tatlidede

Soner Demirsoy kimdir? Soner Demirsoy kitapları ve sözleri

Yazar Soner Demirsoy hayatı araştırılıyor. Peki Soner Demirsoy kimdir? Soner Demirsoy aslen nerelidir? Soner Demirsoy ne zaman, nerede doğdu? Soner Demirsoy hayatta mı? İşte Soner Demirsoy hayatı...
  • 19.06.2022 09:00
Soner Demirsoy kimdir? Soner Demirsoy kitapları ve sözleri
Yazar Soner Demirsoy edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Soner Demirsoy hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Soner Demirsoy hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Soner Demirsoy hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi:

Doğum Yeri:

Soner Demirsoy kimdir?

Soner Demirsoy Kitapları - Eserleri

  • Yavuz'un Çamurlu Kaftanı
  • Çanakkale
  • Orta Doğu'nun Kalbi Kudüs
  • Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema
  • Osmanlı'dan Tarihe Not Düşen Kareler
  • Şark'ın Büyük Alimleri

Soner Demirsoy Alıntıları - Sözleri

  • Bu yirmi mayının seferin talihi üzerindeki etkisi ölçülemez. #kitapşuuru (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • Nizamiye Medreseleri ile başlayan sistemli eğitim modeli, sonraki dönemde kurulacak medreseler için numune teşkil etti. Daha önce değişik mekanlarda dağınık olarak yürütülen eğitim faaliyetleri bu medreseler sayesinde bir yere toplandı. Böylelikle medrese açılan şehirler, birer ilim ve kültür merkezi oldu (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Osmanlılar’da yeni fetih edilen şehirlere medrese inşa edilmesi yerleşmiş bir âdetti (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Akaid:”İnanılması zaruri olan iman esası”demektir (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • "Besmele ve duadan sonra, Müslümanlar bilin ve uyanık olun, bu tâife-i Şîa ki reisleri Erdebiloğlu Şâh İsmail'dir. Peygamberimiz (s.a.v.)in şerîat ve sünnetini ve dîn-i İslâm ve Kur'ân-ı Kerîm'i tahrif edilmiş kabul ettikleri ve dâhi Allah Teâlâ'nın haram kıldığı günahlara "helâldir" dedikleri ve hafife aldıkları ve Kur'ân-ı Kerîm'i, mushafları ve İslâm kitaplarını tahkir ettikleri ve toplatıp yaktıkları ve ulemâya ve evliyâya ihanet edip, mescitleri yaktıkları ve Şah İsmaili ilah yerine koyup secde ettikleri ve dâhi Hazret-i Ebû Bekir(r.a.)'e ve Hazret-i Ömer(r.a.)'e sövüp hilafetlerini inkâr ettikleri ve dahi Peygamberimizin hanımı Hazret-i Aişe anamıza(r.anha) hakaret ettikleri ve Peygamberimizin şerîatini kaldırmak kastında oldukları ve bunlar gibi şeriata muhalif halleri ve fiilleri bu fakir katında ve bütün ulemâ yanında malum olduğu sebepten biz dâhi şerîatın hükmü ve kitaplarımızın nakli ile fetvâ verdik ki; zikrolunan tâife kâfir ve mülhiddirler ve dahi her kimse ki onlara meyledip onların bâtıl dinlerine razı ve yardımcı olsalar, onlar dâhi kâfir ve mülhiddirler, bunları kırıp cemaatlerini dağıtmak bütün Müslümanlara vâcip ve farzdır. Müslümanlardan ölen şehid ve cennet-i a'lâdadır ve onlardan ölenler hor ve hakir olarak cehennem'in dibindedir." (El-Müftî Hamza el-Fakîr eş-Şehir Bi-Sarı Gürz) (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • Ahmet Cevdet Paşa "tarih bilmeyen bir devlet adamının pusula okuyamayan Bir kaptan kadar tehlikeli" olduğunu belirterek "her ikisinde de karaya oturmak tehlikesi vardır" demektedir. (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • Büyük İslâm alimi İbn-i Kemal Yavuz Sultan Selim Han'ın vefatı üzerine yazdığı mersiyede şöyle demektedir: Az zaman içre çok iş etmiş idi Sayesi olmuş idi âlem-gîr Şems-i asr idi, asırda şemsin Zılli memdûd olur, zamanı kasîr Tâc ü tahtıyla fahr eder beyler Fahr eder anınla tâc ü serîr (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • İslam aleminde İmam-ı Rabbani Hazret’lerinin Mektubat-ı Şerife’si çok kıymetli bir mevkiye sahiptir. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Bazı tarihçiler Yavuz Sultan Selim'in Anadolu'da 40 bin aleviyi katlettirdiğini her fırsatta dile getirir. Fakat nedense Akkoyunlu Devleti'ne son veren Şah İsmail'in Sünni halka yaptığı zulümlerden hiç bahsetmezler. Çağdaş Osmanlı ve İran kaynaklarına baktığımızda ise durum hiç de söylendiği gibi değildir. Hatta Venedikli bir seyyahın eserinde Şah İsmail'in Akkoyunlulardan aldığı şehirlerde Sünni halka çok şiddetli davrandığı, bunlardan 40-50 bin kişiyi öldürttüğü, öfkesini alamayan Şah'ın bazı ileri gelen kişilerin mezarlarını açtırıp kemiklerini yaktırdığı nakledilir. İşin daha korkunç tarafı da Uzun Hasan'ın kızı olan öz annesini Sünni olduğu için kendi elleriyle boğarak öldürdüğünü pek çok kimse bilmez. Eski Akkoyunlu şehirlerinde Sünni nüfusun yok denecek kadar az olması bu katliamın yapıldığını doğrular niteliktedir. Şimdi işe birde Anadolu cihetinden bakalım. Yavuz Sultan Selim eğer söylendiği gibi Anadoluda katliam yapsaydı nüfus dağılımında alevilerin yer almaması icap ederdi. Oysa bu inancı paylaşanların asırlarca varlıklarını sürdüre gelmeleri bu katliamın aslı olmayan bir rivayet olduğunu gösterir. (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • İnsanı diğer canlılardan ayıran en büyük hususiyet, düşünmek için akıl ve kendini ifade edebilmesi için dil melekesine sahip olmasıdır. Sözün anlaşılır ve tutarlı olabilmesi için gramer adı verilen dil yasaları olmakla beraber, düşüncenin de hatalardan uzak olarak ortaya çıkması ve maksadının gerçekleşmesi İçin başka bir kanuna ihtiyaç vardır. Bu ise mantık ilmidir. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • İmam-I Azam Hazretleri ,Sahabe-i Kiram’dan sonra yetişen büyük alimlerin başında gelir. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Tasavvuf,bir müslümanın İslam ahlakı ile ahlaklaklanması için lazım olan bilgileri ve yolları öğreten ilimdir.Tıb ilmi,beden sağlığına ait bilgileri öğrettiği gibi,tasavvufumla de kalbin ve ruhun kötü huylardan kurtulmasını öğretir. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Gösterişten hoşlanmayan Yavuz, her türlü israf ve debdebeye karşıydı. Sadeliği sever, "mücevveze" denilen başlık yerine kendi adıyla anılan "selîmî" kavuk giyerdi. Niçin böyle giyindiği sorulduğunda "vezirlerin ve beylerin süslü giyinmeleri, padişahlarına saygıdan ileri gelir. Biz kime şirin görünmek için süslü giyinelim ki? Bizim padişahımız, vücudun dışına değil, içindeki cevhere bakar." diyerek çok veciz bir cevap vermişti. (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • Sultan Selim Han, Mısır'ın Osmanlı idaresine geçmesinden sonra Kahire'den geri dönüş yoluna geçmişti. Yağmurlu bir havada yolda giderken sohbet etmek üzere Anadolu kazaskeri Kemalpaşazade'yi yanına davet etti. Çeşitli mevzular hakkında konuşurlarken Kemalpaşazade'nin atı birden bir su çukuruna bastı ve padişahın kaftanına çamur sıçradı. Herkes pür dikkat padişahın bu hadise karşısında hiddetleneceğini ve Kemalpaşazade'yi cezalandıracağını beklerken padişah gayet sakin bir şekilde; Bir âlimin atının ayağından sıçrayan çamur benim için şereftir. Öldüğüm zaman bu kaftanı böylece sandukamın üstüne koysunlar?, diye söyledi ve sırtından çıkartıp vazifelilere teslim etti.  (Yavuz'un Çamurlu Kaftanı)
  • Molla Aliyyü’l-Kari,”Alim mezarda,ilim kitapta dinlenir.” sözünden hareketle bütün ömrünü ilme adamış kıymetli bir şahsiyettir (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • İslam eğitim tarihinde ilmiye hayatın merkezinde müesseseler değil hocalar yer alıyordu. Okutulan dersler ve eserler, müderrisin kariyeri ile doğrudan alakalı olduğu için medrese, müderrisin merkezde yer aldığı bir eğitim kurumuydu. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Coğrafi konumu sebebiyle tarih boyunca pekçok mücadeleye şahit olan Halep, Mercidâbık Savaşı’ndan sonra Osmanlı hakimiyetine girdi.Yavuz sultan Selim han, şehrin Memlükler devrindeki idari yapısına müdahale etmedi. Tayin edilen kadıların da Mahkemelerde şer-i şerife göre hükümler vermesi, halkın kısa sürede Osmanlı yönetim sistemini benimsemesine vesile oldu.Eski Memlik beylerinden olup yavuz sultan Selim tarafından kendisine Şam Beylerbeyliği verilen Canbirdi Gazali, padişahın vefatını müteakip isyan ile Halep şehrini kuşattı.Lakin halk, kalede bulunan Osmanlı askerinin tarafında saf tuttu. İsyanın bastırılmasından sonra bazı düzenlemelere gidildi. Buna göre Halep, Şam’dan ayrılarak müstakil beylerbeyilik yaptı. İlmi, kültürel, ticari hemen her sahada büyük gelişme kaydeden şehir en parlak devrini Osmanlı Devleti zamanında yaşadı. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Yıldırım Bayezid Han devrinde askeri başarılarının yanında eğitim-öğretim sahasında da ciddi düzenlemeler yapıldı. Ulema yetiştirmek için ilk talebe kanunnamesi bu devirde hazırlandığını gibi Osmanlı padişahları içinde kendi adına en çok medreseyi yaptıran da Yıldırım Bayezid Han oldu. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)
  • Düvel-i Muazzama emindi kendinden; zafer muhakkaktı. Churchill ''Bir elimizi arkamıza bağlar, bir elimizle ezer geçeriz onları!'' diyordu. Amiral de Robeck, boğazı çoktan geçmiş gibi tertibini planladığı ikindi çayına davet ediyordu eşi dostu. Ama yazık ki daveti iptal etmek zorunda kalmıştı! (Çanakkale)
  • Kahire’deki Ezher cami, ilk olarak Mısır’ın Fatımiler tarafından alınmasından sonra Şiı-Bâtınî inançlarının yayılmasına yardım eden bir eğitim kurumu olarak inşa edildi.Selahaddin eyyubi, fethettikten sonra Ehl-i Sünnet’e mugayir eğitim veren bu müessesede cuma namazını kılınmasını yasakladı. Memlükler devrinde Ezher cami, Ehl-i Sünnet itikadı üzere ilim tahsili yapılan, bütün ilimlerin öğretildiği yüksek bir ilim merkezi haline geldi. (Şark'ın Büyük Alimleri & Eserleriyle Yaşayan Ulema)

Yorum Yaz