tatlidede

Necip Tosun kimdir? Necip Tosun kitapları ve sözleri

Yazar Necip Tosun hayatı araştırılıyor. Peki Necip Tosun kimdir? Necip Tosun aslen nerelidir? Necip Tosun ne zaman, nerede doğdu? Necip Tosun hayatta mı? İşte Necip Tosun hayatı...
  • 05.02.2023 04:00
Necip Tosun kimdir? Necip Tosun kitapları ve sözleri
Yazar Necip Tosun edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Necip Tosun hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Necip Tosun hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Necip Tosun hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1960

Doğum Yeri: Kırıkkale

Necip Tosun kimdir?

Necip Tosun, 1960 Kırıkkale doğumlu. İlk ve ortaöğrenimini Kırıkkale’de tamamladı. Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesini bitirdi. 1988 yılından beri bir kamu kurumunda görev yapıyor. Ankara’da yaşıyor, evli ve iki çocuk babası. İlk öyküsü “Yangın” 1983 yılında Aylık Dergi’de yayımlandı. Öykü, eleştiri ve sinema yazıları, Mavera, Dergâh, Eşik Cini, Hece, Heceöykü, Karagöz ve Kitap-lık dergilerinde yayımlandı. Otuzüçüncü Peron adlı öykü kitabıyla 2005 Türkiye Yazarlar Birliği “hikâye”, Modern Öykü Kuramı kitabıyla 2011 yılı “edebî eleştiri” ödülünü aldı. Hâlen Hece ve Heceöykü dergilerinde yazmayı sürdürüyor. Yapıtları: Öykü: Küller ve Uçurumlar (Hece, Ankara, 1998); Otuzüçüncü Peron (Hece, Ankara, 2005); Ansızın Hayat (Hece, Ankara, 2014); Deneme: Hayat ve Öykü (Hece, Ankara, 1999); İnceleme: Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören (İz Yayıncılık, İstanbul, 1996); Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2004); Film Defteri (Dergâh Yayınları, İstanbul, 2005), Modern Öykü Kuramı (Hece, Ankara, 2011), Öykümüzün Kırk Kapısı (Hece, Ankara, 2013).

Necip Tosun Kitapları - Eserleri

  • Emanet Hikayeler
  • Otuzüçüncü Peron
  • Ansızın Hayat
  • Küller ve Uçurumlar
  • Edebiyat Atlası
  • Modern Öykü Kuramı
  • Doğu'nun Hikaye Kuramı
  • Öykümüzün Sınır Taşları
  • Günümüz Öyküsü
  • Gidilmemiş Yerlerin Türküsü
  • Öyküyü Sanat Yapanlar
  • Öykümüzün Kırk Kapısı
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Türk Öykücülüğünde Rasim Özdenören
  • Hayat ve Öykü
  • Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu
  • Film Defteri

Necip Tosun Alıntıları - Sözleri

  • "Hikaye sonunu size bırakıyor, Sonra, diyorsunuz, Peki sonra ne oldu? Ne yapacaksın sonra ne olduğunu? Sana ne! Diye tersliyor hikaye; hatta belki, Sonunu ben bilmiyorum, ya sen biliyor musun? Diye dalgasını geçiyor. Ya da; Peki, sence ne oldu sonra? Diye bir karşısoru soruyor. Ya da omuz silkerek: Hepsi bu kadar, diyor. Kusura bakma ama, hepsi bu kadar! Tıpkı hayat gibi! Hayatta da daha fazlası yok ki!" (Hayat ve Öykü)
  • "İyi öyküler daha girişte atmosferini kurar, okurun ruhunu yakalar. Okur ilk cümlelerde öyküyü okuma gerekçesini bulur " (Modern Öykü Kuramı)
  • Son bir gayretle, "Niçin?" diye sordu "Ne oldu şehre?" Gözlüklü adam devam etti: "Çünkü rüyalarını yitirdi insanlar. Onlar da rüyası bedenleri terk ettiler." (Otuzüçüncü Peron)
  • Mustafa Kutlu iyilik, güzellik, merhamet peşinde bir öykü dünyası yaratırken hakikati en duru, en yalın, en sade hâliyle öyküde görünür kılmaya çalışmıştır. Dünyayı güzelleştirmek için iyilikleri yaygınlaştırmaya çalışan derviş bir hikâyecidir o. (Türk Öykücülüğünde Mustafa Kutlu)
  • Hayat böyle işte; birden hiç beklemediğin bir anda elin yaranın kabuğuna değer, kanar, kanarsın.. (Ansızın Hayat)
  • "Bekliyor, ama neyi beklediğini bilmiyordu. Yalnızca yalnızlığını, bir de içine işleyen soğuğu ve yüreğin olduğu yerde daha büyük bir ağırlığı duyuyordu." (Öyküyü Sanat Yapanlar)
  • Yaralayan, ömür boyu yaralanmıştır.. (Gidilmemiş Yerlerin Türküsü)
  • Gitmek bir anlamda tükenmek, yok olmaktır. (Günümüz Öyküsü)
  • "Yaşamaktan zevk alanları severim ben. Yaşamalı bu dünyada." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • "Kahrolsun edebiyata kıymet vermeyenler ! Yaşasın onu kendine meslek edinenler." (Doğu'nun Hikaye Kuramı)
  • Yazar, karakterinin gerçek olmasını istiyorsa kendi planlarından vazgeçip onun özerkliğine saygı duymalıdır. (Modern Öykü Kuramı)
  • Gece kalkmalıyım, örtmeliyim üstünü şehrin. Uyanıyorum, ölü taşlar akıyor içime. (Küller ve Uçurumlar)
  • "Hikayenizi beğendik, ama ne demek istediniz bu hikayeyle? diye soruyorlar. Cevap şu: Hiçbir şey demek istemedim. Anlatmak istediğim, sadece hikayenin kendisiydi." (Hayat ve Öykü)
  • Burada bütün mevsimler aynıydı; elleri üşütürdü. (Ansızın Hayat)
  • "Ben o odada bir türlü sesimi bulamadım." (Öykümüzün Kırk Kapısı)
  • Şehir zaten nedir ki, insanın keşfettiği en büyük, en kalabalık yalnızlık. (Emanet Hikayeler)
  • Ama dünyanın düzeni böyle kurulmuş, hikâyeyi yaşayan başka, anlatan başka. (Ansızın Hayat)
  • Her şey geçip gidiyor, insan yaşadığı her şeyi bir gün kaybediyorsa, o vakit tüm bu anların yaşanmış ya da yaşanmamış olmasının, gerçek ya da hayal olmasının ne önemi var? (Öykümüzün Sınır Taşları)
  • Meğerse sesim boşluğun sesiymiş... (Emanet Hikayeler)
  • "Yaşanmadan da ölünmez ki! " (Öykümüzün Sınır Taşları)

Yorum Yaz