tatlidede

Sultanın Rüyası - Mine Sultan Ünver Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Sultanın Rüyası kimin eseri? Sultanın Rüyası kitabının yazarı kimdir? Sultanın Rüyası konusu ve anafikri nedir? Sultanın Rüyası kitabı ne anlatıyor? Sultanın Rüyası PDF indirme linki var mı? Sultanın Rüyası kitabının yazarı Mine Sultan Ünver kimdir? İşte Sultanın Rüyası kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...
  • 28.06.2022 07:00
Sultanın Rüyası - Mine Sultan Ünver Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Kitap Künyesi

Yazar: Mine Sultan Ünver

Yayın Evi: Timaş Yayınları

İSBN: 9786050804201

Sayfa Sayısı: 240

Sultanın Rüyası Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Güzeller güzeli Kaya Sultan lohusa yatağının çevresinde ah edip onun için "Ne bahtsızmış Hanım Sultan..." diyenlere nisbet zevci Melek Ahmet Paşa'nın elini tutmuş, acısına rağmen tebessüm ediyordu...

Sultanın Rüyası, 17. yüzyıl Osmanlısı'nda geçen hüzünlü bir aşk hikayesi...

Sultan Ahmet ve Mahpeyker Kösem Sultan'ın torunu, IV. Murat'ın kızı Esmehan Kaya Sultan ile henüz çocukluğunda Sultan Ahmet'in lütfuna ermiş, Enderun'un zeki talebelerinden, Şanlı Devlet-i Âli Osman'ın Sadrazamlığında dahi bulunmuş Melek Ahmet Paşa...

Siyaseten yapılmış bir izdivaç... Birbirlerini tanımadan kaybedilen beş sene... Aşkla yanmaya başladıktan sonra hasretle geçen aylar... Kavuşamamanın ıstırabı... Ardından vuslat, mutluluk... Ve Sultan'a rüyalarla ilham edilen hüzünlü son…

Mine Sultan Ünver, Osmanlı'da yaşanmış, gerçek ve büyük bir aşkı akıllardan çıkmayacak bir romanla sunuyor okura...

Sultanın Rüyası Alıntıları - Sözleri

  • "Kul sabırsız işte! Beklemek, yılmadan istemek meşakkatli geliyor..."
  • Sevda denen, yürekte yer bulmuş bir kara noktanın sevgiliye duyulan muhabbetle büyümesinden hâsıldır.
  • "Söze en güzel manayı verip onu şiir yapandı aşk. Aşk ölümdü, can vermeydi, kurban olmaydı... Bir gizli hazineydi ve ancak Bir olanaydı aşk!"
  • Aşkın kudreti üzerine düşünüp nihayetsiz tesirine bir kez daha hayran kaldım. Lakin benim nazarımda aşk; ancak ateşine düştüğümüzde sırrına bir nebze vakıf olabildiğimi bir illetti… Ziyandan başka bir şey değildi…
  • "Şu sürdüğümüz sınırlı ömür de hakikatte bir rüya değil mi? Ölüm ise bir uyanış. Ancak ölümden sonradır gerçek hayat..."
  • Biraz sabırla istediğim ayağıma gelirdi. Fakat bir şeyi ihtirasla istiyorsam bu arzum, alın yazımda fani dünyanın imtihanı haline dönüşebilirdi. Nasipse kısmetimde olan muhakkak bana gelirdi ama değilse de ne yaparsam yapayım muradıma eremezdim.
  • "Kaderi tenkit eden başını örse vurur kırar Paşa... Rahmeti itham eden de rahmetten mahrum kalır. Ameline dikkat et, şu âlemde ömrümüz ne kadar ki!"
  • Her daim gülerim şu insancıkların hâline; savaşa ve sebep olanlara lanetler okuyarak cenge giderler! Dava için harp ederler ya uğruna ölmeyi şeref bildikleri davalarını yaşanacak hâle getirmek istemezler.
  • Toprağa düşen her bir canla beraber nice ana saçını başını yolacak, nice sevgili bir ümit gözlerini ufuklara dikmiş iki yanına salınarak ağlayacak, nice çocuk babasının ne zaman döneceğini hasretle soracak, nice kardaş bağrını döverek intikam yeminleri edecek, nice baba yas tutacak!
  • "Savaş barışı getirir miydi? Ölümün, vahşetin gölgelediği bir aydınlık mümkün müydü, öldürerek bir gelecek kurmak ihtimali sahiden var mıydı? Allah her şeyi hepimize yetecek kadar yaratmışken paylaşamadığımız neydi?" Peki ya yeryüzünde nizamı, adaleti yaymak, mazlumları zalimlere karşı korumak için kimi zaman savaşmaktan başka bir çare var mıydı?
  • İnsanın gönül bağı kurduklarıyla vedalaşması ne kadar da zordu!
  • Kavuşmaktı aşk, vuslattı ve sonrası her halükarda yanmaktı. Madde, cisim değil manaydı Aşk. Gözle görülen değil, gönülle hissedilendi.
  • Şu sürdüğümüz sınırlı ömür de hakikatte bir rüya değil mi? Ölüm ise bir uyanış. Ancak ölümden sonradır gerçek hayat...
  • Düşler gerçekleşecek olanın mayası değil miydi?
  • "Kaderi tenkit eden başını örse vurur kırar Paşa... Rahmeti itham eden de rahmetten mahrum kalır. Ameline dikkat et, şu âlemde ömrümüz ne kadar ki!"

Sultanın Rüyası İncelemesi - Şahsi Yorumlar

17. yy'da yaşanmış bir aşk hikayesi. Melek Ahmet Paşa ve Esmahan Kaya Sultan 'ın aşkı.Her karakter kendi iç dünyasını aktarıyor. Kösem Sultanın tahtı elinde tutmaktan başka bir çok meziyetinin olduğunu, harem hayatının sanıldığından daha kompleks bir yapıya sahip olduğunu, sultanların bunca lüks ve şatafat içinde aslında ne denli mahsun olduğunu görüyoruz. Osmanlıyı sadece yedi cihana hüküm sürmekle şahlandıramayız ya!Yaşanılan olaylar,fermanlar,cezalar,sevdalar... Kendine münhasır yaşayış ve anlayışla bu dönem binlerce sırrı da kendisiyle götürdü. Işte bazıları hatıralardan silinmiş, unutulmaya yüz tutmuş hikayeleri güzel bir üslupla bize sunuyor. Hem romanın ince, zarif bir üslupla kaleme alınmış olması hem de maddeden uzak bir bağlılığın hassasiyetle aktarılması kitabı değerli kıldı benim için. Dikkat ettiyseniz televizyondaki onlarca dizi hep birbirinin tekrarı. Figüranların eline düşmüş kalitesiz projeler. Öznellikten ve içtenlikten uzak. Sonunu ilk görüşte tahmin ettiğimiz görüntü cambazlığı. insanın senaryo yazası geliyor değil mi? Halbuki hayatları filmlere, dizilere konu olacak onca yaşanmış, gerçek hikayemiz varken... Keyifli okumalar "Savaş barışı getirir miydi? Ölümün, vahşetin gölgelediği bir aydınlık mümkün müydü, öldürerek bir gelecek kurmak ihtimali sahiden var mıydı? Allah her şeyi hepimize yetecek kadar yaratmışken paylaşamadığımız neydi?" Peki ya yeryüzünde nizamı, adaleti yaymak, mazlumları zalimlere karşı korumak için kimi zaman savaşmaktan başka bir çare var mıydı? "Kaderi tenkit eden başını örse vurur kırar Paşa... Rahmeti itham eden de rahmetten mahrum kalır. Ameline dikkat et, şu âlemde ömrümüz ne kadar ki!" . (Melek)

Aslında Osmanlı ile ilgili okuduğum her kitaptan sonra medeniyet tasavvurlarını yeryüzünde mükemmel şekilde yaşayan tek devlet varmış diyorum... Siyaset, aşk, yaşam, ölüm, sanat, medeniyet hepsi Osmanlı İmparatorluğunda muazzam bir şekilde var olmuş.. Melek Ahmet Paşa belkide Esmahan Kaya Sultan' a duyduğu aşk ile çağlar sonrasına sesleniyordu.. Aşk sadece dokunmak, hissetmek değildir Aşk beklemek, beklediğine şefkat ile meyletmektir.... (Gamze)

Sultanın Rüyası PDF indirme linki var mı?

Mine Sultan Ünver - Sultanın Rüyası kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Sultanın Rüyası PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Mine Sultan Ünver Kimdir?

1980 Çankırı doğumlu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde lisansını, aynı üniversitenin Geleneksel Türk El Sanatları bölümünde yüksek lisansını tamamladı. Minyatür, tezhip ve ebru gibi geleneksel sanatlar üzerine serbest sanatçılardan ve Kültür Bakanlığı atölyelerinden eğitim aldıktan sonra minyatür sanatçısı olarak yurtiçinde, ABD’nin birçok eyaletinde ve Avrupa’da toplam 10 sergi açtı. Minyatür dalında Türkiye çapında iki ödül kazandı. New York ve Washington şehirlerinde yaklaşık iki yıl yaşadıktan sonra Avrupa şehirlerinde kısa süreli ikamet etti.

Üniversite yıllarında başladığı iş hayatına devam etmekle birlikte çeşitli dergiler için edebiyat, sanat ve tarih alanında öne çıkan simalarla söyleşiler hazırlayıp düzenli olarak kültür-sanat ve gezi yazıları yazıyor.

Mine Sultan Ünver Kitapları - Eserleri

  • Nar-ı Aşk
  • Sultanın Rüyası
  • Hilalin İki Ucu
  • Yanağımda Soğuk Bir Buse
  • Sesin Efendisi Itri Mucizem
  • Tanzimatın Validesi Bezm-i Alem
  • Aşk Medeniyetinin Sevda Hikayeleri
  • Aşk-ı Muhammed
  • Meluncanlar-Osmanlı'dan Amerika'ya
  • Çürük
  • Sırlı Kalem

Mine Sultan Ünver Alıntıları - Sözleri

  • Garip bir yolun yolcusuyum ben şimdilerde, öyle divane... (Nar-ı Aşk)
  • "Osmanlilarin yardimi olmasa o yitik hazine toprak altında kalmaya mahkum olup unutulacaktı. " (Hilalin İki Ucu)
  • Sevda geçer yalan olur, sonra sonu sokar yılan olur. (Tanzimatın Validesi Bezm-i Alem)
  • Susmaktır aşk, sermayesiz kalmaktır.. (Nar-ı Aşk)
  • Kimi densizler, savaşa cesaret edip çarpışan kadın gördün mü hiç derler! Cins-i latifi böylelikle küçümserler. Oysa yeryüzünün neresinde olursa olsun, kadınlar değil midir erkeklerin sebep olduğu savaşlarda asıl acıyı çeken? Şan, şöhret ve zaferler, kimi zaman savaşma arzusunu saklamak için onur ve gurur kisvesine sığınan erkeklerin olsun! Acılar ise kadınlar ve çocukların... (Meluncanlar-Osmanlı'dan Amerika'ya)
  • "Söze en güzel manayı verip onu şiir yapandı aşk. Aşk ölümdü, can vermeydi, kurban olmaydı... Bir gizli hazineydi ve ancak Bir olanaydı aşk!" (Sultanın Rüyası)
  • Anlam ile müziğin harman olup bir ahenge bürünüşüydü hissettiği. (Sesin Efendisi Itri Mucizem)
  • "Klapleri evirip çeviren, kaderde söz sahibi bir Allah O "Kün ! emrini verdikten sonra imkânsızdan bahsedilir mi? " (Hilalin İki Ucu)
  • Çünkü farklı olmak yalnızlığı da beraberinde getiriyordu. (Yanağımda Soğuk Bir Buse)
  • Demek ki bir insan gittiği yolda yalpalamıyorsa sınanmadığındandı. "Dünyadan geçtim" demek kolaydı. İş imtihan edildiğin vakit, dediğin gibi, inandığın, iddia ettiğin gibi davranabilmekteydi. (Sesin Efendisi Itri Mucizem)
  • Zira aşk korkaklara haram! (Yanağımda Soğuk Bir Buse)
  • İnsan olmanın karşılığıdır acı çekmek. Acı insanın gölgesidir. Olgunlaştırır, sağlamlaştırır, bir yandan da çürütür. (Yanağımda Soğuk Bir Buse)
  • Okudukça gönlüm meftun olur, ruhum huzur bulur, derdimin şiddeti, kederimin vahameti asgarileşir.. (Nar-ı Aşk)
  • Felaket, açlık, yokluk, belirsizlik, korku sadece acıyı, feryadı, yoksulluğu, öfkeyi büyütmüyor; çocukların yaşını da büyütüyor. (Yanağımda Soğuk Bir Buse)
  • "Bizim sevdamız vatanımız, Devlet-i Âl-i Osman'dır" (Hilalin İki Ucu)
  • "İyi ile kötü arasındaki ezeli mücadele büyük ordular ile değil, her seferinde bir hayat, bir insan üzerinden verilir." (Çürük)
  • " Sırf ona birşeyler söyleyebilmek adına kitaplar okuyor, şiirler ezberliyordum. Ah birde ezberimdekiler cesaret edip ona okuyabilsem." (Hilalin İki Ucu)
  • "Savaş barışı getirir miydi? Ölümün, vahşetin gölgelediği bir aydınlık mümkün müydü, öldürerek bir gelecek kurmak ihtimali sahiden var mıydı? Allah her şeyi hepimize yetecek kadar yaratmışken paylaşamadığımız neydi?" Peki ya yeryüzünde nizamı, adaleti yaymak, mazlumları zalimlere karşı korumak için kimi zaman savaşmaktan başka bir çare var mıydı? (Sultanın Rüyası)
  • Olsun Aşk yolunda heder olmak ne büyük bir iltifat .. (Nar-ı Aşk)
  • “Derdi olan neylesin?” (Aşk Medeniyetinin Sevda Hikayeleri)

Yorum Yaz