tatlidede

Ramazan Ayında Beslenme

Beslenme ve Diyet
Ramazan Ayında Beslenme

Bahar ayına gelen ramazan ayı sebebiyle; günlerin uzaması ve iftar vaktinin geç saatlere denk gelmesi nedeniyle aç kalınacağı için iftar ve sahur öğünlerinde daha çok besin tüketilmekte, bu da bir takım sağlık problemlerini beraberinde getirmektedir. Uzun süreli aç kalmak, ara öğünlerin olmaması ve toplam öğün sayısının azalmasına bağlı olarak metabolizma yavaşlama eğilimi göstermekte ve kilo kontrolü zorlaşmaktadır. Ancak doğru bir beslenme tarzı ve doğru planlanmış egzersizlerle metabolizmanın yavaşlamasını engelleyerek, Ramazan ayını sağlıklı ve kilo almadan geçirmek mümkündür.

Ramazan ayı ile birlikte günlük beslenme ve öğün sayımız değişir. Normalde ara öğünlerle birlikte 5-6 olan öğün sayımız iki öğüne düşer. Sahur ve iftar öğünlerinde yenen yemek miktarı büyük ölçüde artar. Kırmızı et, ekmek, pilav, hamur işi ve tatlı tüketimimiz artar. Bunun yanı sıra meyve ve sebze tüketimimiz de azalır. Oysa unutmamamız gereklidir ki Ramazan ayında da günlük almamız gereken karbonhidrat, yağ, protein, vitamin ve mineral oranları aynı miktarda olmalıdır.

Ramazan ayının ilk günlerinde beslenme düzenindeki farklılıktan dolayı sağlıklı bireyler, Ramazan ayında kabızlık, mide yanması, uyku hali, unutkanlık, dikkatsizlik, baş dönmesi, baş ağrısı, kan şekeri düşüklüğü ve kilo artışı gibi bir takım sağlık sorunları ile karşılaşabilir. Ramazan ayında sağlıklı beslenme kadar vücutta yaşanan değişimler konusunda da bilinçli ve dikkatli olmamız gerekir.

Oruç ayında yemek sofralarının çeşitliliği ve bolluğu bilinen bir gerçektir. İftar ve sahur sofrasında bir kişiye yetebilecek yemeğin 2-3 kat fazlası bulunabilmektedir. Akşam ezanı vaktine doğru bireyin kan şekeri çok düşük olduğundan yiyebileceğinden daha fazlasını yeme isteği oluşmaktadır. Yapılan en büyük hatalardan birisi de çok hızlı bir şekilde, çok yüksek miktarda besin tüketmektir. Beyin doyma emrini yemekten 15-20 dakika sonra verir. Çok hızlı yemek yendiğinde bu süre zarfında yüksek miktarda, enerjisi yüksek besinler yenilebilir ve bu durum ilerleyen günlerde kilo alımına da zemin hazırlar.

Bütün gün su ve besin tüketmeyen birey,  iftarda bir çok yemeği bir arada ve hızlı bir şekilde tüketirse bu mideye çok yük bindirir. Bunun sonucunda midemizde gaz, ağırlık, bulantı, reflü, yanma ve kabızlık gibi olumsuz etkilere yol açar.

Orucumuzu açtığımız zaman ilk başta suyumuzu içip yağ oranı düşük olan besinleri tüketmeliyiz. Örnek olarak; peynir, domates, salatalık, zeytin, yeşillik gibi. Bunları tükettikten sonra bir kâse çorba ile birkaç dilim ekmek ile yemeğimizi sürdürmeliyiz ve en az 10-20 dakika sonra ana yemeği yemeliyiz.

Yorum Yaz