Şeyh Selahaddin Seydaoğlu kimdir? Babası Şeyh Abdürrezzak Kimdir?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin önemli ilim ve tasavvuf ehli arasında yer alan ve geçen gün vefat eden Seyda Şeyh Selahaddin Seydaoğulları kimdir? Babası Şeyh Abdürrezzak kimdir? Aslen nerelidirler?

Şeyh Abdürrezzak Doğumu, Soyu, Evliliği ve Çocukları

Müderris, mütefekkir ve mutasavvıf bir kişi olan Abdürrezzak hoca (k.s) Mardin ili Mazıdağı ilçesine bağlı Halelî (Duraklı) köyünde 18.08.1895 yılında doğmuştur. Babasının ismi Mustafa, dedesi Seyyid Ömer’dir. Abdürezzak hoca, Dumilan aşiretinin Keyye kolundandır. Kendileri dört kardeşin en küçüğüdür.
Abdürezzak hocanın ilk eşi Dalin köyünden Şeyh Abdullatif isminde muhterem bir zâtın kızı Ferha hanımdı. Üstad hazretlerinin bütün çocukları kendileri seyyide olan Ferha hanımdandır.

Erkek evlatlarının isimleri: Molla Mustafa, Şeyh Selahaddin ve Molla

Ma’sum. Kızlarının isimleri: Atiyya, Rukiye, Fatime, Ümmü Gülsüm ve Zeynep’tir. Seyda hazretleri, annemiz Ferha hanımın isteği üzerine Suriyeli edep ve haya sahibi bir hanım olan Hılva ile evlenmiştir. Fakat evlendiği bu hanımının önceki eşinden oğulları vardı. Bundan dolayı Hılva hanım Suriye’de yaşamış ve vefat etmiştir.

Şeyh Abdürrezzak el-Halelî’nın İlim Tahsili

Oğlu Selahaddin Seydaoğlularından öğrendiğimiz kadarıyla Abdürrezzak el-Halelî küçük yaşta iken ilim öğrenmeye heves sarmış böylece ilk tahsiline normal hocalarda başlamıştır. Küçük yaşta iken anne ve babasını kaybetmiş olmasına rağmen ilim tahsiline devam etmiştir. İlk tahsiline Halelî (Duraklı) köyünde müderris Molla Muhammed Gerzî’den ders alarak başlamış, daha sonra Mazıdağı’na bağlı Şavaşî (Şanlı) köyüne gitmiş, orada Serhadli Molla Abdülmecid Hizânî’den okumuştur. Ondan sonra sırası ile Ali Parda, Arvasîlerden Seyda Şeyh Muhammed Hafid Arvâsî’den; Yuvacık ve Haciyakika’da Seyda-i Molla Abdülhamid Bôti’den; Siliba’da (Silvan/Diyarbakır) Seyda-i Molla Hüseyin-i Küçük’ten; Gırkg-ı Üzeyr’de (Diyarbakır) aynı zamanda Şah-ı Hazna’nın da hocası olan Seyda-i Molla Halil’den; Ahmediye’de (Savur/Mardin) Şeyh Kemal’den; Şağa Bota’da Seyda-i Cezerî’nin dayısının oğlu olan Şeyh Yahya’dan okumuştur. Bundan sonra Suriye’ye geçmiş Molla İbrahim-i Tılşıîrî’de okumuştur.
Gençliğinde insanlara ilmi yaymak ve onlara hizmet etmek için seyahat ettiği sıralarda on bir öğrencisiyle birlikte Irak’a gitmiş ve o civarda bulunan takva sahibi alimlerden ders almışlardır. Şimdiki adıyla Erbil (Hevler)’de Molla Kıçık Efendi’de ve Seyda-i Molla  Abdullah ve oğlu Molla Muhammed Emin’den ders almıştır. Zamanın meşhur alimlerinden olan bu zatlardan ilim icazeti alan Seyda Abdürrezzak (k.s) buradan Suriye’ye gitmiştir. Suriye’de ilim tahsiline devam ederken Şeyh Abdürrezzak (k.s) zamanının meşhur alimlerinden Seyda-ı Molla Ubeydullah-ı Kulâtî (Amûdî) medresesinde kalmışlardır. Seyda Abdürezzak’ı çokça beğenen Seyda-ı Molla Ubeydullah ihtiyarlığı sebebiyle medresesini Abdürezzak Hocaya teslim etmiştir. Hatta Molla Abdülkudüs-i Cemil-i Seyda bu medresede Şeyh Abdürrezzak (k.s)’ın ilminden istifade ettiğini bize aktarmışlardır. Ayrıca Seyda-ı Molla Ubeydullah Seyda Abdürezzak’ın yüksek ilmini takdir ederek şifâî olarak ilim icazetini vermişlerdir. Seyda Hazretleri daha sonra sırasıyla Haremreşe Temüka (Amud Kamuşlu arasında bir köy)’de altı ay kadar imamlık yapmıştır. Buradan da Tılafere gitmiştir. 1934 yılında burada evlenmiştir. Buradan da Nusaybin’in Bızgur köyüne gitmiştir.
Daha sonra tekrar Suriye’ye gelmiş ve Şah-ı Hazna’nın halifelerinden olan Molla İbrahim Gırısor’ın köyüne geçici olarak yerleşmiş buradan da Gırbaviye’ye gelmiştir. Daha sonra Gabar aşiretine bağlı Halid köyüne yerleşmişlerdir. Halid köyündeyken Seyda Hazretleri Suriye’de Şah-ı Hazna’dan teberrüken “ilmi icazet” almıştır. Tasavvuf basamaklarının zirvesine Şeyh Ahmed (k.s)’in tasavvufî terbiyesi ile ulaşmıştır. Seyda Hazretleri burada yüksek kabiliyeti ve bütün varlığı ile çalışıp, hocasının da lütfu ve himmeti ile kimsede görülmeyen hâllere, kemâlata ve üstünlüklere kavuştu.

İlim ve tasavvuf basamaklarında ilerleyen Üstad Şeyh Abdürrezzak (k.s) böylece Şeyh Ahmedü’l-Haznevî’den “tarîkat icâzeti” de almıştır.
Şah-ı Hazna’nın vefatından sonra Abdürrezzak el-Halelî (k.s), yüksek bir mutasavvıf ve İlmi yeterlilikte üst düzeye ulaşarak kıymetli yüksek ilimlerle bezenmiş ilmiyle âmil bir zât olarak Suriye’ye geri dönmek niyetiyle 1953’te Mardin ili Mazıdağı ilçesine bağlı Halelî (Duraklı) köyüne gelmiştir. Fakat insanların onun ilmine ve yüksek şahsiyetlerine olan ihtiyaçlarından dolayı Suriye’ye gitmekten vazgeçmiştir. 1953’lerde Derik kazasına bağlı Tilbissim (Tepebağ) köyüne gitmiş, 1954’te eski adı ile Pirmirî -yeni adıyla Yaşar- köyüne gelmiştir. 1963’e kadar burada kaldıktan
sonra bir yıl da Viranşehir’de bulunmuş, daha sonra tekrar Pirmir’e, 1969-1970’te Kızıltepe’ye gelmişler ve ömürlerinin sonuna kadar da burada ikâmet etmişlerdir.

ŞEYH SELAHADDİN SEYDAOĞLU KİMDİR?

Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin önemli ilim ve tasavvuf ehli arasında yer alan ve geçen gün vefat eden Seyda Şeyh Selahaddin Seydaoğulları 1949 yılında 1949 yılında babası Seyda Şeyh Abdurrezzak hz.nin o dönem ikamet ettiği Suriye'nin Haseke iline bağlı Halid köyünde dünyaya geldi. Medrese tahsiline babası Seyda Şeyh Abdurrezzak 'ın 1952 yılında Türkiye'ye dönerek Kızıltepe'nin Pirmir (Yaşar) köyüne yerleşerek buraya taşıdığı Şeyh Abdurrezzak medresesinde başladı ve burada başta babası olmak üzere önde gelen bazı alimlerden ders aldı. Babasından önce ilim icazetini ardından da irşad icazetini alarak 1980'da vefat eden babasının ardından postnişlik makamına geçti. Burada hem irşad faaliyetlerine devam etti bir yandan da medresesinde yüzlerce talebe yetiştirdi.

1971'de babasının Kızıltepede tesis ettiği medresenin yanı sıra, Diyarbakır, Bingöl, Van, Kahramanmaraş gibi bölge illerinde medreseler açtı. 2005 yılından beri ciddi sağlık sorunlarıyla mücadele eden Seyda Şeyh Selahaddin bölgede din adamlığı kişiliğinin yanında sosyal ve toplumsal meselelerde aktif rol üstlenerek birçok kan davası ve husumetin sulhle neticelenenmesine katkı sağladı.

Medreselerinde yetiştirdiği talebeler arasında halen akademisyen, bürokrat, din adamı ve farklı alanlarda topluma hizmet eden insanlar bulunmaktadır. Çevresinde halim ve cömert birisi olarak bilinir, eskiden beri dergahında kurduğu sofraya garipler, fakirler, yolda kalmış insanlar misafir olurdu.

Dumilan aşiretindendir.Kendileri üç kardeşin ortancasıdır.  Seyda hazretlerinin eşi Derizbin köyünden Molla Süleyman Güneş isminde muhterem bir zâtın kızı Halime Hanımdır.

Daha çocukluk yaşlarında bile kimsede görülmeyen hallere kavuşmuştur. Yüksek bir ahlaka sahip kimseyi incitmez herkese daima yumusak davranırdı.  Şeyh Selahaddin hazretleri babası ve Mürşidi olan Şeyh Abdürrezzak ile insanları Cehalet ve zülmün girdabından kurtarmak için insanlığa daima hizmet etmişlerdir. Şeyh Abdürrezzak hazretleri hakkın rahmetine kavuşmadan önce halifeleri arasından bu nurlu yolun büyük yükünü ve silsile-i aliyenin İrşad makamını Şeyh Selahaddin Hazretlerine bırakmışlardır.

MÜRİTLERİNİN GÖZÜNDEN

"Şeyh Selahaddin hazretleri kendini küçük yaşta ilme adamış Zahiri ve batıni ilimlerini babası ve Mürşidi Şeyh Abdürrezzak hazretlerinden almıştır. Ayrıca ilim icazetini ve halifeliği de babası ve mürşidi Şeyh Abdürrezzak hazretlerinden almıştır. Bütün hayatını ve varlığını ilim neşretme Tedrisat yapma İnsanları İrşad etme İyliği Emredip Kötülüklerden ve günahlardan sakındırmayla geçirmiştir ve bütün varını yoğunu gaye için sarf etmiştir. Zahiri ve batıni ilim nurlarını etrafındakilere yaymaya başlamış.Hikmetli Sözleri derya gibi olan ilimi, tasavvufu ve maneviyatıyla etrafındakileri Allah’a hakkıyla kulluğa çağıran bir Mürşid-i kamil ve Allahın veli kullarına verdiği manevi ve büyük mertebelerin ve makamların zirvelerine çıkmış devrin sultan-ı arifin-i olmuştur .Allah’ü taala bizleri bu Mübareklerin himmet ve bereketlerinden mahrum etmesin amin."

Şeyh Selahaddin Hazretlerinin Hikmetli Sözlerinden: 

GEL RAHMANA GİDELİM AHDİ BOZMADAN

ÖLÜM GELİPTE YAKAMIZDAN TUTMADAN

BİZ NE YAPTIK DİYE PİŞMAN OLMADAN

GEL TEVBE EDELİM ALLAHA