diorex
sampiyon

Suat Aşcı kimdir? Suat Aşcı kitapları ve sözleri

Öğretmen ve yazar Suat Aşcı hayatı araştırılıyor. Peki Suat Aşcı kimdir? Suat Aşcı aslen nerelidir? Suat Aşcı ne zaman, nerede doğdu? Suat Aşcı hayatta mı? İşte Suat Aşcı hayatı...

  • 14.01.2023 21:00
Suat Aşcı kimdir? Suat Aşcı kitapları ve sözleri
Öğretmen ve yazar Suat Aşcı edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Suat Aşcı hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Suat Aşcı hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Suat Aşcı hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Doğum Tarihi: 1977

Doğum Yeri: Ankara

Suat Aşcı kimdir?

Sıradan ve tekdüze bir hayatı yaşamakta uzun süredir hiçbir mahsur görmüyor. Hiçbir sivil toplum örgütüne üye değil. Hiçbir müzikal enstrümanı çalamıyor, resim, şiir gibi sanat alanlarına zerre kadar ilgi duymuyor. Akşam olunca evine gidiyor. Boş kaldıkça kitap okuyor, spor yapıyor ve hipnoz uygulamalarına katılıyor. Oğlu ve eşiyle film izlemek ve ailecek kısa gezintiler yapmak en büyük keyfi. Okumak, araştırmak ve dostları ile uzun uzun geyik çevirmek ise en renkli hobileri arasında. Halen dört eğitim kurumuna rehberlik danışmanlığı yapmaktadır.Uzun vade de belirlenmiş hedefleri arasında enflasyonu düşürmek, zengin olmak, dünyayı kurtarmak, silahlara ve savaşa son vermek gibi şeyler yok. İsmi “lepisma sakkarina” olan bir kitapevi açıp içinde oturmak ona daha rasyonel geliyor. Son tahlilde Suat Aşçı, bir gün herkesin öleceğine inanıyor.

Suat Aşcı Kitapları - Eserleri

  • Türklerden Deha Çıkmaz (!)
  • ÖSS Beni Öpsene
  • Öss Beni Öpsene 2
  • Yks Beni Öpsene
  • Motivasyon Kitabım

Suat Aşcı Alıntıları - Sözleri

  • Sançiyano hiç işlemediği bir suç yüzünden hapse atılmış bir adamdır. Hapisteki onlarca karanlık ruhlu adamın arasında, apaydınlık bir ruh, her daim baharı yaşayan bir yürektir.Suç işlemekten ruhları delik deşik olmuş onlarca adam Sançiyano’nun asla dostluk kuramayacağı adamlardır. Bu yüzden Sançiyano yalnızlığı seçmiş, akşama kadar hücresinin penceresinden gökyüzünün izleyen bir adam haline gelmiştir.Bir gün hücresinin penceresinden dışarı bakarken, parmaklığa tırmanan bir karınca görür. Karıncayı görünce o kadar sevinir o kadar sevinir ki hemen karıncayı eline alıp “Bu karanlık hücrede o kadar yalnızım ki benimle dost olur musun?” diye sorar. Karınca duruma anlam veremez ve Sançiyano’ nun elinden atlayarak parmaklılardan yukarı doğru tırmanmaya devam eder. Fakat Sançiyano ısrarlıdır. Tekrar eline alır karıncayı tekrar sorar; “Bir dosta çok ihtiyacım var. Bu karanlık hücrede o kadar yalnızım ki…” Karınca sanki bu zoraki dostluk teklifine evet dercesine Sançiyano’ nun elinden aşağı doğru iner ve hücrenin tam ortasına gelip durur. Sançiyano, sevinçle karıncasının yanına gelir ve tekrar avcuna alır. “Şimdi beni çok mutlu ettin bay karınca. Artık bu hücrede yalnız değiim. Dost olduğumuza göre sana bir isim bulmalıyız. Bundan sonra senin adın Toto olsun” der ve sonra ekler ” Sana bildiğim herşeyi öğreteceğim Toto, insana dair ne varsa hepsini öğreneceksin bu karanlık hücrede…” Ve Sançiyano tek dostuna konuşmayı öğretmeye başlar. Bitmek, tükenmek bilmeyen bir sabır ve ısrarla, gecesini gündüzüne katarak Toto’ya konuşmayı öğretmeye çalışır. Aradan haftalar, aylar, yıllar geçer… Tam 5 sene sonra bir gün Sançiyano Toto yu avcuna alır ve şöyle der: “Dostum Toto 5 yıldır birlikteyiz. Ne olur konuş benimle. Söyle bana benim adım ne?”Uzunca bir sessizlik olur önce. Sonra karınca Toto ayaklarının ucunda hafifçe yükselir ve sesinin yettiğince “Senin adın Sançiyano” diye seslenir. Evet, karınca konuşmuştur. Tam 5 yıllık emekleri meyve vermiştir Sançiyano’ nun. Tam 5 yıl sonra kimsenin inanamayacağı bir şey olmuştur ve karınca konuşmuştur. İşte o an dünyalar Sançiyano’ nun olmuştur. Çünkü tam 5 yıldır bu anın hayaliyle yaşamıştır. Tam 5 yıldır karıncasının konuşacağına inanmış ve sabırla beklemiştir. Ama orada konuşan ASLA KARINCA DEĞİLDİR. ORADA KONUŞAN TAM 5 YILLIK BİR EMEKTİR. O kadar mutlu olur ki Sançiyano; “Sana bildiğim her şeyi öğreteceğim dostum Toto. Bir insan ne biliyorsa her şeyi öğreneceksin, dans etmeyi, gülmeyi, eğlenmeyi, her şeyi öğreneceksin dostum” diye sevinçle anlatır.Ve Sançiyano tekrar başlar karıncasına her şeyi öğretmeye çalışmaya. Aradan uzun yıllar geçer. Tam 17 sene sonra Sançiyano’ nun hücresinin açılmamaktan paslanmış kapısı açılır. İçeri giren gardiyandan başkası değildir. Gardiyan “Bugün özgürsün artık dostum , cezan bitti” der. Sançiyano tahta bavulunu hazırlar. Tek dostunu, karıncasını, Toto’sunu omzuna koyar ve özgürlüğe giden koridoru yürümeye başlar. Yıllar sonra ilk kez güneşe çıktığında ellerini iki yana açar ve karıncasına “Dostum Toto, bugün bizim en mutlu günümüz. Artık özgürüz. Hadi gel seninle bugünün tadını çıkartalım. Bir bara gidelim ve özgürlüğümüzü kutlayalım” der. Sançiyano ve Toto bu en mutlu günlerinde eğlenmek için bara giderler. Sançiyano barmene “Dostuma ve bana iki bira” der. Barmen masaya bakar. Fakat Sançiyano’ dan başkasını göremez. İstenen iki biraya anlam verememiştir. Müşteridir demek ki bir bildiği var diyerek iki bardak birayı masaya götürür. Sançiyano birasından bir yudum aldıktan sonra tek dostu Toto’ yu masaya koyar ve “Dostum Toto bu en mutlu günümüzde hadi biraz dans et ve bizi eğlendir” der. Toto, dostunun bu ricasını kırmaz ve masanın üzerinde bir ileri bir geri dans etmeye başlar. AMA ORADA DANS EDEN ASLA BİR KARINCA DEĞİLDİR. ORADA DANS EDEN TAM 17 YILLIK BİR EMEKTİR. Sançiyano karıncasının dans ettiğini görmekten o kadar mutlu olur ki bunu birilerine göstermek ister. Tam 17 yıl kaldığı o karanlık hücrede neler başardığını birileriyle paylaşmak ister. Değil mi ki insanoğlunun derdi tasası yaptıklarının alkışlanması, onay verilmesidir. Barmene seslenir Sançiyano: “Barmen! Gel ve şu masaya bir bak. Bu masada neler oluyor bir bak! 17 senede neler başarmışım bir bak!” Barmen olan biteni görmek için masaya gelir, bir de bakar ki masada bir karınca bir ileri bir geri dans ediyor. Barmen bir masadaki karıncaya bakar bir Sançiyano’ ya. Bir karıncaya bakar bir Sançiyano’ ya, veeeee çok hızlı bir el hareketiyle masanın üzerinde dans eden Toto’ yu DANN!! diye ezer. Sonra Sançiyano’ ya döner ve “Beyefendi çok özür dilerim. İkinci biranızı ben ısmarlayacağım. Emin olun ki içinden karınca çıkmayacak.” der. AMA ORADA ÖLEN BİR KARINCA DEĞİLDİR. ORADA ÖLEN ÖNCE TAM 17 YILLIK BİR EMEK, sonra Sançiyano'nun ta kendisidir. (ÖSS Beni Öpsene)
  • Aykırı sesler, sıradışı çıkışlar, rengarenk elbiseler, çok lüks sofralar, abartılı ikramlar biz hep rahatsız eder. Çünkü biz göze batanı değil, sade olanı severiz. (Türklerden Deha Çıkmaz (!))
  • Kahvaltını kimseye verme Öğle yemeğini dostlarınla paylaş Akşam yemeğini düşmanına ver. (ÖSS Beni Öpsene)
  • “Bilgi, katlanarak ilerlese bile, bu bilgiyi kullanması gereken insanların gücü bu hıza yetişememektedir.” (Türklerden Deha Çıkmaz (!))
  • "TEKNOLOJİK UYGARLIKLAR, KONFORU YARATABILIR, FAKAT RUHU YARATAMAZLAR. VE RUH OLMADAN DEHA OLMAZ. DAHİ İNSANLARI OLMAYAN BİR TOPLUM, OLÜME MAHKUMDUR. ŞU ANDA BATI UYGARLIĞININ AYAĞINI KAYDIRAN, NİHAYETİNDE TÜM DÜNYAYI ELE GEÇİRECEK BU YENİ UYGARLIK DA, SIRASI GELDİĞİNDE CAN VERECEKTİR." C. VIRGIL GHEORGHIU (Türklerden Deha Çıkmaz (!))
  • "DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ, SÖYLEMEK İSTEDİĞİNİZ, SÖYLEDİĞİNİZİ SANDIĞINIZ, SÖYLEDİĞİNİZ, KARŞINIZDAKİNİN DUYMAK İSTEDİĞİ, DUYDUĞU, ANLAMAK İSTEDİĞİ, ANLADIĞINI SANDIĞI, ANLADIĞI... ARASINDA FARKLAR VARDIR. DOLAYISIYLA İNSANLARIN BİRBİRİNİ YANLIŞ ANLAMASI İÇİN EN AZ 9 İHTİMAL VAR." SYLVIANE HERPIN (Türklerden Deha Çıkmaz (!))
  • "ASLINDA HEPİMİZ AŞILMASI ÇOK GÜC OLAN VE COĞU KEZ UZUN SÜREDE KABUL EDİLEGELMİŞ FİKİRLERİN SONUÇLARI DEĞİL MİYİZ?" IRENE MELIKOFF (Türklerden Deha Çıkmaz (!))
  • "UZUN SÜRE TEKRAR EDİLEN BİR YALANA HERKES İNANMAYA BAŞLAR." (Türklerden Deha Çıkmaz (!))
  • ''Dünyayı değiştirmeye en yakınındaki kişiden başla: kendinden.'' T. Henry Huxley (ÖSS Beni Öpsene)
  • Bu coğrafyada hiç kimse, senelerdir kemikleşmiş bir düşüncesini kolay kolay değiştirmez. (Türklerden Deha Çıkmaz (!))

Yorum Yaz