diorex

Selçuk Baran kimdir? Selçuk Baran kitapları ve sözleri

Türk Yazar, Çevirmen Selçuk Baran hayatı araştırılıyor. Peki Selçuk Baran kimdir? Selçuk Baran aslen nerelidir? Selçuk Baran ne zaman, nerede doğdu? Selçuk Baran hayatta mı? İşte Selçuk Baran hayatı... Selçuk Baran yaşıyor mu? Selçuk Baran ne zaman, nerede öldü?

  • 20.09.2022 17:00
Selçuk Baran kimdir? Selçuk Baran kitapları ve sözleri
Türk Yazar, Çevirmen Selçuk Baran edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Selçuk Baran hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Selçuk Baran hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Selçuk Baran hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1933

Doğum Yeri: Ankara, Türkiye

Ölüm Tarihi: 1999

Ölüm Yeri: Ankara, Türkiye

Selçuk Baran kimdir?

1933’te Ankara’da doğdu. ortaöğrenimini ankara kız lisesi’nde, yükseköğrenimini ankara üniversitesi hukuk fakültesi’nde tamamladı. bir süre aynı fakültenin banka ve ticaret hukuku araştırma enstitüsü’nde çalıştı.

ilk öyküsü 1968 yılında yeditepe dergisinde yayımlandı (çocuğun biri). 1972’de yayımlanan ve yirmi bir öyküden oluşan ilk kitabı haziran’la türk dil kurumu 1973 öykü ödülü’nü kazandı. ilk romanı bir solgun adam’a milliyet yayınları 1974 roman yarışması’nda beşincilik verildi. baran’ın bu romanı 1975 yılında basıldı. bunu bir öykü kitabı izledi: anaların hakkı. yazar, 1977’de yayımlanan bu kitabıyla 1978 sait faik hikâye armağanı’nı adnan özyalçıner’le paylaştı. bozkır çiçekleri adlı romanı milliyet yayınları 1979 roman yarışması’nda mansiyon aldı. kitap 1987’de basıldı. 1983’te yine bir öykü kitabı yayımlandı baran’ın: kış yolculuğu. bunu tortu (1984), yelkovan kuşu (1989) ve arjantin tangoları (1992) adlı yapıtları izledi. baran’ın ayrıca porselen bebek (1996) adlı bir çocuk kitabıyla , roald dahl’dan çevirdiği çarli’nin büyük cam asansörü (1991) adlı çocuk romanı ve devlet tiyatrosu’nca sahnelenmiş olan türkân hanım oyunuyla radyo oyunları var.

selçuk baran 1980’lerde ankara’dan istanbul’a taşındı. bu arada yayımlanan öykü kitapları dışında radyo oyunları yazdı. bunlar trt istanbul radyosu’nda yayınlandı. 1993’te yeniden ankara’ya dönen yazar, bu tarihten sonra edebiyat alanında ürün vermedi. yıllar önce çalıştığı hukuk fakültesi banka ve ticaret hukuku araştırma enstitüsü’nde yayın sekreteri ve yayın müdürü olarak yaşamının sonuna kadar çalıştı. selçuk baran 4 kasım 1999’da ankara’da öldü. yıllar önce yazdığı güz gelmeden adlı son romanı ölümünden sonra yayımlandı.

Selçuk Baran Kitapları - Eserleri

  • Tortu
  • Bir Solgun Adam
  • Bozkır Çiçekleri
  • Haziran
  • Kış Yolculuğu
  • Anaların Hakkı
  • Güz Gelmeden
  • Yelkovan Yokuşu
  • Öğle Saatleri
  • Türkan Hanım’ın Ölümü
  • Arjantin Tangoları
  • Porselen Bebek
  • Ceviz Ağacına Kar Yağdı

Selçuk Baran Alıntıları - Sözleri

  • Çıkıp dolaşsam sokaklarda... Öylece, yağmura falan aldırmadan... (Bir Solgun Adam)
  • "Günler hep gebedir, iyiye de kötüye de... (Güz Gelmeden)
  • … Bütün bunlar boş... En iyisi yeni bir kitaba başlamak. (Bir Solgun Adam)
  • Herkes bir şeyler istiyordu. Daha çok oda, daha çok kitap, daha iyi dinlenmek, daha temiz gömlek... Bir gün bende birşey istesem, dedim. Bu, yaşamımın neresine geldiğimi kendi kendime sorduğum gündü. (Ceviz Ağacına Kar Yağdı)
  • ...hepimizin, aylıklı, ücretli köleler gibi çalıştırıldığımızı biliyorum. Sırtımızı sıvazlıyorlar, sonra insanlığımızı elimizden alıyorlar. (Tortu)
  • Artık acı çeken kadın görmek istemiyorum. (Arjantin Tangoları)
  • Alışkanlıklar, beraberlikler sıkıcı gibi gelir kimi zaman. Tekrarlar bıktırır adamı. Ama çaresizsen eğer... O zaman sevmeye bakmalı. Elindekine sımsıkı sarılmalı. (Anaların Hakkı)
  • Bir masal vardı, adam gölgesini yitirmişti... Ben neyimi yitirdim, bilemiyorum. (Bir Solgun Adam)
  • Gelecek yalnızca bir bahaneydi; bugünden kaçmak için bahane. (Yelkovan Yokuşu)
  • "Ama bu korkunç pahalılık! Birden ancak geçinecek duruma düşüverdik." (Öğle Saatleri)
  • Senin sevdiğin şarkıları seviyorum. Benim sevdiğim şiirleri biliyorsun. Geleceğin önünde el eleyiz. (Ceviz Ağacına Kar Yağdı)
  • "Kaçmak iyi gelir diye düşünülür kimi zaman. Ama kimse hiçbir yere kaçamaz," (Kış Yolculuğu)
  • Çok hesaplı yaşayanlar, tatsız tuzsuz insanlardır. (Bozkır Çiçekleri)
  • Bir süredir kendi hayatımın dizginlerini elimde tuttuğuma inanıyordum. Şimdi ise sürükleniyorum. Paramparça oldum. Toparlanabileceğimi hiç sanmıyorum. (Türkan Hanım’ın Ölümü)
  • "Sizler kendinize önem vermediğinizi sanıyorsunuz. Sizler, yani –diyelim– otuz beş yaşın altında olanlar... Oysa toplumu, hatta toptan insan yapısını değiştirecek kesin çareleri bulduğunuzu sanacak kadar gururlu ve kendinizi beğenmişsiniz!” (Türkan Hanım’ın Ölümü)
  • Kırılan bir şey, der, onarıldı mı eskisinin yerini hiçbir zaman tutmaz. En iyisi atmalı onu. Hiç değilse gözümüz görmez. Gözümüz görmeyince de unutur, gideriz. (Porselen Bebek)
  • İnsan nasıl olsa günün birinde büyüyüveriyor. Ama büyümek bir işe yarıyor mu? İşte bunu daha öğrenemedim. (Porselen Bebek)
  • Sobanın üzerinde demlenen çaylar... (Anaların Hakkı)
  • ... bir zambak koskoca bir müdürü korkutabilir pekâlâ. Bir zambakla banka soyulabilir. İhtilal bile yapılır. Bütün iş edada. Bilmem anlatabildim mi? Çünkü çiçek de bir silahtır aslında. (Haziran)
  • Benim için her kadın keşfedilecek bir dünyadır. Önüne ne kadar zorluk çıkarsa keşfedeceklerin de o kadar zengin olur. (Türkan Hanım’ın Ölümü)

Yorum Yaz