tatlidede

“Öğretmenlik Meslek Kanunu Vaatte Kalmasın!”

Eğitim-Bir-Sen Mardin Şubesi tarafından "Öğretmenlik Meslek Kanunu vaatte kalmasın, hayat bulsun" temasıyla basın toplantısı gerçekleştirildi.
  • 23.11.2020 16:31
“Öğretmenlik Meslek Kanunu Vaatte Kalmasın!”

Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) tarafından Memur-Sen Mardin Şubesinde gerçekleştirilen basın toplantısında “Öğretmenlik Meslek Kanunu vaatte kalmasın, hayat bulsun” sloganıyla öğretmenlik Meslek Kanununun hayat bulması istendi.

24 Kasım Öğretmenler Günü dolayısıyla eğitim çalışanlarının sorunlarına dikkati çekmek ve öğretmenlerin meslek kanunu talebini dile getirmek amacıyla 81 ilde basın açıklaması yapıldı.

Mardin’de de gerçekleştirilen basın açıklaması Memur-Sen ve Eğitim Bir-Sen Mardin Şube Başkanı Eyyüp Değer tarafından okundu.

Değer, öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması konusunun daha fazla ötelenmemesi gerektiğini belirtti.

Değer, şunları söyledi:

“Mesleğin hak ettiği şekilde tanımlanması, sosyal zeminde öğretmenlerin itibarının, haklarının korunması ve artırılması, yönetmeliklerle, genelgelerle oluşan görev, yetki, ehliyet, liyakat noktasındaki dağınıklığın giderilmesi için meslek kanununun ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir. Öğretmenlik, insanlığın en kadim ve önemli mesleklerinden biridir. Öğretmen, çocuklarımızın şuur sermayesini artırma, bilgi haznesini büyütme, idrak zeminini güçlendirme, hikmeti keşfetme, hakikate ulaşma konusunda beşerin insanlaşması ve bireyin uzmanlaşması yolculuğunda hem rehber hem de rol modeldir. Bu vasıf, öğretmenlik mesleğinin tarih boyunca önemli ve değerli kabul edilmesinin de başlıca sebebidir.”

“Meslek kanunumuzu istiyoruz”

Eğitimde örnek gösterilen ülkelerde olduğu gibi öğretmenliğin kamu sistemi içerisinde tanımlanmış eğitim-öğretim hizmetleri sınıfından müstakil bir meslek kanununa kavuşturulması hususunun artık daha fazla ötelenmemesi gerektiğini ifade eden Değer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ülkemizde resmî ve özel eğitim kurumlarında fiilen görev yapan 1 milyon 200 bin öğretmen var iken, öğretmenin yetiştirilmesinden emekliliğine kadar öğretmenlik mesleğini bütün olarak ele alan bir Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olmaması; hukuki açıdan boşluk, mesleki açıdan ise yoksunluktur. Kanun, hedef ve gerçekler bağlamında uluslararası standartlara uygun bir kariyer mesleği niteliğini taşımalı; öğretmenin etkinliğini artıracak, itibarını yükseltecek hükümler içermelidir. Meslek kanununun yapılması için gereken talep de yazılması için gereken birikim de var. Bundan sonra bir tek şeye ihtiyaç var. O da kanunun çıkarılmasını hızlandıracak irade. Bizler Türkiye’nin bütün illerinden hep birlikte o iradeyi harekete geçirmek için sesleniyoruz: Meslek kanunumuzu istiyoruz, daha fazla beklemek istemiyoruz. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması hedefine, 11'inci Kalkınma Planı’nda da Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2023 Eğitim Vizyonu’nda da yer verilmesi hem talebemizi doğruluyor hem de tepkimizi haklı kılıyor.”

“Haklarımızı koruyacak, çalışma şartlarımızı iyileştirecek, şiddeti de önleyecek meslek kanunu bir an önce çıkarılmalıdır”

Öncelikle resmî veya özel öğretim kurumu ayrımı yapmaksızın bütün öğretmenleri kapsayacak, öğretmenlik mesleğinin bütün boyutlarını ele alacak bir yasal düzenlemeye duyulan ihtiyaç konusunda geniş bir toplumsal mutabakatın varlığının herkesçe kabul edilmesi gerektiğini belirten Değer, “Bu mutabakatın faydalı bir sonuç doğurması, meslek kanununun ‘öğretmenlerin statüsünü, toplumsal itibarını yükseltebilecek, haklarda kazanç sağlayacak, çalışma şartlarını iyileştirecek, şiddeti de önleyecek’ türden bir içerikle uygulamaya konulmasıyla mümkündür. Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun eğitimin niteliğinin artmasına doğrudan ya da dolaylı olarak katkı sağlayacak pek çok düzenlemeye yasal dayanak oluşturma potansiyeli bulunmaktadır. Biz, meslek kanununda, öğretmenlerin özlük haklarının uluslararası standartlar çerçevesinde tanımlanmasını ve geliştirilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

“24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir”

Salgın sürecinin, okulun da öğretmenin de değerini; yokluğunun, eksikliğinin telafi edilemez niteliğini, toplumsal yapının ana direklerinden biri olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya koyduğunu dikkat çeken Değer, şöyle konuştu:

“Salgın sebebiyle eğitim-öğretim faaliyetlerinde bilinen ve alışılagelen usullerin zorunlu olarak terk edilmesi, öğretmenlerimizin fedakârlıkları, azimleri, çabaları olmasa, bu zorlu sürecin, öğrenme kayıpları başta olmak üzere, giderilmesi mümkün olmayan zararlara sebebiyet vereceğini bugün çok net görebiliyoruz. Eğitim çalışanlarımız, yılda bir gün övgü cümleleriyle geçiştirilen anma günlerini beklemiyor. 24 Kasım’da öğretmenlerimize verilebilecek en büyük müjde, haklarını koruyup geliştirecek, çalışma şartlarını iyileştirecek, uğradıkları şiddeti önleyecek, sorunlarına çözüm üretecek ve mesleklerinin itibarını hak ettiği yere taşıyacak bir içerikle Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun TBMM gündemine getirilmesidir. Zaman, vaatleri gerçeğe dönüştürme, hedefleri sonuca ulaştırma zamanıdır.”

“Yetkilileri adım atmaya çağırıyoruz”

Değer açıklamasında son olarak, “Eğitim-Bir-Sen olarak, bu hususlar temelinde çıkarılacak Öğretmenlik Meslek Kanunu’na katkı ve destek sunacağımızı bir kez daha ifade ediyor; siyasi iradeyi, TBMM’yi ve Bakanlığı bu konuda adım atmaya çağırıyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.



Yorum Yaz