tatlidede

Peygamber Diline, Üslubuna Vakıf Olmak İçin Ne Yapmalı

Peygamber Diline, Üslubuna Vakıf Olmak İçin Ne Yapmalı
İlahiyat öğrencilik yıllarımda hadis kitaplarının yanı sıra uydurma hadis kitaplarını da okurdum.
 
İbn Cevzi’nin, İbn Kayyim’in, Şevkani’nin, Suyuti’nin, Ebu Gudd’nin, Elbani’nin, Yaşar Kandemir’in, Sadık Cihan’ın uydurma hadislere dair yazdıkları eserleri okuduğumu gören bir arkadaşım bana “neden uydurma olduğunu bile bile bu hadisleri okuyorsun” demişti…
 
Ben de ona “uydurma hadisleri Hz. Peygamberin ne demeyeceğini, neleri diyemeyeceğini öğrenmek için okuyorum, Kur’an ve sahih hadislerden de Hz. Peygamberin ne diyeceğini, ne diyebileceğini öğreniyorum” demiştim…
 
Gerçekten de o okumalarımın bana çok faydası oldu… Hz. Peygamberin ne diyeceği ne demeyeceği konusunda bir kıstas sahibi oldum... Hadislerin senetleri elbette önemlidir ama bazen senetsiz duyduğumuz, senedi konusunda bilgi sahibi olmadığımız hadisler duyabilmekteyiz… Bu durumda sahih hadis ve uydurma hadis okumalarımızın bizde oluşturduğu meleke devreye girer ve hadis hakkında bir kanaat sahibi oluruz… Elbette ki bu kanaat kesin ve nihai değildir ama ilk aşamada işimizi kolaylaştırır…
Bu arada şunu da söylemek isterim her uydurma hadis “saçma sapan, işe yaramaz” demek değildir… Aksine kimi uydurma hadisler var ki akıllı birinden, hikmetli birinden çıktığı veya bir hayat tecrübesinin sonucu söylendiği besbellidir… Bu durumda bu hadis için peygambere ulaşmaması yönüyle “uydurma” doğru söz olması yönüyle de “hikmetli söz” diyebiliriz… Onun içindir ki kimi hadis âlimleri bazı uydurmalar için “bu hadis uydurmadır ama manası sahihtir” demişlerdir… Ancak uydurma hadislere dair yaptığım okumaların neticesinde bu tür hadislerin çok az olduğunu gördüm…
 
Hadislerin sıhhati konusunda değerlendirme yapan âlimlerin kimisi mütesahil/iyimser/ılıman, kimileri de müteşeddid/sert/amansız yapıya sahiptir. Bu iki grup âlimin de aslında dertleri Hz. Peygamberin hadislerini korumaktır… Mütesahil olanlar “Hz. Peygambere ait olma ihtimalinden dolayı” hadis değerlendirmelerinde kriterlerini düşük tutarken, müteşeddid olanlar da “Hz. Peygambere yanlış bir söz yamanmasın” diye kriterleri yüksek tutmuşlardır… Onun içindir ki mütesahil davrananların bir hadise uydurma demeleri, müteşeddid diyenlerin bir hadisi sahih olarak nitelendirmeleri itiraz görmemiştir…
 
Hadisleri toptan red edenlere karşı olduğum kadar tümden kabul edenlere de karşıyım… Hadis değerlendirmelerinde senet ve metin tenkidinin önemli olduğuna inanıyorum... Kanaatimce, uydurma dahi olsa hadislerin tarihi değeri göz ardı edilmemelidir… Sahih hadis kitapları ve Kur’an okunarak Hz. Peygamberin dili ve üslubu hakkında bilgi sahibi olunabilir… Uydurma hadisler okunarak da Hz. Peygamberin ne demeyeceği konusunda bir kanaat sahibi olabiliriz… Bu okumalar sonucunda bizlerde güzel bir hadis melekesi gelişebilir…

Editör: Aydın

Yorum Yaz