Kuraklık Üreticiyi Vurdu

Mardin'de bu yıl yaşanan kuraklık, hububat alanlarındaki verimin % 80 oranında düşmesine neden oldu. Türkiye'de arpa, buğday ve mercimek rekoltesinin % 20'lik dilimini oluşturan Kızıltepe ovasındaki kuraktın kaynaklı yaşanan verimsizlik çiftçileri kara kara düşündürüyor.

Mardin'de kış aylarında az miktardaki yağış, bahar aylarında ise neredeyse hiç yağışın olmaması tarımsal arazileri vurdu. Geçtiğimiz yıl dönüm başına 500 kilo hububat alan çiftçiler, bu yılki rekoltenin dönüm başına 100 kiloya gerilediğini kaydetti.

Türkiye'nin en büyük hubunat ticaret merkezi'nin bulunduğu Kızıltepe'de çiftçilerin hububat mevsiminin çok sönük geçeceğini kaydeden zahireciler, devletin yaşanan kuraklıktan kaynaklı çiftçiye kuraklık desteği sağlanması gerektiğini kaydetti.

Kızıltepe Zahireciler Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, "Sulu tarımın olduğu tarlalarda verim % 50 oranında kayıp, sadece yağışa endeksli olan kuru tarlalarda ise ekinlen hububat tamamen yanmış durumda. Çiftçiler, kuraklıktan kaynaklı yanan tarlalarda ekilen hubabatı biçmeyi dahi düşünmüyor. Tarlalar samana dönüşmüş durumda. Bu tarlalardan her yıl biçilen bereketin yerinde yeller esiyor. Çiftçiler de çiftçiliğin yan dalları olan gübresi de ilacı da bu kuraklıktan fazlasıyla etkilendi. Çiftçiler şimdilik, borçlanarak aldığı gübrenin, ilacın parasını nasıl ödeyeceğinin derdine düşmüş durumda. Sulu arazilerde ise zaten % 50 dolaylarında olan kayıp ortadayken, ilaç, gübre masrafının yanında bir de buna tarımsal sulamadan kaynaklı eklenen yüklü elektrik faturaları üreticiyi içinden çıkılmaz bir halin içine itmiş durumda. Üretimin ve üreticilerin desteklenmesi açısından devletin yaşanan kuraklığın ağır yükünü hafifletecek bir dizi tedbiri almasını bekliyoruz. Bu konuda başta yaşanan kuraklık desteği olmak üzere farklı beklentilerin olduğunu ifade etmemiz gerekiyor." dedi.

Yurteri (Aferê) Köyü Muhtarı Eyüp Ergüven, Kuraklığı'nda bölhgedeki bütün üreticiyi ve üretimi çok etkilediğine işaret ederek, "Bu yıl yaşanan kuraklıktan ötürü verim oldukça düştü. Hükümeten destek bekliyoruz. Geçtiğimiz 248 dönüm olan arazimden dönüm başına 400 kilo verim almıştım, bu yıl aldığım verim 50 kilo dolayında bu da % 80 dolayında kaybımızın olduğunu gösteriyor. Bir de bu kayıbın dışında kullandığımız, tarımsal ilaçlar ve gübrelerin borçları var. Bunları nasıl ödeyeceğiz, 248 dönümlük arazime 248 milyon elektrik faturası gelmiş, faturamı nasıl ödeyeceğim, üretime destek olup ailemi nasıl geçindireceğim. Bu sıkıntılardan sadece ben değil, bölgedeki bütün üreticiler aynı orantıda muzdarip, kaşanan kaybın telefisi için hükümetimizden destek bekliyoruz" diye konuştu.

Derik Konuk köyünde çiftçilik yapan Mehmet Can Atasever ise, kuraklık nedeniyle ekinlerde geçen yıla göre çok büyük bir verim düşüklüğü yaşanıldığını söyledi.

Atasever, “Salgına rağmen ekmeğimizi çıkarmaya çalışıyoruz. İnşallah bu salgın bitecek ve milletçe hep birlikte huzura kavuşacağız.” diye konuştu.

“Kuraklıktan dolayı gübre ve tohum parası dahi çıkmadı”.

Arpanın ardından mercimek ve buğday hasadına başladıklarını belirten çiftçi Atasever, şöyle dedi:

“Bu sene çok büyük bir kuraklık yaşandı, bu kuraklık verime olumsuz yansıdı. Neredeyse yüzde 50 verim düşüklüğü var. Biz çiftçiler olarak, salgına rağmen bayram demeden halkımız için çalışıyoruz. Ekmeğimizi çıkartmaya çalışıyoruz. Temennimiz en yakın zamanda bu salgının bitmesidir. Salgının bitmesiyle ülkece huzura ve refaha ereceğiz. Bu sene çiftçiler için çok zor geçti. Kuraklıktan dolayı bu sene ne gübre ne tohum ne de biçim parasını çıkarabildi. Çiftçiler gerçekten zor durumda, mağdur olmuş. Sulu tarım arazilerde dahi yeterince sulama yapılamıyor. Elektrik kesintileri çok yaşanıyor. İnşallah bu sıkıntılar bir an önce biter.”