diorex
Dedas

Cezasızlık algısı toplumsal bağları zayıflatıyor!

Cezasızlık duygusunun, toplumda adaletsizliğin yaygınlaştığı ve suçların karşılıksız kaldığı bir algı oluşturduğuna belirten uzmanlar, bu durumun, bireylerde çaresizlik, öfke, güvensizlik ve umutsuzluk gibi olumsuz duygulara neden olduğunu söylüyor.

  • 20.05.2025 17:24
Cezasızlık algısı toplumsal bağları zayıflatıyor!

İnsanların, şiddet olaylarına karşı duyarlılık geliştirmek yerine, zamanla bu tür olaylara duyarsızlaşarak şiddeti kabullenebilir şekilde algılayabileceklerine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Özgenur Taşkın, cezasızlık algısının toplumda neden olduğu olumsuz durumlardan bahsetti ve bu algının kırılmasında hem bireysel hem de liderlik düzeyinde yapılabilecekleri açıkladı.

Cezasızlık duygusu, toplumsal dayanışmanın azalmasına yol açabilir!

Cezasızlık duygusunun, toplumda adaletsizliğin yaygınlaştığı ve suçların karşılıksız kaldığı bir algı oluşturduğuna dikkat çeken Taşkın, “Bu durum, bireylerde çaresizlik, öfke, güvensizlik ve umutsuzluk hislerinin artmasına yol açabilir. İnsanlar, şiddet olaylarına karşı duyarlılık geliştirmek yerine, zamanla bu tür olaylara duyarsızlaşabilir ve şiddeti kabullenebilir.” dedi.

Cezasızlık duygusunun, aynı zamanda şiddet eğilimli bireylerde ‘nasıl olsa ceza almayacağım’ düşüncesi yaratarak suç oranlarının artmasına neden olabileceği uyarısında bulunan Taşkın, “Toplumsal olarak güven duygusunun zedelenmesine, insanların birbirlerine karşı güvensizlik duymalarına, sosyal bağların zayıflamasına ve toplumsal dayanışmanın azalmasına yol açabilir.” açıklamasını yaptı.

Güvensizlik, çaresizlik ve öfke gibi duyguları kabul etmenin, onları bastırmaktan daha sağlıklı bir yaklaşım olduğunu kaydeden Taşkın, “Bu duyguları güvendiği kişilerle konuşmak veya bir terapistten destek almak, hislerini paylaşmasına yardımcı olabilir.” dedi.

Benzer duyguları yaşayan insanlarla bir araya gelmenin ve destek gruplarına katılmanın kişilerin yalnız olmadığını hissettirebileceğini aktaran Taşkın, şunları söyledi:

“Toplumsal dayanışma, kişinin güvende hissetmesine katkı sağlar. Oluşan öfke, kızgınlık, anksiyete gibi negatif duyguları spor, yazma veya gönüllü faaliyetlerde bulunmak gibi etkinlikler, olumsuz duyguları ifade etmenin yapıcı yollarıdır. Örneğin, insan veya hayvan hakları alanında gönüllü çalışmalar yapmak, kişiyi güçlendirebilir. Eğer bu yöntemler yeterli gelmiyorsa, psikolojik destek almak güvensizlik ve çaresizlik duygularını yönetme konusunda çok faydalıdır. Psikoterapi, bireyin duygusal dayanıklılığını artırarak bu tür duygularla baş etmesine ve baş etme yolları bulmasına yardımcı olabilir.”

Liderlerin yapıcı tutumları topluma güven verir

Kamuoyu oluşturan liderlere bu konuda tavsiyelerde bulunan Taşkın, “Topluma karşı şeffaf ve adil bir duruş sergilemek, cezasızlık algısını kırmaya yardımcı olur. Liderler, hukukun üstünlüğünü savunan bir tutumla, suçların cezasız kalmayacağına dair topluma bilgi verebilir.” dedi.

Toplumda infial uyandıran olaylar karşısında toplumsal duyguları dikkate alan açıklamalar yapılabileceğini dile getiren Taşkın, sözlerini şöyle tamamladı:

“Kamuoyu liderleri, vatandaşların duygusal ihtiyaçlarını gözeten, empati dolu mesajlar verebilirler. Şiddet, cezasızlık ve adaletin önemi gibi konulara dikkat çekmek için farkındalık kampanyaları düzenlenebilir. Eğitim kurumlarında adalet, empati ve toplumsal dayanışma gibi değerlerin önemi vurgulanarak genç bireylerde güçlü bir adalet duygusu oluşturulabilir. Liderlerin adalet, empati ve sorumluluk gibi değerlere öncülük etmesi, topluma güven verir. Toplumun dikkatini çekebilecek yapıcı konuşmalar yapmak ve davranışlarıyla örnek teşkil etmek, cezasızlık algısını kırmada etkili bir strateji olabilir.

Toplumda cezasızlık algısını kırmak, bireylerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlamak için toplumsal olarak büyük bir sorumluluk üstlenmeyi gerektirir. Liderlerin bu konudaki yapıcı davranışları, toplumsal dayanışmayı güçlendirebilir ve güven duygusunu yeniden inşa edebilirler.”

İLKHA

Yorum Yaz