tatlidede

Resim ve Ebru Sanatını Birleştirdi

Mardinli ressam Abdulvahap Ertekin sanatını suya yansıtarak ebru ile portre ve manzara yapıyor.
  • 16.02.2021 13:41
Resim ve Ebru Sanatını Birleştirdi

Ertekin, ortaokulda resim yeteneğinin keşfedilmesinin ardından yetenek sınavıyla Diyarbakır Güzel Sanatlar Lisesinde okudu.

Mezun olduktan sonra çocuk yaşlarda başlayan resim tutkusunu ebru sanatıyla harmanlamak isteyen Ertekin, su üzerine manzara, porte ve tarihi yapıları resmetmeye başladı.

Ertekin, Türkiye’de hem resim hem de ebru sanatını bir ada yapan sadece iki kişi olduklarını söyledi.

Resim ve ebru eğitiminin ardından İstanbul Boğazı, Kız Kulesi, Ayasofya Camisi, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar gibi birçok değeri suya yansıttı.

Ertekin, ayrıca birçok farklı ülkelerde eğitim verdi, sergiler açtı, düzenlenen sanat etkinliklerine katıldı.

 “15 ÜLKEDE SANATIMI TANITTIM”

Su üzerine manzara, porte ve tarihi yapıları resmeden Ertekin´in sanatı ilgi görüyor.

Ertekin, “İstanbul’da Mimar Sinan Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları bölümü okudum. 4 sene Hat, Minyatür ve Ebru eğitimi aldım orada. Sonrasında yurtdışına açıldım. 15 ülkede hem kendimi, hem ebru sanatını, hem de farklı etkinliklerde bulundum. Tabi farklı bir sanat olduğu için ebru sanatı daha fazla ilgi görüyor. Özellikle su üzerinde yapılan bir sanat olduğu için insanlar yurtdışında daha çok ilgileniyor. Tabi Türkiye’de de bu sanat çok bilinmiyordu. İşte son 10 senedir baya ilgilenen insanlar oluyor.” Şeklinde konuştu.

2010 yılından beri ebru sanatıyla uğraştığını dile getiren Ertekin. asıl uğraştığı, asıl temeli olan sanatın resim sanatı olduğunu ifade etti.

“SUYUN ÜZERİNE ARTIK FARKLI FİGÜRLER İŞLEMEYE BAŞLADIM”

Ertekin, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Resim sanatını da bırakmak istemedim. Ebruyu da bırakmak istemedim. Sonra işte bi 5 sene ebru sanatının temeli olan çiçekler, battal tarzları falan bunları öğrendikten sonra kalan diğer 5 sene de resim sanatıyla harmanladım. Suyun üzerine artık farklı figürler işlemeye başladım. Portre olsun, Manzara olsun, Hayvan figürleri olsun, bunları artık yavaş yavaş önemsemeye başladım. Çünkü insanlar, hatta kendimde aynı şeyleri tekrarlamaktan sıkıldım. İzleyici de artık farklı şeyler görmek istiyorlardı. Bende farklı şeyler işlemeye başladım. Hem resmi bırakmadım, hem ebruyu da devam ettim, böylelikle farklı şeyler çıkmaya başladı.”

Ertekin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle İstanbul´dan döndüğü memleketi Mardin´in merkez Artuklu ilçesinde sanat atölyesi kurdu.

“BİRAZ UĞRAŞMAK, VAKİT HARCAMANIZ LAZIM”

Ertekin, “Suda portre işi hemen olacak bir iş değil, öncelikle bir resim yeteneğinizin olması gerekiyor. Resim yeteneğiniz var, ama ebruyu bilmiyorsunuz. Oda olmuyor, çünkü ebru da zorlu bir süreç çünkü malzeme kısmı çok sıkıntılı. Malzemeyi iyi çözdükten sonra ve resim yeteneğiniz de olduktan sonra Ebruda portre yapmak, manzara falan yapmak çok zor bir süreç değil. Sadece biraz uğraşmak lazım, biraz vakit harcamanız lazım.” Dedi.

“RESİM VE EBRUYU İYİ BİLENLER BU İŞİ YAPABİLİYOR”

Ebru sanatının sabır istediğine dikkat çeken Ertekin, şöyle dedi:

“Sabrı olanlar, yapabilir. Hat sanatı da öyle, yani bu İslam sanatları sabırla alakalı sanatlardır. Sabrı olmayanlar genelde daha böyle üstü körün, hani hemen yapıverip bir şeyler çıkarmaya çalışıyorlar ama asıl sabırlı olanlar daha temiz ve güzel işler çıkaran insanlardır. Dünyada genel olarak Ebruya çok ciddi anlamda ilgi var. Hatta sosyal medyada görüp hemen yapmaya çalışan insanlar da var ama o kadar kolay olmuyor. Resim ve Ebruyu iyi bilenler bu işi yapabiliyor. Şuan Türkiye’de iki kişiyiz sadece bu tarz ebrular yapabilen. Ama eminim ki bu çoğalacak. Çünkü bu artık günümüze ayak uydurma sanatı oluyor. Tabi ki de klasik bir sanat bu, klasiği devam ettiren binlerce hocalarımız var. Ama bu işi bir şekilde daha modernize, daha batıya yönelik eserler üretmek biz akademik teli olan sanatçılar kalmış bir durum. Klasiği de öğretiyoruz, ama yeri gelince iyi öğrencilerimize moderni de öğretiyoruz. Ama kimseyi engellemiyoruz, bu böyle olur, şöyle yapmak zorundasın, böyle bir kısıtlama ve engel ile kimseye gitmiyoruz. Onun için herkes özgürdür. Herkes istediğini yapabilir.”

 

Editör: Aydın

Yorum Yaz