Sıtkı Öztürk kimdir? Sıtkı Öztürk kitapları ve sözleri
Tarih Öğretmen, Yazar Sıtkı Öztürk hayatı araştırılıyor. Peki Sıtkı Öztürk kimdir? Sıtkı Öztürk aslen nerelidir? Sıtkı Öztürk ne zaman, nerede doğdu? Sıtkı Öztürk hayatta mı? İşte Sıtkı Öztürk hayatı...

Doğum Tarihi: 1975
Doğum Yeri: Giresun
Sıtkı Öztürk kimdir?
1975 yılında Giresun iline bağlı Görele ilçesinde doğdu. Aslen Çanakçılı olan yazar, ilk ve orta tahsilini Giresun’da, lise tahsilini ise Gümüşhane Mareşal Çakmak Anadolu Öğretmen Lisesinde tamamladı. 1991 yılında girdiği Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesin Tarih Öğretmenliği Bölümünden 1995 yılında mezun olduktan sonra aynı yıl, ilk görev yeri olan Nevşehir Ürgüp Mustafa Paşa İlköğretim okuluna sosyal bilgiler öğretmeni olarak atandı. 1996-1997 yılları arsında İzmir ili Menemen ilçesi Topçu Kışlasında askerlik görevini yaptı. Ardından, sırasıyla, Görele Çatakkırı İlköğretim okulu, Görele Lisesi, Tirebolu Anadolu Lisesi ve Eynesil Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde yönetici ve öğretmen olarak çalıştı. Halen Görele Nihat Gürel Fen Lisesinde müdür yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Evli ve iki çocuk babasıdır…
Yayınlanmış Eserleri:
Kutsal Savaş -Çocuk Haçlılar, Derviş ve Fedai- (Roman) 2015
I. Baskı Şubat-2015(Anatolia Kültür Yayınları-İstanbul)
II. Baskı Mart-2015(Anatolia Kültür Yayınları-İstanbul)
Aşk ve Taht-Bir Geline İki Güvey Olmaz- (Roman) Aralık 2015
Sıtkı Öztürk Kitapları - Eserleri
- Gazihan Osman
- Memlük
- Son Yeniçeri - İsyan
- Kutsal Savaş
- Aşk Ve Taht
- Attila
- Bilge Kağan & Kül-Tigin
- Oğuz Kağan & Mete Han
Sıtkı Öztürk Alıntıları - Sözleri
- Ehaztü naran biyeydi ve zatüha fi kebedi. Men eşkeytü ya seyidi, ahraktü kalbi beyedi. " Ateşi aldım ve onu kendi elimle göğsüme koydum. Kime şikayet edeyim efendim, kendi elimle yaktım kalbimi. " La Edri (Memlük)
- "Ölmek değildir ömrümüzün en feci işi, Müşkül budur ki ölmeden evvel ölür kişi. " (Aşk Ve Taht)
- Kitap insanı iğrenç insanlarla düşüp kalkmaktan, aptal ve anlayışsız insanlarla ilişki kurmaktan kurtarır. (Memlük)
- Güden çoban sürüyü döndürünce ters yöne, geçmez mi sürüdeki topal koyun en öne? (Kutsal Savaş)
- "Acı insanı daha güçlü, korku daha cesur ve hayal kırıklığı ise daha bilge yapmalı. Övünmek ders almayanlar içindi." (Gazihan Osman)
- Gözlerinde biriken damlaları sildi. Şimdi ağlama zamanı değildi lakin. (Aşk Ve Taht)
- Zaten aşk sabretmenin, beklemenin, söylenemeyen sözlerin adı değil miydi? (Memlük)
- “Unutma Osmancık! “ dedi Aksungur. “Başarı, düşmemekte degil; her düştüğünde kalkabilmekte.” (Gazihan Osman)
- "Yapabileceğin en büyük hata, bir hata yapacağından sürekli korkmaktır; unutma!" (Gazihan Osman)
- Sofokles kılıcını kınından sıyırıp havaya kaldırdı ve sandukanın etrafında bir fatih edasıyla dolaşmaya başladı. Şöyle diyordu: "Kalk ey sarıklı Kara Osman! Kalk ve bak! Bak, bütün tarih nasıl da devriliyor. Kalk da torunlarının hâlini gör! Kurduğun devleti yıktık! Seni sonsuza dek gömmeye geldim." Bu sözlerin ardından kendince son vuruşunu şöyle yapar: Bir ayağını sandukaya dayar, günlerdir beklediği fotoğrafçısına dönüp "Çek bakalım bir Bursa hatırası!" der.. (Gazihan Osman)
- “Cesaretiyle yaşamayanlar, esaretiyle ölürler.” (Son Yeniçeri - İsyan)
- "Savaşı krallar başlarsa da unutmayın ki askerler bitirir.Bir çivi bir malı, bir nal bir atı, at bir askeri, bir asker de bir orduyu kurtarır" (Memlük)
- "Bu Hasan!" dedi, Aksungur. "Atlara fısıldayan adamın oğlu... Tıpkı babası gibi... O da atlarla konuşuyor." (Gazihan Osman)
- Aşka dokunur gibi dokundum kitabın bütün sahifelerine, okşadım ve kokladım bütün kitapları belki nazenin parmakları değmiştir diye' (Kutsal Savaş)
- Sarı saçlı, Mavi gözlü adam Bursa'ya varmazdan önce otomobilini bir an için durdurdu. Şoförün, yaverin ve kendisine eşlik edenlerin şaşkın bakışları arasında birkaç adım ilerleyip durdu. Uludağ'dan esen serin havayı içine çekti ve gülümsedi. Sonra bakışlarını ovaya çevirdi ve bir süre sessizce izledi. "Hürriyet!" dedi. "Türk'ün karakteri... Tıpkı Uludağ'ın zirvelerinde uçan bir aksungur, Bozkırın efendisi bir Bozkurt ve rüzgârla yarışan hür bir kısrak gibi... (Gazihan Osman)
- Çalışmak ibadettir. İşyerini, çalışma alanını ibadet yeri gibi koru, temiz ve değerli tut. Çünkü işyerin "Hak" kapısıdır... (Kutsal Savaş)
- Memlük: Kölelikten Sultanlığa “Çok kalabalıklar!” dedi Kalavun. Endişeliydi. “Sayının bazen hiçbir önemi yoktur!” dedi Baybars. “ Çokluğu ifade eden sıfır değil bir’dir. Bir’i sıfırların önünden çektin mi kalan sadece “hiç” tir.” (Memlük)
- Tarih bitmiş olan değil başlamış olandır (Aşk Ve Taht)
- Ya ilim öğren, ya cihat et! (Memlük)
- "Unutma Osmancık!" dedi, Aksungur. "Başarı, düşmemekte değil; her düştüğünde tekrar ayağa kalabilmekte!" (Gazihan Osman)