diorex
sampiyon

Neil Postman kimdir? Neil Postman kitapları ve sözleri

Abd'li Yazar Neil Postman hayatı araştırılıyor. Peki Neil Postman kimdir? Neil Postman aslen nerelidir? Neil Postman ne zaman, nerede doğdu? Neil Postman hayatta mı? İşte Neil Postman hayatı... Neil Postman yaşıyor mu? Neil Postman ne zaman, nerede öldü?

  • 08.06.2022 11:00
Neil Postman kimdir? Neil Postman kitapları ve sözleri
Abd'li Yazar Neil Postman edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Neil Postman hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Neil Postman hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Neil Postman hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1931

Doğum Yeri: Abd

Ölüm Tarihi: 2003

Ölüm Yeri: Abd

Neil Postman kimdir?

Neil Postman Kitapları - Eserleri

  • Televizyon Öldüren Eğlence
  • Teknopoli
  • Çocukluğun Yokoluşu
  • Amusing Ourselves to Death
  • Technopoly

Neil Postman Alıntıları - Sözleri

  • "Tüm diğerlerinin arasında saygı ve ayıp, bir kez tatmin edildiğinde, zihin için en güçlü dürtüler olur. Çocukların kafasına güven duygusunu, ayıp ve utanma değerlerini sokabilirseniz, onlara doğru ilkeyi kazandırmış olursunuz." #Locke (Çocukluğun Yokoluşu)
  • " Madonna'nın müziğin zirvesine ulaştığına inanan bir genç, insanlığın yükselişini ve düşüşünü birbirinden ayırabilme duyarlılığından yoksundur. " (Teknopoli)
  • Bir kültürün ruhunun tükenmesinin iki yolu vardır. Brincisinde (Orwellcı yol) kültür bir hapishaneye dönüşürken, ikincisinde (Huxleyci yol) kültür bir hicive dönüşür. (Televizyon Öldüren Eğlence)
  • Bir kültür sözlü iletişimden yazıya, basılı yayınlardan televizyon yayınlarına kaydıkça, hakikatle ilgili fikirleri de değişir, Nietzsche'nin dediği gibi, her felsefe yaşamın bir evresinin felsefesidir. (Televizyon Öldüren Eğlence)
  • Bir ayna yalnızca bugün giydiklerimizi yansıtır, dün giydiklerimiz konusunda sessizdir. Televizyonla da aynı şekilde kafamızı süreksiz bir şimdiki zamana gömeriz. (Televizyon Öldüren Eğlence)
  • Aynı anda hem sigara içmenin hem de dua etmenin dinen uygun olup olmadığı hususunda tereddüde düşen iki papaz kesin bir cevaba ulaşmak için Papa'ya mektup yazarlar. Papazlardan biri soruyu şu şekilde sorar: "Dua ederken sigara içmek hoş görü­lebilir mi?" ve hayır yanıtını alır zira dua eden kişi tüm dikkatini duaya vermelidir. Diğer papaz ise sigara içerken dua etmenin hoş görülüp görü­lemeyeceğini sorar ve evet yanıtını alır zira her zaman dua edilebilir. Bir sorunun şekli bizi problemin çözümünü bulmaktan da alıkoyabilir. (Teknopoli)
  • Kepler New Astronomy adlı eserinde: "Azizlerin tabiatın bu tarz meseleleri hakkındaki görüşlerine gelince tek bir cümleyle cevap vereceğim; dinde geçerli olan otoritedir, felsefede geçerli olan ise sadece akıldır." demektedir. Birçok azizin ne dediğini gözden geçirdikten sonra Kepler sözlerini şöyle sürdürür: "Bence bunların hepsinden daha kutsal olanı Hakikat'tir." (Teknopoli)
  • Televizyon okuma-yazma kültürünü genişletmez ve pekiştirmez. Tersine, okuma-yazma kültürüne saldırır. (Televizyon Öldüren Eğlence)
  • In 1936, the great English mathematician Alan Turing showed that it was possible to build a machine that would, for many practical purposes, behave like a problem-solving human being. //1936'da büyük İngiliz matematikçi Alan Turing, birçok pratik amaç için kullanılabilecek ve problem çözen bir insan gibi davranacak bir makine yapmanın mümkün olduğunu gösterdi. (Technopoly)
  • Erasmus, ilahi çağrışımlarından soyunduğu zaman bile ayıbın uygarlaşma sürecinde gerekli bir öğe olduğunu biliyordu. (Çocukluğun Yokoluşu)
  • Çocukluğun ihtiyaç duyduğu şey, sadece, uygarlığın hastalıklı taşkınlıkları tarafından boğulmamasıdır. (Çocukluğun Yokoluşu)
  • When Galileo said that the language of nature is written in mathematics, he did not mean to include human feeling or accomplishment or insight. // Galileo, doğanın dilinin matematikte yazıldığını söylediğinde buna insan duygularının, başarılarının veya içgörülerinin de bu dahil olduğunu kastetmemişti. (Technopoly)
  • Bizim kültürümüz işlerin, bilhassa önemli işlerin yürütülmesinde yeni bir yol izlemeye başlamıştır. Her geçen gün gösteri olan şeyler ile olmayan şeyleri birbirinden ayırmak zorlaştıkça kültürümüzün söyleminin niteliği de değişmektedir. Rahiplerimiz, başkanlarımız, cerrahlarımız, avukatlarımız, eğitimcilerimiz ve televizyon habercilerimiz, kendi disiplin alanlarının gerekliliklerini karşılamaktan ziyade iyi bir şovmenliğin gerektirdiği davranışlara kafa yormaktadırlar. (Televizyon Öldüren Eğlence)
  • Cehalet daima düzeltilebilir bir durumdur. Ancak cehaleti bilgi olarak kabul ettiğimiz zaman ne yapabiliriz? (Televizyon Öldüren Eğlence)
  • Matbaa bize, bedenden ayrılmış zihni verdi fakat bu da bizi, bizden geriye kalanın nasıl denetleneceği sorunuyla karşı karşıya bıraktı. Ayıp, bu tür denetimin düzenlenebileceği bir mekanizmaydı. (Çocukluğun Yokoluşu)
  • ..çocuklar, yüzyıllarca kendilerini “iyi” yapmak ya da doğal enerjilerini baskı altına almak için tasarımlanan bir eğitime maruz kaldılar. (Çocukluğun Yokoluşu)
  • “Çocuklara yönelik giyim endüstrisi, son on yılda çok büyük değişimlere uğradı ve böylece çocuk giyim tarzı giderek ortadan kalkmaya başladı. Artık on iki yaşındaki çocuklar, doğum günü partilerinde takım elbise ya da tayyörler, altmış yaşındaki erkekler ise aynı partilerde kot pantolonlar giymektedirler. On bir yaşındaki kızlar yüksek ökçeli ayakkabılar giymekteler” (Çocukluğun Yokoluşu)
  • " Bilgisayarları kullanmak­sızın nelerin yapılabileceğini hatırımızda tutmamız önemlidir ve ayrıca bilgisayarların kullanımıyla neleri yitirdiğimizi de hatırımızdan çıkamamamız gerekmektedir. " (Teknopoli)
  • Stated in the most dramatic terms, the accusation can be made that the uncontrolled growth of technology destroys the vital sources of our humanity. It creates a culture without a moral foundation. It undermines certain mental processes and social relations that make human life worth living. Technology, in sum, is both friend and enemy. //En dramatik ifadelerle ifade edildiğinde, teknolojinin kontrolsüz büyümesinin insanlığımızın hayati kaynaklarını yok ettiği suçlaması yapılabilir. O, ahlaki temeli olmayan bir kültür yaratır. O, insan hayatını yaşamaya değer kılan belirli zihinsel süreçleri ve sosyal ilişkileri zayıflatır. Özetle, teknoloji hem dost hem de düşmandır. (Technopoly)
  • " Kendi kökenlerinizi bilmek sadece dedelerinizin nereden geldiğini ve başından neler geçtiğini bilmek değildir. Ayrıca düşüncelerinizin nereden geldiğini ve neden bu düşüncelere inandığınızı bilmektir; ahlaki ve estetik duyarlılıklarınızın nereden geldiğini bilmektir. Yalnızca ailenizin değil aynı zamanda sizin dünyanızın nereden geldiğini bilmektir. " (Teknopoli)

Yorum Yaz