Şaban Karaköse kimdir? Şaban Karaköse kitapları ve sözleri
Eğitim Yöneticisi - Tasavvuf Araştırmacısı - Yazar - Mühendis Şaban Karaköse hayatı araştırılıyor. Peki Şaban Karaköse kimdir? Şaban Karaköse aslen nerelidir? Şaban Karaköse ne zaman, nerede doğdu? Şaban Karaköse hayatta mı? İşte Şaban Karaköse hayatı...

Doğum Tarihi: 1972
Doğum Yeri: İstanbul
Şaban Karaköse kimdir?
Eğitim Yönetimi ve Denetimi Uzmanı, Tasavvuf araştırmacısı, Yazar, Mühendis, Felsefe öğrencisi.
1972 yılında İstanbul'da doğdu.
Sivas doğumlu Ahmedi Kuddusi - Keziban Karaköse çiftinin ilk çocuğudur. Münife, Yusuf ve Yunus Emre Karaköse kardeşlerin ağabeyidir.
Hürriyet İlkokulu, Hürriyet Ortaokulu ve Çağlayan Lisesi'nde okudu.
Yıldız Teknik Üniversitesi'nde "Mühendislik" öğrenimi görerek 1995'te mezun oldu. Üniversite yıllarında din bilimleri ve eğitim üzerine özel dersler aldı ve okumalar yaptı 1996 yılından itibaren sivil toplum kuruluşlarında eğitim araştırmacısı ve eğitim yöneticisi olarak görevler üstlendi.
Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'ne bağlı "Tasavvuf" bilimdalında ilk yüksek lisansını tamamladı.
Uluslararası Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde "Eğitim Yönetimi ve Denetimi" dalında ikinci yüksek lisansını tamamladı.
Anadolu Üniversitesi'nde bir süre "Felsefe" okudu.
İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi & Marmara Üniversitesi "Eğitim Yönetimi ve Denetimi Doktora Programı"nda öğrenimine devam etmektedir.
Şaban Karaköse Kitapları - Eserleri
- Mevlana'dan Düşündüren Hikayeler
- Mevlana'dan Düşündüren Sözler
- Dünyada Mevlâna Etkisi
- Mevlana Aşkın Hayat
- Hatıra Hikaye Ve Nüktelerle Din Ve Eğitim
- İslam Tarihinden İzzet ve İstikamet Hikayeleri
- Kur'an ve Sünnet Aydınlığında Aile İçi İletişim
- Gençlerin Hayat Prensipleri
- İnsanlarla İlişkiler Konusunda Peygamberimizden Düşündüren Sözler ve Hikayeler
- Tarih Boyunca Dünyada Mevlana Nefesi
Şaban Karaköse Alıntıları - Sözleri
- "Öfke zamanında merhamet ne güzel şeydir." (Hatıra Hikaye Ve Nüktelerle Din Ve Eğitim)
- "Biz yalnız dünyayı değil,hem dünya hem ahireti kazanmak ve hadim-i din olmak emelindeyiz." (Hatıra Hikaye Ve Nüktelerle Din Ve Eğitim)
- Bedüzzaman, "ben cemiyetin iman selameti yolunda ahiretimi de feda ettim. Gözümde ne cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu. Cemiyetin, yirmi beş milyon Türk Cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun. Kuran'ımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa cenneti de istemem, orası da bana zindan olur. Milletimizin imanını selamette görürsem, cehennemin alevleri icinde yanmaya razıyım. Çünkü vücudum yanarken gönlüm gül -gülistan olur (Hatıra Hikaye Ve Nüktelerle Din Ve Eğitim)
- ''Ölümümüzden sonra mezarımızı yeryüzünde arama Âriflerin gönüllerindedir mezarımız bizim.'' (Mevlana Aşkın Hayat)
- Necip Fazıl, vapurla Kadıköy'e geçerken, yanına biri yaklaşıp, "Üstad", demiş. "Peygamberlere ne gerek var, biz kendimiz yolumuzu bulabilirdik." Necip Fazıl, okuduğu kitaptan başını kaldırmadan cevabını vermiş, "Ne diye vapura bindin, yüzerek geçsene karşı kıyıya!" (İslam Tarihinden İzzet ve İstikamet Hikayeleri)
- Hz. Aişe’nin (r.a.) rivayet ettiğine göre Rasûlullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: “İffetli olunuz ki kadınlarınız da iffetli olsunlar.” | | Hadis-i Şerif, Taberani (Kur'an ve Sünnet Aydınlığında Aile İçi İletişim)
- Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin, Şaşmam dersin şaşarsın. Öldüm der durur, yine de yaşarsın. (Mevlana'dan Düşündüren Hikayeler)
- "Bir Allah adamı içmeden sarhoştur Bir Allah adamı dünyadan zevk almasa da toktur. Bir Allah adamı kılıçsız bir kahramandır Bir Allah adamı kılıçsız da savaşır. Bir Allah adamı ne kibirlenir, ne de aşağılanır.." (Dünyada Mevlâna Etkisi)
- Rasulullah (s.a.s.) evine, kendi istediği zaman girerdi. Eve girdiğinde, orada geçireceği zamanı üç kısma böler; bir kısmını Allah’a ibadete, bir kısmını ailesine, bir kısmını da kendisine ayırırdı…” | Hadis-i Şerif, Tirmizi (Kur'an ve Sünnet Aydınlığında Aile İçi İletişim)
- "Hiç kaybedilecek vaktimiz yok.Mevla uykumuzu alsa da,geceleri de ders okusak." (Hatıra Hikaye Ve Nüktelerle Din Ve Eğitim)
- Ey Can; Hiç Kimseye Hak Ettiğinden Fazla Değer Verme; Ya Onu Kaybedersin Ya da Kendini Mahvedersin. (Mevlana'dan Düşündüren Hikayeler)
- "Söylenecek söz yüce de olsa, dinleyenler o sözün kendi seviyelerine indirgenmesine sebep olurlar. Çünkü söz, dinleyene göre söylenir. Terzi, kaftanı adamın boyuna göre biçer." - Mevlana hz. (Mevlana'dan Düşündüren Hikayeler)
- “Muhakkak ki Allah Azze ve Celle, sertliğe vermediği hayırlı neticeyi, yumuşaklığa verir. Allah bir kulu sevdiği zaman ona yumuşak huyluluk ihsan eder. Yumuşak huyluluktan mahrum olan bir ev halkı, her şeyden mahrum kalır.” | Hadis-i Şerif, Taberani (Kur'an ve Sünnet Aydınlığında Aile İçi İletişim)
- Neyin feryadı... Duy şikayet etmede her an bu Ney Anlatır hep ayrılıklardan bu Ney. Der ki; feryadım kamışlıktan gelir, Duysa her kim, gözlerinden kan gelir. Ağladım her yerde, hep ah eyledim Gördüğüm her kul için, dostum dedim. Herkesin zannında dost oldum ama; Kimse talip olmadı esrarıma. (Mevlana Aşkın Hayat)
- Üstad bir gün konferans verirken Cezayirli bir öğrenci kalkar ve Fransızca olarak üstada, "Neden Osmanlı yıllarca bizi sömürge olarak kullandı?" der. Üstad hiç durmadan cevabı sille misali yapıştırır: "Eğer Osmanlı sizi sömürmüş olsa idi bugün bu soruyu bana Fransızca sormazdın!" der. (İslam Tarihinden İzzet ve İstikamet Hikayeleri)
- Her erkeklik aleti, kişiyi erkek etmez. (Mevlana'dan Düşündüren Sözler)
- ''Eğri duyu, eğriden başka bir şey göremez. onun önüne ister eğri getir isterse doğru, fark etmez. Hocam, şaşı göz, bil ki tek göremez!'' (Mevlana Aşkın Hayat)
- Bazı ölüler, yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur. (İslam Tarihinden İzzet ve İstikamet Hikayeleri)
- "Ey iyi kalpli kişi! Kötülere bile iyi davran." (Hatıra Hikaye Ve Nüktelerle Din Ve Eğitim)
- “(Kadınlara karşı iyi davranma tavsiyemi tutun!) Şüphesiz kadın kısmı, kaburga kemiğinden yaratılmıştır (yani kaburga kemiği gibi hassas, nazik ve kırılgan bir yapıya sahiptir). Onun bu yapısal özellikleri senin arzuna göre değişmez; kadın hep seni hoşnut edecek şekilde davranamaz. Eğer ondan faydalanmak istersen, bu özelliklerini dikkate alarak da faydalanabilirsin (yani nasihat ve idare ederek, sabır ve tahammül göstererek ilişkinizi sürdürebilirsin). Nasıl ki eğri bir kemiği doğrultmaya kalktığında kırılır; bir kadını da arzuna göre düzeltmeye kalktığında onu kırarsın. Onun kırılması, boşanmak demektir. (Kadını tamamen kendi haline bıraktığında ise, onun bu yapısal özellikleri aynen devam eder. Şu halde kadınlar hakkındaki tavsiyemi tutun; birbirinize hayır tavsiye edin.) | Hadis-i Şerif, Müslim, Sahih (Kur'an ve Sünnet Aydınlığında Aile İçi İletişim)