tatlidede
tatlidede

Sahipsizlik ve Son Atamalar üzerine…

Sahipsizlik ve Son Atamalar üzerine…

Tarihi kent Mardin'in sermayesi üzerinden elimizde ne varsa tüketmeye devam ediyoruz.

Bu tüketimle birlikte son zamanlarda dilimize pelesenk yaptığımız "Memleket sahipsiz. Mardin'in sahibi yok."sözlerini muhakkak duymuşsunuz.

Kalkınma ve yatırımlar konusunda sahip oldukları imkânlarla bizden on-yirmi adım önde devam eden komşu illerle kıyaslayarak hayıflanır dururuz.

Başka yerde üç dört kişinin bir araya gelerek bir atölye veya fabrika kurduğunu konuşuruz ama Mardin'de bir araya geldiğimizde ise bir birimizi çekiştiririz.

Diyarbakır, Batman, Urfa veya Antep’deki projeleri, yatırımları duyduğumuzda sahipsizlik edebiyatını ister istemez temcit pilavı gibi pişirip pişirip servis ederiz.

Çok partili sisteme geçtiğimiz günlerden bugüne, iktidarıyla ve muhalefetiyle yüzlerce milletvekilimiz, iktidar partisinin il başkanları oldu. Kimi rahmetlik, kimi de yaşıyor. Bunların hemen hemen hepsi de ellerinden  geldiği kadar ilimizin sorunlarını dile getirdiler, çözüm bulmaya çalıştılar.

Ama ne yazık son dönemde bu soruna çözüm anlayışı rafa kaldırıldı gibi.

Şehre karşı bir duyarsızlık var.

İl genelindeki sıkıntılar rafa kaldırılmış.

Son dönemde yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğu kesin.

Bu şehrin problemleri kat be kat artarak çoğalıyor.

Kısa vadede çözüm bekleyen, giderilmeyi bekleyen, el atılmayı bekleyen onlarca, binlerce sıkıntımız yerinde duruyor.

Yolunda gitmeyen bütün işlerin sorumlusu olarak aynaya bakan sorumluluğunu fark edecek.

Bu sorunların üstüne son günlerde yapılan atamalar bunların adeta tuzu biberi oldu.

Başka yerlerde, başka vekillerin yakınları olan isimler memleketin sahipsizliğinden faydalanmış olacaklar ki emekliliklerine yakın bir zamanda Mardin'e atamaları yapılarak Mardin bir deneme tahtası olarak kullanılıyor.

Seçilmişlerimiz ve temsilcilerimiz de buna seyirci kalıyor ne yazık ki.

İsimleri zikr etmek ne kadar doğru bilmiyorum ama kendisi çok liyakatlı, ehil ve donanımlı da olabilir ancak 300 bin nüfuslu bir ilçeye emekliliği gelmiş birini milli eğitim müdürü olarak atarsanız insanlar tabi ki sorgular. Birilerinin referansı ve yakınlığı üzerinden geldiği kesin.

Aynı şekilde Kültür ve Turizm Müdürlüğüne de ani bir kararla emekliliği yaklaşmış ve il müdürlüğü tecrübesi olmayan, üstüne başka bir kurumdan değerli bir muhterem zatın ataması yapıldı.

Öncelikle atanan iki Müdürü de tanımıyorum, kendileri ile ilgili her hangi bir ön yargımız da yok.

Bizim derdimiz memleket meselesi. Öncelikle Kültür Müdürlüğüne vekaleten bakan şahıs; çalışkan, dürüst, uyumlu ve başarılı bir yönetici idi. Göreve onun niçin atanmadığını bilmiyoruz, idarenin takdiri.

Ancak; genç, tecrübeli bu alanda ihtisaslı birini beklerken yerine ilimizi tanımayan, Mardin'e karşı bir aidiyeti olmayan, memleketi bilmeyen, kültür ve turizm alanında ihtisası olmayan, tarih alanında bir çalışması olmayan birinin atanması ilginç.

Eksiği gediği olabilir ancak Sabahattin Bey bu memleketin çocuğu, has evladı. Senelerdir kimseyi ayırmadan görevini dört dörtlük yapmaya gayret eden, bazıları gibi akçeli ve şaibeli işlerle adı hiç anılmamış, ter temiz bir Mardinlidir. En sancılı dönemde bile görevini aksatmayan, özellikle pandemi döneminde onca sıkıntıya rağmen başarılı çalışmalar yapan bir insan.

Bu yapılanlar doğru değil ve en hafif deyimi ile emeğe karşı yazıktır, günahtır, ayıptır.

Dediğim gibi bir ön yargımız yok ancak; Mardin’de görev yapan, yıllardır burada bulunan, burayı tanıyan, eğitimin buradaki sorunlarını bilen memleketin çocuğu birini hiç mi bulamadılar?

Neden bunlardan birini atamayıp, dışarıdan getiriyorsunuz?

Suskunluğunuzun sebebi bunun karşılığında acaba siz de mi akrabalarınızı başka yerlere tayin ettiniz?

Mesela Kızıltepe'ye İlçe Milli Eğitim Müdürü olarak: burada görev yapan, ilçeyi, insanları, okulları, köyleri, eğitimin durumunu ve sorunlarını bilen ve burada görev yapmış olan bir insan niçin atanmadı?

Bu memleket, bu memleketin insanları sahipsiz dediğimizde bazıları rahatsız oluyor ama gerçek bu. Bu tuhaf atamalardan bu ilde iktidar cenahının siyasi temsilcileri ve şehrin milletvekilleri sorumlu. Biz durumu kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.

Bizler bu konuları dile getirmeye ve yazmaya devam edeceğiz. Bu şehrin adına, menfaatine ve kalkınmasına katkı sağlayan her adıma, her adama sahip çıkacağız.

Yalakalara, yağcılara, sonradan bulmalara değil, bu şehrin değerlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.

Ne demiştik.

Biz Tarafız Mardin'den yana...

 

Editör: Nezir Güneş

Yorumlar

Image
Atamalarda Adalet ve Liyakat
03.03.2022 / 12:27

Öyle kavramlar vardır ki, çok sık kullanmamıza rağmen tek bir kelime hatta cümle ile anlamını bulmakta güçlük çekeriz. Gerek konusu gerekse yaşamımızdaki uygulama alanı ile bu güçlüğü en çok hissettiğimiz kavramlardan biri de “Adalet” olsa gerek .Adalet yüce ve evrensel bir duygu, her şeyin ve herkesin hakkını verme, haksızlıklardan uzaklaşarak orta yolu tutma, bir şeyi yerli yerine koyma, insaf ve eşitlik anlamında bir terimdir. Yeryüzünde bu duygu kaim oldukça sorun yaşanmaz. <br>Liyakat hak edenin kimsenin referansı olmadan aldığı eğitim veya yaptığı iş nedeni ile koyulan kurallar çerçevesinde kimsenin referansı olmadan yükselebilme, yani kurulan adil, herkese ve her kesime eşit bir sistem bireyi, aileyi, ülkeyi ve dünyayı mutlu eden bir sistem. <br>Bir ülkeyi adalet kuralına dayanan şekilde ilerletmek için sisteme adil ve liyakat sahibi insanların belli kurallar çerçevesinde ve kimsenin referansı olmadan önleri açık bir şekilde ve rahatlıkla hak ettiği konuma gelebilmelidir.<br> Bir kurum/kuruluş veya şirkette yükselme düşüncesi hali hazır duruma, sisteme ve kurallara ters veya eksik olsa bile referans etkisi ile hemen oluyor ise, o sistemde mutsuzluk, güvensizlik ve dedikodu had safhadadır. Yöneticiler çalışanlar ile tek yönlü iletişim kurmayı tercih etmekle birlikte, sadece emir ve talimat vermekte geribildirim almamakta ve eleştirilmeye ise asla ama asla tahammülleri olmamaktadır. Bu noktada profesyonel bir yaklaşım söz konusu olmadığı değerlendirilmektedir. Yapıcı bir eleştiri olsa bile yakın çevre bunu başka bir boyuta taşıyarak farklı anlatmakta ve dolayısı ile eleştirilmeye asla ama asla tahammülleri olmamaktadır.<br> Bir kurum/kuruluş veya şirkette yıllardır emek veren ve gerekli resmi prosedür gereği tüm istenilenleri fazlası ile karşılayan, kurum/kuruluş veya şirketin çalışanları ve çalışma sistemini yakından tanıyan personel var iken ithal kurtarıcı personel getirilerek ona kurtarıcı (Mesih) rolü yüklenmektedir. Mesih’ler birileri tarafından parlatılmakta ve sahip olmadığı özellikleri bile üst yöneticiye sayılmaktadır. Ama Mesih sadece kendini ön plana çıkarmak için asli işini bırakıp üst yöneticinin etrafında gezinmekte ve işinin bu olduğunu zan etmektedir. Makamdan yeterince faydalanmayı düşünerek hizmet süresini bitirerek gitmek veya bu kadro üzerinden emekli olup gitme derdinde düştüğünden işler aksamakta ve geri kalan personel ise kendini bu ötekileştirme ve değersizleştirme sendromundan kurtaramamakta aidiyet duygusu bu şekli ile erozyona uğramakta ve çok üzülmektedir. <br>Diyalog ikinci plana atılarak sosyal medya üzerinden monolog bir ilişki geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bunun kaç kişi farkında? Veya kimin umurunda? Herkes üst yöneticinin etrafını kuşatmış, bu şekilde sadece mevcut sistemi devam ettirmekle meşgul. Bu durum sürdürülebilir görünmemektedir. Mesih’ler geçici olarak geldiğinden kurumu/kuruluşu veya şirketi terk ettiklerinde kurumsal hafıza da berberlerinde yok olacaktır. <br>Hz. Ömerİn kurduğu adalet sistemi yüzyıllardır dinlendirilmektedir. Hepimiz o adaleti ve liyakati aramak ile meşgulüz, ama bir birey olarak bize düşeni yapıyor muyuz? <br>Birey olarak ailede, çevremizde, kurum/kuruluşlarda veya şirketlerde çalışan ve özellikle yönetici olanlar, adalet ve liyakat müesseselerine titizlikle dikkat etmeleri kurumun başarısı, kaynak israfı olmaması ve çalışanların mutluluğu ve verimliliği için önemlidir. <br> Son olarak Ne zaman adalet ve liyakat kaim olur ise dedikodu kendiliğinden sona erer…

Image
Abo can
03.03.2022 / 09:55

Resmen hikaye yazmışsınız banane eşşehli şehrine az bile yapıyorlar

Image
Mahmutt
03.03.2022 / 01:37

"Siz nasıl olursanız yöneticileriniz de öyle olur." Hadisi Şerif.

Image
Nehirler
02.03.2022 / 19:25

Başta Mardin Life gazetesi ve bu yazıda hislerimize tercüman olan sevgili Furkan Güneşi Kutluyorum. Aynı zamanda Mardin life ekibini Mardin ve Mardinlilere sahip çıktığı için kutluyorum. <br>Bilindiği üzere uzun bir süre birçok konuda herkesin rahatsız olduğu bir takım gelişmeler mevcuttu. Bunların en başında Mardin Büyükşehir Belediyesinde yürütülen personel politikası ve sendikal başarısızlık gelmektedir. Bunlardan ilki geçen yıl Nisan ayında alınan Meclis kararıyla teknik personellerin sözleşmeye geçirilmesi için düğmeye basılmıştı. Ancak yaklaşık 1 yıldır bir adım atılmadı. Defalarca istekte bulunulmasına rağmen hiçkimse bu persollerle görüşmedi. En son mardin siyasi arenasında yetkin herkese gidildi. Hala kendilerini bekliyoruz ama bize bir dönüş yapılmadı. Bu konuda Mardinli olan ve Mardin’e değer veren tanıyan bilen bütün teknik personellerin sözleşmelerini almaları ana sütü kadar helal ve haktır. Bu insanların sözleşmeli memur olmaları önündeki engelleri neden kaldırmak bu kadar zor. Başta Sayın valimiz, genel sekreterimiz olmak üzere Mardin’deki kanaat önderleri, siyasi parti temsilcileri, basın yayın organlarının bu konuyu desteklemeleri büyükşehirdeki bütün teknik personellerin sözleşmeli memur olmaları için destek vermesi en önemli istektir. Ak parti il başkanımızdan da destek bekliyoruz. Çünkü ailelerimiz çocuklarımız beklenti içine girdi. Bu süreçte bu işin önünde durunlara, engelleyenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Çoluk çocuğumuz ahı üzerlerindedir. <br>İkincisi belediyede çalışan kent AŞ işçilerine yapılan gereksiz ve komik zamlardır. İnsanların aklıyla dalga geçiliyor emeklerimiz yok sayılıyor. <br>Ayrıca belediyedeki teknik persollerin aklı ve yüreğini küçümseyenler halen mevcut. <br>Son olarak Sabahattin beyin görevden alınması mardin ve Mardinlilere yapılan büyük bir hakarettir. Sabahattin beyin şahsında Mardin’in yok sayılmasıdır. <br>Mardin’deki bu durumların nedeni siyasi ekonomik alanda söz sahibi olan büyüklerimizin bizlere sahip çıkmamasıdır. Daha ne kadar bekleyecez. Ne kadar hiç edileceZ. Emeğimizin zekamız yüreğimiz neden yok sayılıyor. Trabzon, Elazığ,Çorum ve batmandan getirilip servis edilenler Mardin’de neye hakimler neyi biliyorlar ??<br>Batmandan, Adana’dan ankaradan getirilen sözleşmeli personellerden fazlamız olmasına rağmen neden eksiye atılıyoruz. Mardin life bize sahip çıkmaya devam. <br>Kim olursa olsun emeğimizi görmezden gelen ve liyakatsizleri belediyeye getirenlere hakkımızı helal etmiyoruz

Image
Siysetçi Kaynaklı
03.03.2022 / 15:58

Siyasteçiler yabancı isityor. Yerli istelerdi şimdiye kadar kıyameti koparmışlardı. İşlerine öyle geliyor.

Image
Nehirler
02.03.2022 / 19:14

Başta Mardin Life gazetesi ve bu yazıda hislerimize tercüman olan sevgili Furkan Güneşi Kutluyorum. Aynı zamanda Mardin life ekibini Mardin ve Mardinlilere sahip çıktığı için kutluyorum. <br>Bilindiği üzere uzun bir süre birçok konuda herkesin rahatsız olduğu bir takım gelişmeler mevcuttu. Bunların en başında Mardin Büyükşehir Belediyesinde yürütülen personel politikası ve sendikal başarısızlık gelmektedir. Bunlardan ilki geçen yıl Nisan ayında alınan Meclis kararıyla teknik personellerin sözleşmeye geçirilmesi için düğmeye basılmıştı. Ancak yaklaşık 1 yıldır bir adım atılmadı. Defalarca istekte bulunulmasına rağmen hiçkimse bu persollerle görüşmedi. En son mardin siyasi arenasında yetkin herkese gidildi. Hala kendilerini bekliyoruz ama bize bir dönüş yapılmadı. Bu konuda Mardinli olan ve Mardin’e değer veren tanıyan bilen bütün teknik personellerin sözleşmelerini almaları ana sütü kadar helal ve haktır. Bu insanların sözleşmeli memur olmaları önündeki engelleri neden kaldırmak bu kadar zor. Başta Sayın valimiz, genel sekreterimiz olmak üzere Mardin’deki kanaat önderleri, siyasi parti temsilcileri, basın yayın organlarının bu konuyu desteklemeleri büyükşehirdeki bütün teknik personellerin sözleşmeli memur olmaları için destek vermesi en önemli istektir. Ak parti il başkanımızdan da destek bekliyoruz. Çünkü ailelerimiz çocuklarımız beklenti içine girdi. Bu süreçte bu işin önünde durunlara, engelleyenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Çoluk çocuğumuz ahı üzerlerindedir. <br>İkincisi belediyede çalışan kent AŞ işçilerine yapılan gereksiz ve komik zamlardır. İnsanların aklıyla dalga geçiliyor emeklerimiz yok sayılıyor. <br>Ayrıca belediyedeki teknik persollerin aklı ve yüreğini küçümseyenler halen mevcut. <br>Son olarak Sabahattin beyin görevden alınması mardin ve Mardinlilere yapılan büyük bir hakarettir. Sabahattin beyin şahsında Mardin’in yok sayılmasıdır. <br>Mardin’deki bu durumların nedeni siyasi ekonomik alanda söz sahibi olan büyüklerimizin bizlere sahip çıkmamasıdır. Daha ne kadar bekleyecez. Ne kadar hiç edileceZ. Emeğimizin zekamız yüreğimiz neden yok sayılıyor. Trabzon, Elazığ,Çorum ve batmandan getirilip servis edilenler Mardin’de neye hakimler neyi biliyorlar ??<br>Batmandan, Adana’dan ankaradan getirilen sözleşmeli personellerden fazlamız olmasına rağmen neden eksiye atılıyoruz. Mardin life bize sahip çıkmaya devam. <br>Kim olursa olsun emeğimizi görmezden gelen ve liyakatsizleri belediyeye getirenlere hakkımızı helal etmiyoruz

Yorum Yaz