tatlidede

Paulo Freire kimdir? Paulo Freire kitapları ve sözleri

Brezilyalı Eğitimci,filozof Yazar Paulo Freire hayatı araştırılıyor. Peki Paulo Freire kimdir? Paulo Freire aslen nerelidir? Paulo Freire ne zaman, nerede doğdu? Paulo Freire hayatta mı? İşte Paulo Freire hayatı... Paulo Freire yaşıyor mu? Paulo Freire ne zaman, nerede öldü?
  • 23.06.2022 07:00
Paulo Freire kimdir? Paulo Freire kitapları ve sözleri
Brezilyalı Eğitimci,filozof Yazar Paulo Freire edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Paulo Freire hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Paulo Freire hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Paulo Freire hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 19 Eylül 1921

Doğum Yeri: Recife, Pernambuco, Brezilya

Ölüm Tarihi: 2 Mayıs 1997

Ölüm Yeri: São Paulo,brezilya

Paulo Freire kimdir?

Orta halli bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı'nı yoksulluk ve açlıkla geçirmiş olması onu yoksullara olan ilgisini ve tedirginliğini şekillendirmiş ve kendine ait dünya görüşünü yaratmasına yardımcı olmuştur.

1986'da karısı Elza öldü ve Freire, radikal eğitim çalışmalarını sürdüren Maria Araújo Freire ile evlendi.

1991'de Paulo Freire Enstitüsü São Paulo'da popüler eğitim kuramlarını geliştirmek ve ayrıntılı bir şekilde ele almak için kurulmuştur. Enstitü, Freire arşivlerini elinde bulundurmaktadır.

2 Mayıs 1997'de kalbine yenik düşerek hayatını kaybetmiştir.

Paulo Freire Kitapları - Eserleri

  • Ezilenlerin Pedagojisi
  • Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler
  • Yüreğin Pedagojisi
  • Özgürlüğün Pedagojisi
  • Okuryazarlık
  • Eleştirel Bilinç İçin Eğitim

Paulo Freire Alıntıları - Sözleri

  • "siyahlar entelektüel bakımdan beyazlara göre daha aşağıda olmaya genetik olarak kodlanmıştır" (Özgürlüğün Pedagojisi)
  • Onlarca kitap okumuş olmakla övünmenin ne manası var? Gerçek okuma, kendini bana açan ve benim de kendimi verdiğim metinle kurulan bir tür ilişkidir ve metnin özünü kavramadan özne olma sürecini yaşayamam. Okuduğum metin sadece yazarının bir ürünüymüş gibi, metnin aklının esiri olmamalıyım. Bu türden bir okuma, gerçek okumanın çarpıtılmış halidir ve düşünmekle veya doğru eğitimle de ilgisi yoktur. (Özgürlüğün Pedagojisi)
  • Bilinç ile dünya birlikte dururlar. Dünya doğası gereğince bilince dışsaldır ve aynı zamanda doğası gereğince ona görecelidir. (Ezilenlerin Pedagojisi)
  • Demokrasiyi yüceltirken halkı susturmak yüzsüzlüktür; hümanizmden dem vururken insanı hor görmek, bir yalandır. (Ezilenlerin Pedagojisi)
  • Gerçeklik, sadece mavi ya da yeşil değildir ;bir gökkuşağı gibi çok renklidir. (Yüreğin Pedagojisi)
  • Bir gün, üniversiteye yeni başlayan genç bir adam bana şöyle dedi: "Anlamıyorum, baş belasından başka bir şey olmayan topraksız köylülerin haklarını nasıl savunabiliyorsunuz?" Ona, "Topraksız köylüler arasında sorun çıkaranlar var, ama baskıya karşı mücadeleleri hem meşru hem de etik," diye cevap verdim. "Aslında bu sözde baş belaları, tarım reformunun ateşli muhaliflerine karşı bir tür direniş geliştiriyor. Bana göre asıl ahlak ve etik yoksunu olanlar, adaletsiz bir düzeni sürdürmek isteyenler" (Özgürlüğün Pedagojisi)
  • Eğitimin toplumsal dönüşümün nihai kaldıracı olmadığı doğrudur, ama eğitim olmadan dönüşüm gerçekleşemez. (Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler)
  • "Demokrasi, halkın sadece rızasıyla değil fakat elleriyle gerçekleştirilmeli." (Eleştirel Bilinç İçin Eğitim)
  • Demokrasi siyasi bir biçimden önce, bir hayat tarzıdır, her şeyden önce güçlü bir geçişli bilinç bileşeniyle karakterize edilir. (Eleştirel Bilinç İçin Eğitim)
  • Her şeyi ezberleyen, dur durak bilmeden okuyan, metnin kölesi olan, risk almaktan korkan, ezberlediklerini tekrar eder gibi konuşan entelektüeller, okudukları şeyler ile dünyada, ülkelerinde veya yaşadıkları bölgelerde yaşananlar arasında somut bağlar kuramaz. Okuduklarını kelimesi kelimesine tekrar ederler fakat nadiren kıymetli bir şeyler öğretebilirler. Diyalektik düşünceyi en doğru şekilde anlatırlar ama kendi düşünüşleri mekaniktir. Bu tür eğitimciler, gerçek dünyayla bağı kopmuş, idealize edilmiş, verilerden ibaret bir dünyada yaşar. (Özgürlüğün Pedagojisi)
  • Kıtlık olmadığı halde insanlığın büyük bölümünü açlık ve ölüme mahkum eden bir sistemi kesince eleştirmek yerine sorunun kader veya talihte yatağına ikna etmeye meyleder. (Yüreğin Pedagojisi)
  • Okuryazar olmak özgür olmak değildir; insanın sesi, tarihi ve geleceği ile ilgili hakkını geri kazanma savaşında var olmak ve etkin olmaktır. (Okuryazarlık)
  • Zaman zaman, neoliberal pragmatizmden biraz zehirlenmiş olmakla birlikte henüz kendini tümüyle bu pragmatizme kaptırmayan okurlar, aramızda hayalcilere ve ütopyacilara yer olmadığını düşünecek diye korkuyorum. (Özgürlüğün Pedagojisi)
  • Gerçekte eğitimin teknik bilimsel ve profesyonel gelişmeye ihtiyacı olduğu kadar düşlere ve ütopyalara da ihtiyacı vardır (Yüreğin Pedagojisi)
  • Gerçek bir söz söylemek, dünyayı dönüştürmektir (Ezilenlerin Pedagojisi)
  • Öğrenci ve velilerin tekno-bilimsel eğitim dayatmasına yaygın olarak boyun eğmesi, küresel kapitalist sistem içindeki yeni kıtlık rejiminin yapay dayatmasıyla açıklanabilir. İyi meslekler yavaş yavaş yok olur ve yerlerini geçici ve yarı zamanlı işlere bırakırken, geleceğin çalışanları arasındaki rekabet kızışıyor. Okullar, bu duruma, sınavları eğitim sisteminin tek amacı haline getirerek cevap veriyor, bu arada da öğretmenlerin hem entelektüel özerkliklerini hem de entelektuel işlevlerini ellerinden alıyor. Eğitim yok edildiği ve yerine de mesleğe yönelik bilgiler [training] koyulduğu için, öğrenciler eleştirel bilincin, tekno-bilimsel formasyon amacina zarar verdiğini, kariyer sahibi olmak şöyle dursun bir iş sahibi olmalarını bile engelleyebileceğini keşfediyor. Eleştirel eğitimciler belki takdir görüyor ama yine de propaganda gerekçesiyle işlerinden ediliyor. Marjinalleşmekten korkan bazı oğretmenler de kendi görüşlerini neoliberalizmin görüşleriyle uyumlu hale getirmeye çalışıyor ve Freire'nin "yöntem'inin girişimci şirketler için daha yaratıcı çalışanlar yaratabileceğini veya yoksul, işçi sınıfından öğrencileri acımasız ikincil konumlarından kurtarıp bu öğrencilere toplumsal hareketlilik imkâni verebileceğini öne sürüyor. (Özgürlüğün Pedagojisi)
  • Kentleşme süreci yoğunlaşırken, insanlar daha karmaşık bir hayat biçimlerine sokuldular. (Eleştirel Bilinç İçin Eğitim)
  • Eğitmek için değil cezalandırmak için değerlendirirz. (Kültür İşçileri Olarak Öğretmenler)
  • Hayvanlar evcilleştirilir; bitkiler yetiştirilir; kadınlar ve erkekler kendilerini eğitirler. (Yüreğin Pedagojisi)
  • bana göre sınırsız özgürlük de boğulmuş veya bastırılmış özgürlük kadar imkansızdır. Eğer özgürlüğün hiç bir sınırı olmasaydı, insani eylem, müdahale veya mücadele alanının dışına itilmiş olurduk çünkü sınırsız özgürlük, insani tamamlanmamışlık halinin inkârı anlamına gelir. (Özgürlüğün Pedagojisi)

Yorum Yaz