tatlidede
tatlidede

Sorunumuz, ‘Asıl Sorunlarımızı’ Görmezden Gelmektir

Sorunumuz, ‘Asıl Sorunlarımızı’ Görmezden Gelmektir

Kur’an Allah’ın lafzı mı değil mi tartışmasını yapadursun ilahiyatçılar…

Kimse sormasın Kur’an’ı umursayan mı var?

Herkes bireysel hesaplaşmasını Kur’ân üzerinden yapıyor…

Adına da Kur’an savunusu/savunması diyor…

Hadi oradan, ne Kur’an savunması…

Yaptığınız düpedüz şark kurnazlığı, batı aymazlığı…

Kur’an elbette ki manen ve lafzen Allah’a aittir…

Ümmet bu konuda müttefiktir ve bu bilgi mütevatirdir…

Diğer görüşler ise ümmet arasında çıkan şaz görüşlerdir…

Bence tartışılması gereken asıl mesele bu değildir…

Sorulması gereken daha önemli sualler bizleri beklemektedir…

Örneğin hayatımız inandığımız Kur’an’a göre midir?

Devletimiz, mahallemiz, evimiz islamca mıdır?

Önderimiz, peygamberimiz bizlerce örnek alınmış mıdır?

Sen söylemeden önce ben söyleyeyim vallahi değildir…

Yapma be kardeşim dürüst ol biraz…

Kur’an, İslam sadece bizim dilimizde, kalbimizde, ibadetlerimizde…

Kur’an, İslam ne siyasetimizde, ne ticaretimizde, ne ahlakımızda ne de hayatımızda…

Peygamberse siyer kitaplarımızda, dualarımızda, salavatlarımızda, mevlitlerimizde…

Sen ben böyle değilim, kendi adına konuş diyebilirsin…

Senin adına konuşmuyorum zaten bilesin, sen kendini kandırmaya devam edesin…

Biz, siz, onlar, ötekiler, berikiler Kur’an adına ne yaptık beyler?

Sokaklarımız, çarşılarımız, evlerimiz, gençlerimiz, meclislerimiz ne halde efendiler?

Söylesene sen ey mezhebini dinleştiren, dinini mezhepleştiren adam gençlik için ne yaptın?

Allah için ne zaman, nerede ağzını açtın, toplum islama gelsin diye hangi meşakkate katlandın?

Ya sen kendini aydın sanan adam, serdettiğin farklı fikirlerle toplumun hangi derdine derman oldun?

Ey âlim diye geçinen adam aile yapısı çöküyor, toplum bölünüyor, ahlaki bozulma gün geçtikçe artıyor ne çözüm sundun?

Biliyorsun değil mi?

Kur’an dertlere deva olmak, sorunlara çözüm olmak için inmişti…

23 yılda bedevi araplardan medeni insanlar inşa etmişti…

Biliyorsun değil mi?

Peygamber ki emredilene uydu, ne gece uyudu ne gündüz durdu…

Onun düşmanı o, bu, şu değil şirkti, cehaletti, zulümdü, kötülüktü…

O varken müminler ne bölük ne de pörçüktü...

O varken tefrikaya vardıran tartışmalar hep sönüktü…

UNUTMA KARDEŞİM!!!

Bizim asıl meselemiz kitabımızı rehber, peygamberimizi önder edinmemektir…

Bizim asıl sorunumuz “ASIL SORUNLARIMIZI” görmezlikten gelmektir…

16. 12. 2020

Editör: Aydın

Yorum Yaz