diorex
Dedas

Pearl S. Buck kimdir? Pearl S. Buck kitapları ve sözleri

Nobel edebiyat ödülünü alan ilk ABD'li kadın yazar Pearl S. Buck hayatı araştırılıyor. Peki Pearl S. Buck kimdir? Pearl S. Buck aslen nerelidir? Pearl S. Buck ne zaman, nerede doğdu? Pearl S. Buck hayatta mı? İşte Pearl S. Buck hayatı... Pearl S. Buck yaşıyor mu? Pearl S. Buck ne zaman, nerede öldü?

  • 24.03.2022 04:00
Pearl S. Buck kimdir? Pearl S. Buck kitapları ve sözleri
Nobel edebiyat ödülünü alan ilk ABD'li kadın yazar Pearl S. Buck edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Pearl S. Buck hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Pearl S. Buck hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Pearl S. Buck hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Pearl Sydenstricker Buck

Doğum Tarihi: 6 Haziran 1892

Doğum Yeri: Hillsboro, Amerika Birleşik Devletleri

Ölüm Tarihi: 6 Mart 1973

Ölüm Yeri: Danby, Vermont, Amerika Birleşik Devletleri

Pearl S. Buck kimdir?

Pearl Sydenstricker Buck daha çok bilinen adıyla Pearl S. Buck (d. 26 Haziran 1892 - ö. 6 Mart 1973) Nobel edebiyat ödülünü alan ilk ABD'li kadındır.

Doğumunda kendisine verilen adı kayıtlarda Pearl Comfort Sydenstricker olarak geçer. 1892 yılında Batı Virginia eyaletinin Hilsboro kentinde doğan Pearl S. Buck 1917 yılında John L. Buck'la evlenmiş, daha sonra bu eşinden boşanarak 1935 yılında Richard Walsh ile ikinci evliliğini yapmıştır. Bir çocuk sahibi olan Pearl S. Buck daha sonra dokuz çocuğu evlat edinmiş. Hayatını önce öğretmenlik daha sonra da yazarlıkla kazanan Pearl S. Buck 1931 yılında The Good Earth İyi Dünya adlı yapıtıyla Pulitzer Ödülü'nü kazanmıştır. Pearl S. Buck'ın kitapları ömrünün büyük bir kısmını geçirdiği Çin'deki yaşamı yansıtır. 1938 yılında kazandığı Nobel ödülünün ardından National Institute of Arts and Letters (Ulusal Sanat ve Edebiyat Entitüsü)'ın üyeliğine layık görülmüştür. Pearl S. Buck ayrıca Asyalı çocukların ABD'li ailelerce evlat edinilebilmeleri için dernekler kurmuştur. Ana kitabıyla Nobel Edebiyat Ödülü'nü almıştır.

Pearl S. Buck Kitapları - Eserleri

  • Ana
  • Çin Sarayında Bir Bakire
  • Mübarek Toprak
  • Şakayık
  • Sarı Esirler
  • Orkide
  • Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı
  • Akrabalar
  • Bu Mağrur Kalp
  • Bambu
  • Büyük Dalga
  • Sürgün
  • Pekin'den Mektuplar
  • Unutamadığım Yıllar
  • Vaad
  • Ve Aşkı Bulamadılar
  • Gurbetteki Kadın I
  • Canavar Tohumu
  • Ejder Tohumu
  • The Good Earth
  • Bitmeyen Gün
  • Mihracenin Aşkı
  • Çin Ufukları
  • Yeni Yıl
  • Aşk Ölmez
  • Dost Toprak
  • Hak Yolcusu
  • Şimdi ve Daima
  • Josui
  • Kadın Dünyası
  • The Townsman
  • The Three Daughters Of Madame Liang
  • Ana
  • Bir Aşkın Romanı
  • Bir Aşkın Romanı
  • Canavar Tohumu
  • The Devil Never Sleeps
  • Bir İzdivacın Portresi
  • Aşk Emrediyor
  • Vatan Sevgisi
  • The Dragon Fish
  • Yu Lan: Flying Boy of China
  • Birinci Karısı
  • Genç Kız İhtirası
  • A Gift For The Children
  • Kapı Komşu Çinli Çocuklar
  • Mrs. Starling's Problem
  • The Big Fight
  • Mandalı Çocuklar
  • Şafak Vakti Seviştiler
  • Kaplan
  • Şark Rüzgarı Garp Rüzgarı
  • Kadınlar Paviyonu
  • Kırık Ümitler
  • Aşk Ufukları
  • The Christmas Ghost
  • Sevgi Bağları

Pearl S. Buck Alıntıları - Sözleri

  • Zenginler gereğinden fazla zenginleşince eninde sonunda işler sarpa sarar. (Mübarek Toprak)
  • Çocukların tenleri de bembeyazdı. Ben bunların, ilaçlı bir suyla yıkanarak ağardıklarını sanmıştım. Ama çocukların her gün yıkandıkları yeri göstermesi üzerine, bu kanımın yanlış olduğunu anladım. Çok fazla yıkanmak yüzünden çocukların, doğanın kendilerine verdiği rengi yitirdikleri inancına vardım. (Doğu Rüzgarı Batı Rüzgarı)
  • Ancak, denizden bu kadar nefret etmesi, biraz da kendisini memleketinden ayırdığı içindi. Okyanusa karşı duyduğu nefret ve kin o kadar fazlaydı ki, hayatının son senelerini Okyanusu geçmemek için yabancı bir memlekette yaşamayı ve sevgili vatanından kilometrelerce uzakta ölmeyi tercih etmişti. (Sürgün)
  • "Sen bir erkeksin. Arzuların vardır..." "Evet erkeğim fakat hayvan değilim! Arzularımı frenleyebilirim ve bunu da yapabiliyorum." (Bambu)
  • Yumey, pek kaygılı bir halle: Bir gün olacak, halk hükümet memurlarına, polise, vergi tahsildarlarına karşı ayaklanacak, diyordu. O gün Tao Amca'yı kurtarabilecek miyiz dersin? Bu soruya kendisi karşılık vermeden başını salladı, sustu. James de: Kendimizi kurtarabilecek miyiz dersin?.. diye sordu. Yumey: Bizim milletimiz senin gibi kendisine iyilik edenleri öldürmez, dedi. Biz güvenlikteyiz. (Akrabalar)
  • -Anlamıyorsun, diye haykırdı. Sen Amerikalısın… Soyun sopun saf ve halis… Ben de ona bağırdım: Halis ve saf ha! Avrupa’daki yarım düzine milletin asi zorbaları, bir İngiliz lordu ile İrlandalı bir kızın kaçak genç oğlu, yerlilerin elinden topraklarını hile, oyun ile kapatan Hollandalı kurnaz bir tacir bir Alman nesli ki… (Pekin'den Mektuplar)
  • Çinliler ferdi, Japonlar devleti düşünürler. Sanki bu demokrasiyle bir nevi faşizm gibi. (Çin Ufukları)
  • - ''Karım evlenene kadar Purdah'da idi, Olivia.'' dedi. ''Benden önce de hiçbir yabancı erkek yüzü görmemiş. Kadın akrabaları ile bir ziyarete veya gezmeğe giderlerken, perdeleri sımsıkı kapalı bir arabaya binerlermiş. Babasının satın almış olduğu, kapıları camdan olan bir İngiliz arabasının bile, içerisi görünmesin ve içerdekiler de dışarıya bakmasın diye camlarını boyatmışlar, değil mi Leylamani ? '' diyerek karısına baktı. (Ve Aşkı Bulamadılar)
  • Başka kadınların ziynet takıp takıştırdıkları bir konakta büyümüştü de bu ziynetleri bir kerecik eline alıp tutmak bile nasip olmamıştı. (Mübarek Toprak)
  • Bir erkeğin asıl huyu, karısının nasıl olduğu bilinmedikçe ortaya çıkmaz. (Ana)
  • "Doğru" dedi Kraliçe. "Fakat hiç bıkmıyor musun? Bazan başka bir hayatın olmasını hayal etmiyor musun?" "Nasıl başka bir hayat? Bu benim vazifem, o da benim hayatım." Kraliçe ısrar etti: "Öyleyse ne hayal edersin?" Kadın düşündü. "Bir öküz alacak kadar param olmasını hayal ederim. Böylece sabanı kendim çekeceğime öküz çeker. Şimdi giydiği yamalı elbise yerine bir şaire yakışan güzel elbiselerden alırım......" (Bir Kraliçe ile köylü bir kadın arasında geçen sohbet) (Bambu)
  • Hep doğrudan, yanlıştan söz edersin. Oysa; insanı mutlu eden şey doğru, mutsuz kılan şey ise yanlıştır, değil mi? (Şakayık)
  • B. Li, o kaba boğuk sesiyle: Şu Amerikalıları anlayamıyorum! dedi. Aralarındaki Arapları sevmiyorlar, kendileri güneşte yanabildikleri kadar yanip Arap olmaya bakıyorlar. (Akrabalar)
  • “Ömür geleceği saatte gelir, gideceği saatte giderdi ve bu saatleri değiştirmek de kimsenin elinde değildi." (Ana)
  • Kitaplar kendileriyle meşgul olanların hakkını katiyyen yemiyordu. Her okunan satır, insanı iyiliğe götüren bir bilgi halinde zihne kazınıyor ve zamanın nasıl geçtiği hissedilmiyordu. (Çin Sarayında Bir Bakire)
  • Köylülerin elleriyle çalışan insanlar olmaktan çıkarılmaması gerekirdi; yoksa daha yüksek düzeydekiler açlıktan ölürdü. (Akrabalar)
  • Kitaplar kendileriyle meşgul olanların hakkını katiyen yemiyordu. Her okunan satır, insanı iyiliğe götüren bir bilgi halinde zihne kazınıyor ve zamanın nasıl geçtiği hissedilmiyordu. (Çin Sarayında Bir Bakire)
  • Mary iyi ki erkek değildi; yoksa çok acı çekecekti. Çünkü öbürlerinde olduğu gibi, bu evde de kadınlara çocuk gözüyle bakılıyor, onların birtakım davranışlarına göz yumuluyordu. Erkekler ise, yüksek bir varlık sayıldığı için onlara böyle bir ayrıcalık verilmiyordu. (Akrabalar)
  • Bu yüzden şimdi bütün yaşlılar, öleceğiz! diye korkuyorlar. Bu da kötü, çünkü ölüm yaşlılar için doğal bir şeydir, sevinçle karşılamaları gerekir.1 (Akrabalar)
  • "Çünkü yaşam her zaman ölümden güçlüdür." (Büyük Dalga)

Yorum Yaz