matesis
dedas

Pişmanlık!..

Senin neyden pişmanlık duyduğunu öğrendiğimde benim neye ve kime ne anlatabilirimin peşine düştüğümde gördüm ki bütün dağları yerinden oynatıp onların yerini değiştirsem bile bu kadar yorulmayacağımı fark ettim. Anlatılması bu kadar zor iken anlaşılması ise daha zor şartları dayatan bir ortam cehennem azabıyla birlikte bana doğru gelmekteydi.
Pişmanlık!..

Pişmanlık etrafta okunmamış kitapların birikmesi gibi sizi siz olmaktan çıkaracak cezp edicilerin saklandığı açıklarınız. İtiraftan daha ziyade duyanların duymayanlara anlatacaklarını düşündüğümüzde önüne farklı yıldızların keşfini koyan seyyahtan daha zorlu bir sürece sürüklendiğimiz fark ettik


Siz her birini merak ettiğinizde merak ettiğiniz sizi hangi duygu ve düşüncelerin peşine takacak hayat tecrübesine götüreceği beli olmayan bir muamma gizi sizi içine çeker. Çekilen yerlerden merak etmeye, peşinden koşturacağınızın çetelesini ezberden bir bayrak gibi dalgalandıracağınızdan emin olabilirsin.


Hangi davranış sonrası içine acı ile çekilen hava kadar seni ferahlatır bilinmez ama acının tercih edildiği davranış size ne anlatır ise pişmanlıkta öyle baştan çıkarıcı, acı verici ve siz acemi avcı gibi peşine takılırsınız. Dur durak bilmeyen av sizi sürüklediği her limanda farklı bir tezgah ve acı seanslarından geçersiniz, sizi bu süreçlere tabi tutanlarında bir süre sonra sizin nail olduğunuz muameleleri yaşadığını duyduğunuzda onların son pişmanlıkları para etmediğine şahitlik yaparsınız.


Henüz alt üst olmamış başka düzlemler varsa onlarda yeni meskenlere adaylığa bekleme sürelerini doldurduğunu dalganın gelip bütün düzlemleri de kasırganın eşlik ettiği deprem dalgasına yakalandığında fark eder. Bu alt üst oluşların müsebbibini aradığınızda kendinizle bağlantılı olan kısmında samimi bir elek kullanıp eksikliklerinizden özeleştiriyel yaklaşımla dersler çıkarılmadığında hüsran geri gelir ve tekrar yaşanır.
Peki! Buralara nasıl geldiğimizi bir daha kendimize anlatacağımız verilerin saklandıkları yerleri hangi yıldızdadır acaba ve kimin aracılığıyla bulacağımız kişiler, elde kimler kaldı ve nasıl bize ulaşabileceğini bilmeleri için hangi yolları açık bıraktık. Bizim bıraktığımız yollar baştan ele alındığında her taşına her avuç toprağına emeğimizi katarak temizlediğimiz yaşam trendimiz ve yaşam beklentimiz bizi bir daha atak duruma geçirip emek harcayacakların safında yer tutmamıza sebep olur
Telli duvağıyla senin üzerine hayal kurmuş aynada kendini seyreden gelinliğin kaç asır veya kaç yıl bekleyeceğini kim kime hangi zaman diliminin hangi takvim algoritmasında anlatacak? Beklentilerine cevap verilmiş haliyle hikâyelerdeki egzotik etkisi bu günlere taşınmış nice efsanenin yeteri kadar bilince çıkarılmamış olması efsane sahiplerinin eksiği değil, ihtiyacı olduğu halde variyetsiz davrananların olduğunu herkes bilmeli.
Tahminler üzerinde fikir yürütmekten vazgeçeli kaç yıl veya kaç asır hangi zaman dilimine denk geldiğini bile unutan yolcu nasıl ve ne ile duygularını kime nasıl anlatır. Benim anladığım dilden aşk hikâyelerindeki çözümlemelerin tümüne aday olmam beni kurtarmıyor ama yine de üstüme düşen ne varsa hikâyelerin arşiv emektarları arasına girmeye hazırım demekle yetinmeyeceğimi bilin. Sırayı hiçbir zaman savuşturmayacağım emek kıymet bilenler grubundaki yerimi asla kimseye bırakmayacağımı da söylemek isterim.


Bazı duyguların allak bullak olduğu ortadayken bu sonucun geri bildirimi çok acımasız bir lahit gibi karşımda duruyor ve sonuç olarak; yaklaşımına da tarif yetmediğini belirtmek gerekiyor. Lahit in duygu düşüncesini dışarı yansıtacak sanatsal özellik yaratılmadı ki lahit başından geçenlerin ikrarını yüzüne yansıtsın. Belki anlaşılmaya yaklaşılabilir ama asla gerçeğin tümünü lahit in yüzünden çıkarmak olası değildir. Aşkın yanında olanların bile aşkı yaşan kadar etkilenmediğini düşündüğünüzde dışarıdan içi bilmek olası değildir.


Bendeki duygu ve düşünce değişikliğinden, istikrara oturttuğumdan beri, kendi haklarımı dünyaya ait olduğunu düşündüğümden beri, bir başka bakar oldum ve bu bakışta keşkelerimin bir çözüm arayışına girdiği süreci de tanımlıyor. Yenilenmek herkese iyi gelir ve yenilendikçe ilerlediğini gördüğünde ise bir başka etkilenip psikolojik değişiklikler yaşıyor insan


Kalan ve kullanılmayan bir süreç varsa oda kanatlanıp tüm bu önü görünmeyen arayışların içinden uçarak çıkıp gökyüzünden seyretmek olsa gerek ama kanatlarımın çıkmasını bekliyorum.
Eldeki bütün imkânlar ve eldeki son kalelerin devreye girmesinden, beklenilen umut gibi son bir nefes ve ahın eşlik ettiği hırıltılı son bir haykırış, hiçbir şeyin çaresi olmadığını son kalıntılarında silkelendiğini gördüğünde; tarih baştan başlanmış olur ve her şey sıfırlanmış olur.
En ilkel dönemlerin en acemi adımı ilerleme için atıldığında; neleri kaybettiğimizi anlamak için elde kalan son kelime seni senden almak için söylenir.

Editör: Kadir Üründü

Yorum Yaz