tatlidede

Redhack - Orhan Gökdemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Redhack kimin eseri? Redhack kitabının yazarı kimdir? Redhack konusu ve anafikri nedir? Redhack kitabı ne anlatıyor? Redhack PDF indirme linki var mı? Redhack kitabının yazarı Orhan Gökdemir kimdir? İşte Redhack kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 01.02.2023 16:00
Redhack - Orhan Gökdemir Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Orhan Gökdemir

Yayın Evi: Destek Yayınları

İSBN: 9786054771776

Sayfa Sayısı: 320

Redhack Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Redhack Manifestosu

"Bak beyim, sana iki çift lafım var.

Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu çocuğu karda kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmaz. Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören. Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. Hıh. Sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim Bey. Sen mi büyüksün? Hayır, ben büyüğüm, ben, Yaşar Usta. Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun, bir hiç. Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiçbir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın, dağıtamayacaksın, mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? Dokunma artık aileme. Dokunma çocuklarıma. Dokunma oğluma. Dokunma gelinime. Eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar Usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni. Anlıyor musun? Vururum ve dönüp arkama bakmam bile."

(Münir Özkul'un 'Bizim Aile' filmindeki bir repliği) Hacker sözcüğünün de "sistem kıran" anlamına gelmesi rastlantı değildir. Onlar bir anlamda modern makine kırıcılarıdır. Kırıcılığı, "ağ"ın işleyişine aykırı davranmasından kaynaklanıyor. Böylece, kutuların yarattığı büyü, kendi karşıtına dönüşmüş oluyor. Hacker, bir yandan "sistemin" kırılganlığını ortaya çıkarırken, öbür yandan yaratılan özgürlük görüntüsünün arkasında yatan sınırsız bağımlılığı hissetmemizi sağlıyor. Redhack, bizim yerel "ağ"ımızda ortaya çıkan bir grup. Belli ki kökleri siyasal bir geleneğe dayanıyor. Devleti hedef alan eylemleri, sanal âlemde de devlet geleneğimizin sürdüğünü ortaya çıkardı: Halkı için bir devlet değil, halka rağmen bir devlet!

Redhack'in bize, Münir Özkul'un unuttuğumuz o repliği hatırlatması boşuna değil. O replik modern teknolojinin bize neyi kaybettirdiğinin de bir özeti. Sanal âlemin klavyeli asileri, bir anlamda kutuların egemenlerine başkaldıran modern zamanların 'Münir Özkul'larıdır.

Redhack Alıntıları - Sözleri

    Redhack İncelemesi - Şahsi Yorumlar

    Redhack'in kısa bir tarihi olmasından mı yoksa, kitabın mı aceleye gelmesinden kaynaklanan bir sorun var çözemedim. Kitap kendini tekrarlıyor hemde devamlı devamlı devamlı... Şöhretli hacker ve gruplarına kitapta yer verilmesini gereksiz gördüm. Ayrıca konuya hakim olmayan bir insanın okurken zorlanacağı bir kitap. Jargon dili hakim olsa da açıklamaları yapılmış. Birde sanırım kitap dolu gözüksün diye olay çok farklı yönlere çekilmiş. (sıla)

    Oldukça güzel bir araştırma eseri. Yazar, günümüzdeki teknolojilerin, özellikle internetin nasıl geliştiğini, buna paralel olarak bilişim suçlarının gelişimini çarpıcı bir şekilde anlatıyor. 1997 yılında kurulan Redhack adlı örgütün eylemlerini, saldırdığı devlet dairelerini, yargılanma sürecini anlatıyor. Dünya üzerindeki siber savaşları, hackerlik tarihini, YÖK saldırısı sonrası yaşananları ve üniversitelerdeki yolsuzlukları anlatıyor. En son olarak da Redhack üyelerinden birinin Halk TV'deki söyleşisinden önemli noktaları ve Redhack eylemleri ile ilgili basında yer alan haberleri vererek noktalıyor kitabı. Mutlaka okunması gereken kitaplardan biri. (Serdar Poirot)

    Redhack PDF indirme linki var mı?

    Orhan Gökdemir - Redhack kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Redhack PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

    Kitabın Yazarı Orhan Gökdemir Kimdir?

    1963 yılında Giresun-Bulancak’ta doğdu. Eğitimini Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi Bölümü’nde tamamladı. 1987 yılında Toplumsal Kurtuluş dergisi ile gazeteciliğe başladı. 1988 yılında dergiye açılan davadan dolayı Yalçın Küçük, İlhan Akalın ve Hüsnü Öndül’le birlikte tutuklandı. Ardından Yeni Ülke, Gerçek, Nokta, Yön dergilerinde çalıştı ve yazdı. Birçok gazetede yöneticilik yaptı. Yazdığı kitaplarla ilgili pek çok dava açıldı ve bu davaların bir kısmından dolayı hapis cezalarına çarptırıldı. Bu kitaplardan biri olan “Öteki İslam” nedeniyle 28 Şubat sürecinde çalışması engellendi. SkyTürk TV ile başlayan TV haberciliği serüveni CNNTürk’te Enver Aysever ile birlikte yaptığı Aykırı Sorular programı ile devam etti. Yazarın diğer kitapları: İnsan ve Doğa-Ölen Bir İdeoloji Üzerine İncelemeler, 1993 Felsefi Aklın Eleştirisi, 1997 Faili Meçhul Cinayetler Tarihi, 2005 Aydınlanma Tarikatı, 2003 Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları, 2007 Mehmet Eymür-İç Savaşın MİT’çisi, 1999 Pike-İç Savaşın Polisi, 2000 Ucube-Yeni Türkiye’nin Anatomisi, 2012 Körler Düşerken-Kuşatılan Şehre Nafile Mektuplar, 2010 Öteki İslam-Devletin Din Operasyonu, 1995 Din ve Devrim, 2010 Redhack-Sanal Âlemin Klavyeli Asileri, 2013 Tarihsel Marksizm-İktisadi ve Felsefi Aklın Eleştirisi, 2013 Cumhuriyet’in İlk-Son Yüzyılı (Enver Aysever’le birlikte), 2011

    Orhan Gökdemir Kitapları - Eserleri

    • Redhack
    • Din ve Devrim
    • Cumhuriyet'in İlk/Son Yüzyılı
    • Cumhuriyet Senin İçin
    • Pike : İç Savaşın Polisi
    • Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları
    • Faili Meçhul Cinayetler Tarihi
    • Akp'li Yıllarda Türkiye'nin Düzeni
    • Aydınlanma Tarikati
    • Öteki İslam
    • Ucube
    • What Is This Party? - ÖDP vb. Üzerine
    • Mehmet Eymür
    • Fena Çocuklar Zamanı
    • Körler Düşerken
    • Helenizm Siyonizm Türkçülük

    Orhan Gökdemir Alıntıları - Sözleri

    • İngiliz konsolosunun 1867 Martında gönderdiği bir rapora göre, Belgrad Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu, Yahudileri ‘Türklerin casusu ve gizli ajanı’ ilan etmiş ve onlara savaş açmıştı. İçeride de kanlı çatışmalar sürüyordu. “Abdülaziz’in padişahlığı döneminde, 1865’de İstanbul’un Kuzguncuk semtinde yaşayan Rumlar, mahallelerinde bir Rum çocuğunun kaybolması üzerine, çocuğun Yahudiler tarafından, kurban edilmek için kaçırıldığı şaiyasını yaymış ve buna kulak veren çok sayıda Rum, Yahudi evlerine saldırmıştır. Çocuğu aramak bahanesiyle evlere giren Rumlar, 300 Yahudiyi öldürmüştür. Sadrazam Kıbrıslı Mehmed Emin Paşa, olayları zorlukla kontrol altına alabilmiştir. Yapılan soruşturma sonucunda, iddianın mesnetsiz olduğu ve Rumlar tarafından uydurulduğu anlaşılmıştır (Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları)
    • Yıldırım lakaplı Bayezıd'ın bir de Yakup adında kardeşi vardı. Yakup babasının öldürüldüğünden habersiz kılıç sallarken kendisine baban çağırıyor diye haber gönderdiler. Kılıcını kınına sokup babasının çağrısına uyan Yakup bir süre sonra boğulmuş bir şekilde bulundu. Cesedi babasının tabutuyla birlikte Bursa'ya gönderilerek orada defnedildi (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
    • Uygarlık tarihi eşitsiz toplumla­rın tarihi olduğu için, aynı zamanda kurtarıcı arayışının da tarihidir. (Din ve Devrim)
    • Daha çok bağıranın haklı sanıldığı, zırt pırt görünenin filozof muamelesi gördüğü ve hatta cahilliğin hayli işe yaradığı bir çağda yaşıyoruz. (Cumhuriyet'in İlk/Son Yüzyılı)
    • "İsyan vakti gelmişse isyansız şehirler bile tekin değildir. Belki sessiz sokaklarında illegal bir şair dolaşmaktadır ıslık çalarak. Islık çalmasına takılmayın siz, belki asi kelimeler devşirmektedir kapalı pencerelerden." (Fena Çocuklar Zamanı)
    • İnsanların İstanbul'u bu, kayıtsız ve öylesine bir hayat, kadehinde sunduğu. Koşuşturduğuna bakmayın, sade ve sakindir aslında; yorgun ve bir o kadar da özverili. Ummadığınız anda bir vapurda bulur adamı, bir bankta veya akşama çıkmış bir meyhanede. Ve çöker dizlerinin dibine, koyar tüm varlığını avuçlarına. Yedi tepesine bakarsanız anlarsınız, hem sizi terketmeye meyilli, hem sadıktır. (Fena Çocuklar Zamanı)
    • "Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa, padişahı devirmek için İstanbul'a doğru yola çıkarken, ne denli vahşi olduğunu Sultan duysun diye, yolda on binlerce Kürdü kılıçtan geçirmişti (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
    • Taylan Özgür'ü öldüren polis kesinlikle saptanamadığı gerekçesiyle olay örtbas edildi. " Devlet koruması, böyle birçok olayı faili meçhul kategorisine sokuyordu (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
    • Korku büyük olunca, cinayetler de artıyordu: "Sultan Il. Bayezid hükümdar olduğunda himayesi altında bulunan Cem Sultanın oğlu Oğuz Han'ın hayatına dokunmamıştı. Fakat gelişen hadiseler sonucu Cem Sultan'ın saltanata ortak olma iddiasında bulunması üzerine önce Cem taraftarı olduğunu düşündüğü Gedik Ahmed Paşa'yı sonra da Oğuz Han'ı öldürttü: Oğuz Han boğdurulduğunda sekiz yaşındaydı. (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
    • "Deliye kim ne söyleyebilir gerçekten deliyse? Erasmus işi deliliğe vurarak özgür kılmıştı kendini." (Fena Çocuklar Zamanı)
    • Gelelim Kutlu Adalı’mn öldürmeden önce uğraştığı konuya. Korsan Adası’nda çetenin bir kolu tarihi eser kaçakçılığı ile uğraşmaktaydı. Herhalde Nadirlerle böyle tanışmışlardı. Evet, milliyetçi çete üyeleri ülkelerinin tarihi değerlerini pazarlıyordu. Çete üyeleri Magosa yolu üzerindeki şimdi müze olarak kullanılan 1520 yıllık St. Barnabas Kilisesi’ni 14 Mart 1996 gecesi soymuştu. (Pike : İç Savaşın Polisi)
    • Popüler, uyduruk tarihi romanlardan geçmişini öğrenmeye çabalayan ya da televizyon dizilerinde kendini bulmaya çalışan insanların cumhuriyeti burası. (Cumhuriyet'in İlk/Son Yüzyılı)
    • Bruno, Galilei, Copernik gibi öncüler, tanrının “Güneş” olması gerektiğini biliyorlardı. Güneşi tanrı yaptılar. (Din ve Devrim)
    • Kaynaklar, Bayezıd'ın katilinin oğlu Selim olduğunu iddia ediyor. Bu sona bakarak maktulun masum olduğu düşünülmemeli; Bayezıd oğullarını İstanbul'da yapacağı büyük bir sünnet düğününe davet ediyor; öldürmek içindir. Ancak Bayezid'in oğulları, İstanbul'da biri hariç hepsinin öldürüleceği istihbaratını alıyorlar ve babalarının davetine katılmıyorlar. Böylece kurtulduklarını sanan kardeşler bir süre sonra birbiri ardına ölmeye başlıyor. "Doğal" yoldan ve "fazla alkolden' 'ölüm de böylece kayda geçmiş oluyor: (Faili Meçhul Cinayetler Tarihi)
    • Yozgat'ta otobüs bekleyen Kadışehri Cumhuriyet Savcısı Özcan Çubukoğlu, ramazan ayında açıkta sigara içtiği gerekçesiyle iki kişi tarafından dövüldü. Otobüsün hareket saatini bekleyen Savcı Özcan Çubukoğlu sigara içmeye başlayınca, çevreden birkaç kişi "Ramazan ayında açıkta neden sigara içiyorsun?" diye laf attı. Savcı Çubukoğlu'nun sigara içmeye devam etmesi üzerine bu kişiler Çubukoğlu'na saldırdı. Savcı Çubuklu böylece "ramazanda açıkta sigara içme yasağı" olduğunu da öğrenmiş oldu. (Akp'li Yıllarda Türkiye'nin Düzeni)
    • Laboratuvarlarında aradıkları şey bilimden çok, simya sihirbazlıklarıydı. “Müspet bilim”in kurucusu sayılan Newton’ın bir ayağı büyünün alanındaydı. Büyük Fransız ihtilali ise, kiliseye saldırırken yerine kendi bilim kilisesini kurmayı amaçlıyordu. (Din ve Devrim)
    • 'Türkiye'den Avrupa'ya gönderilen uyuşturucular için bahsettiğim bu güzergâhın oluşturulması projesi o dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'nın projesiydi. Bizim uyuşturucudan elde ettiğimiz paralarla, yurtdışında satış noktaları olarak da kullanılmak amacıyla birçok dernek ve cami kuruldu...." (Pike : İç Savaşın Polisi)
    • Yunanistan’ın üyeliğinin ‘AvrupalIların yaklaşık üç bin yıllık Yunan mirasınaolan kültürel ve siyasal borçlarının geri ödenmesi’ olarak görüleceğini belirtmişti.”265 Tahkim edilmiş olduğunu biliyoruz. İşte 1830’lu yıllarda bir köy olan Atina’nın bir başkent haline gelmesinin öyküsü budur. (Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları)
    • Selanik, Osmanlılar tarafından Türkleştirilmek istenmemişti; ancak Yunanlılar burayı Yunanlılaştırmak için harekete geçince Yahudiler için sıkıntılı günler de başlamış oldu. 1914’ten önce, Yahudiler ve dönmeler “Helenizm”in kendileri için bir tehdit olduğunu yaşayarak görmüşlerdi. (Türkiye’de Yahudi Hıristiyan Savaşları)
    • Kaderci, düşkün ve dilenci bir halktan cumhuriyet çıkaramazsınız... (Akp'li Yıllarda Türkiye'nin Düzeni)

    Yorum Yaz