tatlidede

Saf Değiştiren - Siegfried Lenz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Saf Değiştiren kimin eseri? Saf Değiştiren kitabının yazarı kimdir? Saf Değiştiren konusu ve anafikri nedir? Saf Değiştiren kitabı ne anlatıyor? Saf Değiştiren PDF indirme linki var mı? Saf Değiştiren kitabının yazarı Siegfried Lenz kimdir? İşte Saf Değiştiren kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 15.08.2022 02:00
Saf Değiştiren - Siegfried Lenz Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Siegfried Lenz

Çevirmen: Ayşe Sarısayın

Yayın Evi: Can Yayınları

İSBN: 9789750738760

Sayfa Sayısı: 272

Saf Değiştiren Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yıl 1944, İkinci Dünya Savaşı’nın son yazı. İzinden dönen asker Walter Proska, yolda küçük bir birliğe rastlar. Ordunun unuttuğu bu birlikte, yakıcı güneşin ve partizanların bitmek bilmeyen saldırıları altında Proska’nın arkadaşları ölümü arzulayan, deliliğe sığınan askerler haline gelir. Savaşın emir-komuta zincirine dayanan kırılmaz döngüsü Proska için yavaş yavaş anlamını yitirirken bambaşka sorular kendini dayatır: İnsan görev uğruna vicdanını susturmalı mıdır? Düşman aslında kimdir? Seçme özgürlüğü ne demektir ya da masumiyeti kaybetmeden de taraf seçmek mümkün müdür?

Siegfried Lenz, Saf Değiştiren’i 1951’de kaleme aldı. İkinci Dünya Savaşı’nın ardından, Almanya’nın o günkü şartlarında yankı bulmayacağı düşüncesiyle yayımlanmayan roman, gün ışığına çıkmak için yazarının ölümünü bekledi ve yazılışından 65 yıl sonra, ilk kez 2016’da yayımlandı. Lenz’in eserinin merkezinde, bireyin totaliter yapılarla hesaplaşması yer alır.

Ahlaki olanla mı daha fazla ilgilenmek gerekir, yoksa bize yararı dokunanla mı? Ahlaki olan, her yerde işe yaramıyor. İşe yarayan, her zaman ahlaki değil. İspatı: devlet teorisi. Kötülük, yanlışlık ve zalimlik acımasızca kullanılıyor. Ve bunu yapan bazı devletlerin hazırda tuttukları şaşırtıcı bir cevapları var, lafebeliği de diyebiliriz bir bakıma. Tüm insanlar melek olsaymış, devletin bu tür araçlar kullanmaya ihtiyacı olmazmış! Şeytana özgü bir ironi. Despotların diyalektiği.

Saf Değiştiren Alıntıları - Sözleri

  • SAVAŞ, evet : Kanın bile sıkılıp suyunun çıkarıldığı zaman .. SAVAŞ : Demirin büyük öfkesi , panzerlerin sakin ısırıklarla tabiatı katletmeleri. . SAVAŞ :Haddini bilmeyen erkeklerin cinneti,acımasız _gülünç serüven ,herkesin kendi kronometresinin çalıştığı ve bu yüzden hoşgörü ve sabrın çok seyrek görüldüğü günler .__ve kimse korkutucu zaman hakemini tanımıyor! SAVAŞ ,savaş , savaş : Kalplerin sırça gibi parçalanması,kırmızı sıvının kabarması,özlemin kısa devre yapması SAVAŞ! Kimsin sen ? Sen uyku kaçıran !Bizi sefaletin keskin nefesiyle vuran!
  • "Yağmur ,yorgun bir makineli tüfek gibi camlara vuruyordu. "
  • Nasıl ki dünyaya gelmek elimizde değil, hayatımızı kendi isteğimize göre uzatmakta öyle. Bu yüzden ölenlere henüz doğmamış olanlardan daha çok üzülmeyi anlamıyorum..
  • “Görev denilen şey.... Bunu derimizin altına zerk etmiş olmalılar. Böyle delirttiler bizi, bağımlı hale getirdiler. Rafine ettikleri görev serumunu enjekte edip uyuşmamız için uğraştılar.“
  • Anılar çağrılmadan gelir, işinize yarasalar da yaramasalar da oradadırlar.
  • Yaşamak şans mı, şanssızlık mı kimse bilmiyor.
  • İnsanın yaşadığı süre boyunca kendini ameliyat etmesi gerekiyor. Peki, en iyi cerrahların kimler olduğunu biliyor musun? Teşhislerini sakince kendileri koyan ve içsel yalnızlıklarına sığınan ve orada acımasız bir dürüstlükle kendi bağışlarını dinleyenler.
  • Kalplerimizi özgürlük toprağıyla doldurmalı ve üzerinde şüphe yetiştirmeliyiz.
  • Hayatın müziğini çalan, ölümdür.
  • Anılardan hoşlanmam . "Her gün diğerinden farklıdır ,hiç bir şeyin tekrarı yoktur "
  • "Sahtekâr domuz " diye mırıldandı .. "Sah_te_kâr _do_muz " diye tekrarladı tren. "Görürsün sen" diye geçirdi içinden ... "Gö_rür_sün_sen" diye gümbürdedi tren.
  • "Gökyüzünden hızla bir yıldız kaydı .. Tanrının mermisi. "
  • "Rab sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar " Yoksa yanılıyor muyum ?
  • "Burada sizin yerinize ben düşünüyorum "
  • "Burada biri kaybolduğunda, ondan geriye hiçbir şey kalmıyor "

Saf Değiştiren İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Siegfried Lenz’in zamanının iklimine uymayan ve 62 yıl sonra gün yüzüne çıkan romanı “Saf Değiştiren” özellikle karakter yaratma becerisi ve savaşın yıkıcı gücünü, çatışmaya çok yer vermeden, insan psikolojisi üzerinden anlatmasıyla değer kazanıyor. Sorguladığı ahlak, vatan sevgisi ve ölüm kavramları ise güncelliğini yitirmiyor. (Gökhan Gök)

Yazılışından 65 yıl sonra, ilk kez 2016'da yayımlanmış. Kitap döneminde yankı uyandırmayacağı düşüncesiyle basılmamış. 2. Dünya Savaşı'nda Alman Askerleri karşılarına çıkan bir en küçük bir direniş karşısında hemen 'kırılma' yaşarlar. Karşı taraf ise ne durumda olunursa olunsun dönmeyi düşünmez. Ne kadar okurken soğukluk hissetmiş olsam da akıcı dili ve ilginç anlatımıyla beni içine çekti. Milliyetçilik, ahlâk, anavatan, üstün ırk hakkındaki görüşleri, doğu bloğunun sıkıcı totaliter yapısını ve daha bir çok kavramı görüyorsunuz romanda. İnsanların ruh hali, olaylara tavırları, sizin içinizde hissetmenizi sağlıyor. Savaş romanları okumayı seviyorsanız gayet okunabilir bir roman. (Kitapların derinliği)

Saf Değiştiren PDF indirme linki var mı?

Siegfried Lenz - Saf Değiştiren kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Saf Değiştiren PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Siegfried Lenz Kimdir?

1926'da, doğu Prusya'nın Lyck kentinde doğdu. 1943-1945 arasında donanmada denizci olarak, görev yaptı, savaşın bitmesinden kısa bir süre önce Danimarka'ya kaçarken ingilizlere esir düştü. Savaştan sonra Hamburg Üniversitesi'nde İngiliz Dili ve Edebiyatı, Felsefe ve Edebiyat Bilimi eğitimi aldı; gazetecilik yaptı. Yazarlık yaşamı, yirmi beş yaşındayken yazdığı Gökte Atmacalar Vardı romanıyla, 1951 yılında başladı. Nazi döneminde zarar gören Alman dili ve edebiyatına saygınlık kazandırma amacıyla kurulan Grup 47 adlı edebiyat topluluğuna katıldı, Günter Grass'la birlikte Alman Sosyal Demokrat Partisi saflarında yer alarak Willy Brandt'ın Doğu politikasına destek verdi. 1973 yılında Alman Dil ve Yazın Akademisi üyeliğine seçildi. Roman, hikâye, deneme, radyo ve tiyatro oyunu alanlarında pek çok eser veren ve eserleri yaklaşık otuz dile çevrilen Siegfried Lenz, savaş sonrası Alman edebiyatının ve çağdaş romancılığın önemli isimlerinden biridir. Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı, Kanlı Söylenti, Bir Savaş Sonu, Gözbağı ile Ekmek ve Oyunlar, Almanca Dersi yazarın Türkçeye çevrilerek yayımlanan eserleridir. Çok sayıda ödüle değer görülen, onursal doktora ve fahri hemşerilik unvanlarına sahip Lenz'in ödülleri arasında Bremen Edebiyat Ödülü (1961), Andreas Gryphius Ödülü (1979),Thomas Mann Ödülü (1984), Alman Yayıncılar ve Kitapçılar Birliği Barış Ödülü (1988), Frankfurt Şehri Goethe Ödülü (1999)Johann VVolfgang von Goethe Altın Madalyası (2003) öncelikle anılabilir.

Siegfried Lenz Kitapları - Eserleri

  • Saygı Duruşu
  • Saf Değiştiren
  • Almanca Dersi
  • Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı
  • Bir Savaş Sonu
  • İşgal Altında
  • Məhəbbət Yuvası
  • Kanlı Söylenti
  • Bu Zaman Hikayeleri
  • Bir Karaborsacının İtirafları
  • Ekmek ve Oyunlar

Siegfried Lenz Alıntıları - Sözleri

  • Her şeyi çok geç anlıyor, zor kavrıyordu, bu onun şansıydı belki de, böylece dayanması kolaylaşıyordu, en başta da kendisine dayanabilmesi. (Almanca Dersi)
  • "Yağmur ,yorgun bir makineli tüfek gibi camlara vuruyordu. " (Saf Değiştiren)
  • "Sason: Acımadan daha güçlü olan bir şey vardır. Köylü: Nedir Beyim? Sason: İşkence görmüş babalara, dökülen göz yaşları. Ben gördüm bunu inan, içimizdeki birine, bir fırıncıya, fırınında işkence ederlerken gördüm, çocukları da oradaydı. Sonradan yaralarını hamurla iyileştirmeye çalıştılar." (Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı)
  • SAVAŞ, evet : Kanın bile sıkılıp suyunun çıkarıldığı zaman .. SAVAŞ : Demirin büyük öfkesi , panzerlerin sakin ısırıklarla tabiatı katletmeleri. . SAVAŞ :Haddini bilmeyen erkeklerin cinneti,acımasız _gülünç serüven ,herkesin kendi kronometresinin çalıştığı ve bu yüzden hoşgörü ve sabrın çok seyrek görüldüğü günler .__ve kimse korkutucu zaman hakemini tanımıyor! SAVAŞ ,savaş , savaş : Kalplerin sırça gibi parçalanması,kırmızı sıvının kabarması,özlemin kısa devre yapması SAVAŞ! Kimsin sen ? Sen uyku kaçıran !Bizi sefaletin keskin nefesiyle vuran! (Saf Değiştiren)
  • Neden bizim insanlarımız herhangi bir yerde, herhangi bir alandaki bilgisizliklerini itiraf etmekten kaçınırlar? “Memleket” duygusuna kapılmanın yol açtığı sınırlılık, kendini tüm soruları cevaplamak için yetkili görmek olsa gerek. Dar görüşlülüğün kibiri… (Almanca Dersi)
  • Zor durumda olanı, bu durumdan kurtarmak için, insanın kafasını çalıştırması yeni şanslar araması gerekiyordu. (Bir Karaborsacının İtirafları)
  • Bazen kaybetmeye de alışmalısın Witt-Witt. Belki de böylesi daha iyi, sahip olduklarınla hep aynı yerde kalmazsın böylece. Her zaman yeni başlangıçlar yapmak gerek. Bunu yapabildiğimiz sürece umut etmeyi sürdürebiliriz. (Almanca Dersi)
  • Yokluk, düş gücümüzü uyandırıyor, benliğimizde var olduğunu hiç bilmediğimiz yetenekleri ortaya koyuyordu. Ama, ancak becerikli olanlar ayakta durabiliyordu, ve işte aranızda ne çok beceriklinin olduğunu bu karaborsa döneminde görüp öğrendik. (Bir Karaborsacının İtirafları)
  • Kimi zaman bir inanç uğruna ölmek, o inanca bir ömür boyu hizmet etmekten daha kolaydır. (İşgal Altında)
  • Hiç bir düş gücü işkenceyi kaldırmaya, çocukların açlıktan ölmelerine engel olmaya, başka türlü düşünenlerin haklarını güvenceye almaya yeterli olamamıştır. Edebiyat, milyonların sefaleti sınırında yaşamasına, canavar bürokrasilerin tutsağı durumuna düşmüş olmamıza, gezegenimizin ölüp gitmesine şaşkın ve çaresiz kalmamıza engel olamıyor. (Bir Savaş Sonu)
  • "Adalette hep uygunsuzluk vardır." (Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı)
  • “Yalnızca itaat etmeyi bilenler emir verebilir.” (Almanca Dersi)
  • ''Nasıl güzeldin o fotoğrafta.'' (Saygı Duruşu)
  • "Onları evlerine götür! Sana söyleyebileceğim tek şey bu: Onları evlerine götür!" (Bir Savaş Sonu)
  • "Rab sevdiklerinin rahat uyumasını sağlar " Yoksa yanılıyor muyum ? (Saf Değiştiren)
  • Bildiklerimiz hep yetersizdir, onun içindir ki bildiklerimizi tekrarlamaya bayılırız (İşgal Altında)
  • "Kurtulmanın bir yolu yok muydu?" (Saygı Duruşu)
  • "Büyük hayvanların en sevdikleri şey, edebi protestolardır. Böylece güçlü olduklarını daha iyi anlarlar." (Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı)
  • Mühendis: İnsan kurur burda. Artık bir şeye karar vermeliyiz. Baron : Bir şeye değil. Kesin, sınırlı bir görevimiz var. Otelci: Utanın baron. (Suçsuzlar Çağı Suçlular Çağı)
  • Herkesin adına hareket etmek diye bir şey yoktur. Bunu göze alanın hiç yanılmaması şarttır. Oysa hem kendini, hem de başkalarını yanıltmaktadır aslında. (İşgal Altında)

Yorum Yaz