Yaz aylarında gözlerdeki hastalık riskleri ve çözüm önerileri
Özellikle yaz aylarında güneşin zararlı UV ışınları, havuz ve deniz suyu, artan toz ile polenler gibi etkenler sadece cildimizi değil, göz sağlığımızı da tehdit ediyor.

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Burak Tanyıldız, yaz mevsiminde özellikle güneşin zararlı UV ışınları, kirli havuz ve deniz suyu nedeniyle gözlerimizde oluşan hastalıkların yaşam kalitemizi düşürmesinin yanı sıra tedavi edilmediklerinde kalıcı görme kaybına kadar ilerleyebildiği uyarısında bulundu.
Tanyıldız, “Dolayısıyla, gözlerde kızarıklık, bulanıklık, ağrı ve ışığa karşı hassasiyet gibi sorunlar geliştiğinde zaman kaybetmeden hekime başvurmak büyük bir önem taşımaktadır” dedi.
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Burak Tanyıldız, yaz aylarında göz sağlığını korumak için dikkat etmemiz gereken beş temel kuralı ise “Güneşe çıkarken mutlaka UV korumalı güneş gözlüğü kullanmak, havuza ve denize kontakt lensle girmemek, yüzme gözlüğü takmak, elleri gözle temastan kaçınmak ve gözleri ovuşturmamak” olarak sıraladı.
Yaz aylarında en yaygın görülen 6 göz hastalığını anlatan Tanyıldız, şu önemli öneriler ve uyarılarda bulundu:
Enfeksiyöz Konjonktivit (Göz Nezlesi)
“Kırmızı göz hastalığı” olarak da bilinen konjonktivit, gözün dış zarının iltihaplanması olarak tanımlanıyor. Yaz aylarında genellikle enfeksiyon (virüs veya bakteri) kaynaklı oluyor. Kirli havuz ve deniz, ellerin gözle teması ve ortak havlu kullanımı, enfeksiyonun bulaşmasına yol açabiliyor. Gözde kızarıklık, sulanma, çapaklanma, batma ve yanma hissi, tipik belirtilerini oluşturuyor. Erken dönemde başlanan tedavi hem bulaşmayı önler hem de semptomların kısa sürede hafiflemesini sağlar. Virüs kaynaklı konjonktivit genellikle destek tedavisiyle geçerken, bakteriyel konjonktivit ise antibiyotikli damlalarla tedavi edilir.
Nasıl önlem almalı?
• Kirli havuz ve denize girmeyin
• Havuzda yüzme gözlüğü kullanın
• Ellerinizi gözünüzle temas ettirmeyin
• Kişisel eşyalarınızı paylaşmayın
Alerjik Konjonktivit
Yaz aylarında yaygın görülen polen ve toz gibi alerjenlere karşı göz yüzeyinde oluşan reaksiyon alerjik konjonktivit olarak adlandırılıyor. Polen, dış ortam alerjenleri ve rüzgarla taşınan partiküller, yaz aylarında görülme sıklığı artan alerjik konjonktivite neden olabiliyor. Belirtileri arasında gözlerde kaşıntı, kızarıklık, sulanmanın yanı sıra ışık hassasiyeti ve göz kapağı şişliği yer alıyor. Gözümüzün saydam tabakasında, yani korneada incelmeye yol açabileceği için bu süreçte gözlerimizi ovuşturmaktan kaçınmamız gerekiyor. Erken tanı ve tedavi bu dönemin daha konforlu geçmesini sağlayacaktır. Tedavide antihistaminik damlalar, soğuk kompres, gerektiğinde hekim önerisiyle kortizonlu damlalara başvurulur. Ancak tedavi sonlandığında alerjik konjonktivit tekrarlama eğilimi gösterebilir.
Nasıl önlem almalı?
• Güneşin yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmayın
• Eve gelince yüzünüzü ve göz çevresini yıkayın
• Gözlük kullanarak polen temasını azaltın
Göz Kuruluğu
Göz kuruluğu, gözyaşının yetersiz olması veya kalitesinin bozulması sonucu oluşuyor. Sıcak hava ve buharlaşma, yaz aylarında görülme sıklığını artıyor. Güneş ve rüzgara maruz kalma, klimalı ortamda bulunma, uzun saatler ekran karşısında çalışma ve yetersiz sıvı alma nedeniyle gelişiyor. Yanma, batma, bulanık görme, göze kum kaçmış hissi, tipik belirtilerini oluşturuyor. Göz kuruluğu, tedavide geç kalındığında kornea hasarına ve enfeksiyonlara zemin hazırlayabilir. Tedavide suni gözyaşı, nemlendirici damlalar ve çevresel önlemlere başvurulmaktadır.
Nasıl önlem almalı?
• Bol bol sıvı alın
• Ekran ve klima karşısında uzun süre kalmayın
• UV korumalı gözlük kullanın
Korneal Enfeksiyonlar (Mikrobik Keratit)
Kornea tabakasının mikrobik enfeksiyonu olarak bilinen mikrobik keratit, özellikle kontakt lens kullanan kişilerde sık görülüyor. Lensle denize/havuza girmek, hijyen eksikliği ve göze gelen travmalar sebebiyle gelişiyor. Gözde ağrı, kızarıklık, ışık hassasiyeti ve görme kaybı, sık görülen belirtilerinden. Geç kalındığında kornea ülseri ve kalıcı görme kaybına yol açabildiği için erken tanı ve tedavi büyük önem taşıyor. Antibiyotikli damlalar ve yoğun takip gerektirirken, ileri tablolarda ise cerrahi yönteme başvuruluyor.
Nasıl önlem almalı?
• Lensle havuza veya denize girmeyin
• Lens hijyenine dikkat edin
• Lens öncesinde ve sonrasında ellerinizi yıkayın
Sarı Nokta Hastalığı (Makula Dejenerasyonu)
Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, yıllar içinde, gözün keskin görmesini sağlayan sinir tabakasında oluşan hasar olarak tanımlanan sarı nokta hastalığının gelişme riskini artırıyor. Sarı nokta hastalığında ileri yaşlarda düz çizgilerde kırıklı görme ve ilerleyen aşamalarda merkezi görme kaybı oluşabilir. Kuru tipinde özel vitamin takviyeleri ile ilerlemesi yavaşlatılır. Yaş tipinde ise göz içine yapılan anti-VEGF (Vasküler endotelyal büyüme faktörü) iğneleri ile anormal damar oluşumu durdurulur, görme kaybı yavaşlatılır. Hastalığın düzenli olarak takip edilmesi çok önemlidir.
Nasıl önlem almalı?
• UV filtreli güneş gözlüğü kullanın
• Güneşli saatlerde şapka takmayı ihmal etmeyin
• Kum ve deniz gibi yansıtıcı ortamlarda daha dikkatli olun
Katarakt
Güneş ışınlarına uzun süre maruz kalmak, gözde doğal lensin saydamlığını kaybederek bulanıklaşması olarak tanımlanan katarakt hastalığının gelişme riskini de artırıyor. Bulanık veya çift görme, ışığa karşı hassasiyet, gözlük numarasının sık sık değişmesi ve renklerin matlaşması, belirtileri arasında yer alıyor. Katarakt, ciddi görme kaybına neden olduğu için erken dönemde tedavin büyük bir önem taşıyor. Kataraktın tedavisinde tek etkili çözüm, cerrahi yöntemdir. Ameliyat sırasında, bulanıklaşmış olan lens çıkarılır ve yerine yapay bir lens yerleştirilir.
Nasıl önlem almalı?
UV filtreli güneş gözlüğü kullanın
Güneşli saatlerde şapka takmayı ihmal etmeyin
Yansıtıcı ortamlarda (kum, deniz) daha dikkatli olun
İLKHA