca şair ...
  • Şimdi benim şiirlerimi dinleyiniz. Fakat tenzilatsız, nezaketsizce, acımadan, insafsızca tenkit edilmem şartı ile ...
  • O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev..
  • Kimbilir belki bu kadar sevmezdik birbirimizi uzaktan seyretmeseydik ruhunu birbirimizin. Kimbilir felek ayırmasaydı bizi birbirimizden belki bu kadar yalan olamazdık birbirimize ...
  • Bir Tanrı olmak kolay,hayvan da olmak kolay.İnsan olmak zordur.
  • "Acaba beni herkes neden bir nevi kahraman olarak görmek istiyor?Ben kusurlarımla,meziyetlerimle normal bir insanım.Siz insanların bana olan sevgisinden bahsediyorsunuz ve diyorsunuz ki bu sevgi,ağırbaşlı olmamı icap ettirir; bence böyle bir sevgi insanların bana değil,bende görmek istedikleri kimseye,yani kendi hayallerine duyduklari sevgidir."
  • Dünyadan, memleketinden, insandan Umudun kesik değil diye İpe çekilmeyip de Atılırsan içeri Yatarsan on yıl, on beş yıl Daha da yatacağından başka "Sallansaydım ipin ucunda bir bayrak gibi keşke" Demiyeceksin Yaşamakla ayak direyeceksin Belki bahtiyarlık değildir artık Boynunun borcudur fakat, Düşmana inat BIR.GÜN FAZLA YAŞAMAK.
  • Başgardiyan yardımcısı üstelik aşık. Kadınlar binasından bir mahpusu seviyor. Ona perilerden, var olmanın sırlarından ve başka romantik şeylerden bahseden mektuplar yazıyor. Kadın da ona tutup nasıl bir cevap verse beğenirsiniz? "Bitlendim, beni seviyorsan bir somun ekmek, bir kalıp sabun gönder, kuvvetsiz düştüm. Dışarı çıkınca öderim." Herif öfkesinden az kalsın aklını oynatıyordu. "Kadın denir mi buna? Yuh, inek! Ben ona aşkın sırlarından bahsediyorum; bu da 'bitlendim, ekmek gönder'!" Raşit'le güç bela onu yatıştırdılar. İşte bizim romantiklerimiz!
  • Yeryüzünde "alelade" insan yoktur. Churchill ne derse desin, her insan kendine göre gayetle karışıktır. Tıpkı bu dünya gibi...

Nazım'ın Çilesi İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kitabın yazarı Radi Fiş Sovyet asıllı. Dolayısıyla Nazım Hikmet'in hayatını okurken dönemin Turkiye'sini yabancı bir gözden seyretmis oluyorsunuz. Kitap kronolojik bir sıra izlemiyor ve Nazım i başka eserlerden tanımıyorsaniz biraz kafanız karışabilir. Önce hayatı okunmali daha sonra bu kitaba gecilmeli. (Aslı)

Nazım'a göre mutluluk; "Oysa mutlu olmak ne kadar kolay! dedi. Başkaları için bir şeyler yaparken kârşılık beklememek yeter: Ne takdir ne adalet ne mükafat ne de herhangi bir fikir açıklaması... Ne yazık ki bu dini şuur kalıntısı yani yapılan iyiliğin nasılsa günün birinde nazarı itibara alınacaktır düşüncesi hepimizde derin kök salmış. Bu yüzden insanlar bedbaht oluyorlar. İçlerindeki terazide durmadan kar-zarar bilançosunu yaptıkları için." Mutluluğu böyle tarif etmiş olsa bile bir zaman gelecek kendiside kar-zarar bilançosu yapıp -kendisi için değil başkları için bile olsa- açlık grevi yapacaktı. O da bir insan ne de olsa. İnsani duyguları tesiri altına girebiliyor. Kitap yazarı hemen hemen son 10 yılını birlikte geçirdiği can dostu. Yaşanılan bir çok olayın ilk tanığı sayılabilir nazarımda. Ama Nazım deyince o döneme ait bir çok tanık olduğunu kimilerinin can yoldaşı iken arkasından vurmuş olduklarını kitabın sayfalarında gezerken denk gelebiliyorsunuz. 11 gün gibi uzun sürede bitmesini sinema örneği ile net açıklayabilirim sanıyorum. Bir sinema gösterimi düşünün. İki bölümden oluşmaktadır. Bazen öyle olur ki ilk bölüm o kadar çok sıkarki sizi ikinci bölümü izlemek istemesiniz ve izlemezsiniz.-asıl olan ikinci bölümdür- İşte bana da böyle oldu. Kronolojik bir sıralama olmaması benim aklımı karıştırdı okumakta zorlandım. Hatta "özgürlük" arkadaşıma bu konuda hayıflandım. Kitabın adı Nazım'ın çilesi benim çilem oldu dedim. :) Neyse aynı sinema gibi oldu ikinci bölüm aktı gitti. İyiki bırakmadım diyorum. Kronolojik bir sıralama olmaması hatıralardan yola çıkarak yazılması okuyucuyu zorladığı doğrudur. Nazım ile ilgili hiç bilgisi olmayan kimseleri zorlayacaktır. Hapishane günleri, nedenleri, niçinleri kişilerin yorumlarını, aşklarını kitapta bulabilirsiniz. Piraye yi herkesin bildiğini düşünmekteyim. Ama Piraye den önce dayısının kızı Münevver ( Münevver 17 yaşında iken) olduğunu çokların bildiğini sanmıyorum. En azından ben bilmiyordum. Piraye yi de sevmiş ama sanki Münevver ile olan bağları çok farklıymış. Yıllar sonra yine bir şekilde yolları kesiimesi ve yaşamlarına dair notlar beni çok etkilediği doğrudur. Münevver ayrıca araştıracağım doğrudur. Karmaşık anlatımdan kaynaklı olarak farklı kaynaklardan öncelikle hayatıma dair bilgilerin okunması akabinde bu kitabın tercih edilmesi gerektiği kanaatindeyim. Hayatına dahil olan kadınlar arasında Piraye Nazım için hep özel kadın olarak kalmış olsada Münevver hayatındaki yeri sahiptir. İlk tanıştıklarında neden Münevver'i bırakıp Piraye ile evlendiği konusunda yıllar sonra hayıflanacaktır. İyi okumalar (Nlf3r ✔)

Nazım Hikmet Memleket; Memleket Nazım Hikmet: Nazım Usta yaşadığı yıllarda dünyada elliden fazla dilde çevrilmiş tüm dünyada okunuyor. Acıdır ki kendi ülkesinde Türkçede yasak bir şair.. Rady Fish Rus bir yazar, Moskova'ya inen Nazım Hikmet'in sürekli yanında bulunan bir kaç kişiden birisi. Kitapta Nazım usta ile ilgili bir çok güzel anekdot bulunmaktadır. Yazar, Nazım ustadan duyduğu veya kendi gözlemi olan olayları eserde anlatmış. Kitabı okumayı zorlaştıran tek şey ise yazarın çok gereksiz şekilde zaman geçişleri yapmasıdır. Aynı sayfada Nazım'ın çocukluğu, lise ve hapishane yıllarını anlatmaya çalışmaktadır. Bu durum okumayı zorlaştırıyor. Kitapta Nazım'ın 12 yıl hapisliğinin bitmesi için yaptığı açlık grevi dışarıda ise dostları Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet destek amaçlı üç günlük açlık grevi yapar, kamuoyu sesini çıkartırken susmayı seçen (!) aydınların olması ilginçtir. Nazım Ustanın serbest kalması için Sartre, Picasso, Neruda ve tüm dünyada insanların sessiz kalmaması güzel bir dayanışma olmuştur. Neruda ölünce şöyle seslenir: Neden öldün Nâzım? Senin türkülerinden yoksun ne yapacağız şimdi? .... Kardeşim benim, adanmış asker, dünyada nasıl da yalnızım sensiz. Nasıl dövüşülür senden örnek almaksızın, Senin halksal bilgeliğinden ve yüce şair onurundan yoksun? Teşekkürler, böyle olduğun için! Teşekkürler o ateş için Türkülerinle tutuşturduğun, sonsuzca. Diyorlar ki; büyük şairlerin hakiki hayatı ölümlerinden sonra başlar. Bu üzücüdür fakat ne yazık ki doğrudur.. (Nihat Çelik)

Nazım'ın Çilesi PDF indirme linki var mı?

Radi Fiş - Nazım'ın Çilesi kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Nazım'ın Çilesi PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Radi Fiş Kimdir?

Sovyet yazar.1924 yılında Leningrad'da doğdu. Moskova Şarkiyat Enstitüsünün Türkçe Bölümünde okudu. Orhan Kemal, Melih Cevdet Anday ve Sabahattin Ali'nin şiirlerini rusçaya çevirdi. Nazım Hikmet'le yakın dost olan Radi Fiş, Nazımın Çilesi, Ben de Kendi Halimce Bedrettinem, Bir Anadolu Hümanisti Mevlana isimli eserleri vardır. İkinci mesleği gemiciliktir.

Radi Fiş Kitapları - Eserleri

  • Ben de Halimce Bedreddinem
  • Nazım'ın Çilesi
  • Bir Anadolu Hümanisti Mevlana

Radi Fiş Alıntıları - Sözleri

  • Bilgi, yalnızca belleğinizin bir parçasıdır. Anlamaksa varlığınızın bir parçası. (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • Herkes gibi ben de ona gıyaben, hayrandım. Ve herkes gibi, kimbilir neden, ona kızıyordum. Herkes gibi nedenini bilmeden onu seviyordum. Muazzam, koca şair ... (Nazım'ın Çilesi)
  • İnsanda zekâ sınırlıdır, aptallığınsa sınırı yoktur. (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • "Akılla, bilinçle değil tüm varlığıyla anlamaktı. Sözleri değil, söz giysisinin altında yatan özü anlamaktı!" (Bir Anadolu Hümanisti Mevlana)
  • Utanç, utançla temizlenir (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev.. (Nazım'ın Çilesi)
  • Bir kenti ele geçirdikleri zaman Moğollar genellikle halkı kent duvarlarının dışına çıkartıyorlar, sonra da kenti yağmaya başlıyorlardı. Eğer yapmaya herhangi bir şekilde karşı çıkan olursa, o zaman tüm kenti yer yüzünden siliyorlardı. (Bir Anadolu Hümanisti Mevlana)
  • Exupery, “sevmek , birbirinin gözüne bakmak değil , aynı yöne doğru bakmaktır” diyordu. (Nazım'ın Çilesi)
  • Bir şeye tutuldular mıydı, nasıl da duygusuz bir aptala dönüveriyor şu erkekler! En okumuşları, en bilge olanları bile! (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • Başgardiyan yardımcısı üstelik aşık. Kadınlar binasından bir mahpusu seviyor. Ona perilerden, var olmanın sırlarından ve başka romantik şeylerden bahseden mektuplar yazıyor. Kadın da ona tutup nasıl bir cevap verse beğenirsiniz? "Bitlendim, beni seviyorsan bir somun ekmek, bir kalıp sabun gönder, kuvvetsiz düştüm. Dışarı çıkınca öderim." Herif öfkesinden az kalsın aklını oynatıyordu. "Kadın denir mi buna? Yuh, inek! Ben ona aşkın sırlarından bahsediyorum; bu da 'bitlendim, ekmek gönder'!" Raşit'le güç bela onu yatıştırdılar. İşte bizim romantiklerimiz! (Nazım'ın Çilesi)
  • Zenginle sağlıklının sadaka aldığı nerde görülmüş? (Bir Anadolu Hümanisti Mevlana)
  • Bir Tanrı olmak kolay,hayvan da olmak kolay.İnsan olmak zordur. (Nazım'ın Çilesi)
  • Uzun lafın kısası, topraklar beylerin elinden alınacak... Ama kime verilecek? - Hiç kimseye... Amacımız bir zorbayi defedip yerine başka bir zorba getirmek degil. Zorbalığı ortadan kaldırmak... (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • Yaş kırk. .. Bütün bir hayat geçti. N'olacak sanki! Kötü mü geçti? Yooo, niye ... ? Fakat geçti ya, sen ona bak. Yaaa, Nazım Hikmet Ran! (Nazım'ın Çilesi)
  • "Toprağa gömülen bir tohum olgunlaştığında uç sürerdi; Bitkilerde bile bu böyleydi de Aşkın olgunlaştırdığı insan yüreği için de aynı şeyin söz konusu olduğunu neden düşünemiyorduk? " (Bir Anadolu Hümanisti Mevlana)
  • "Acaba beni herkes neden bir nevi kahraman olarak görmek istiyor?Ben kusurlarımla,meziyetlerimle normal bir insanım.Siz insanların bana olan sevgisinden bahsediyorsunuz ve diyorsunuz ki bu sevgi,ağırbaşlı olmamı icap ettirir; bence böyle bir sevgi insanların bana değil,bende görmek istedikleri kimseye,yani kendi hayallerine duyduklari sevgidir." (Nazım'ın Çilesi)
  • Kimbilir belki bu kadar sevmezdik birbirimizi uzaktan seyretmeseydik ruhunu birbirimizin. Kimbilir felek ayırmasaydı bizi birbirimizden belki bu kadar yalan olamazdık birbirimize ... (Nazım'ın Çilesi)
  • Taçlar, tahtlar hep ahmaklar üzerine kılıç zoruyla yükselir. (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • iktidar demek, yalan demekti, baskı demekti. (Ben de Halimce Bedreddinem)
  • Ona göre Tanrı sevgisi demek başkalarına zulm etmemek demekti. (Bir Anadolu Hümanisti Mevlana)

Yorum Yaz