tatlidede
tatlidede

Türkiye'nin Üçüncü İttifakı Üzerine

HDP’siz ama CHP’nin temsilcisinin de olduğu, yeni bir ittifak kurma sürecinin başlatılması, HDP’ye deyim yerindeyse en büyük siyasi “kazık” olacaktır
Türkiye'nin Üçüncü İttifakı Üzerine

Bugün basına düşen haber CHP’yi sıkıntıya sokacak gibi. İYİ Parti Genel Başkanı Sayın Meral Akşener’in de yer alacağı üçüncü bir ittifak kurulacağı ihtimali söz konusu. Tabi bu ihtimal önümüzdeki günlerde daha da netlik kazanacak. Üçüncü ittifakın kurulması ne getirecek beraberinde somut olarak bilemeyiz ancak, dengeleri değiştireceği kesin. Fakat CHP’yi olumsuz bir şekilde etkileyeceği de ortada. Peki ittifakta kimlerin yer alacak, bu ittifakın dayanacağı siyasi yaklaşım nasıl olacak? İşte bütün bunlar konuşuluyor.

Konuyla ilgili çıkacak habere bakacak olursak;

Haberin özeti “İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener`in; DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile birlikte yeni bir ittifak planı yaptığı söylentisi Ankara kulislerine bomba gibi düştü” şeklindedir.

Evet bu haber sadece kulislere bomba gibi düşmedi, sanırım CHP üzerine de “bomba” gibi düşecek. Çünkü İYİ Parti’nin varlığı ile CHP, HDP ile olan “flörtü” örtülüyordu kolaylıkla. Ancak İYİ Parti’nin Millet İttifakı’ndan ayrılması CHP’yi HDP ile yan yana bırakılmasına yol açacak ki deyim yerindeyse artık bu birliktelik “sırıtacak”. CHP’nin tabanından bir kesimin bu birlikteliğe sıcak bakmayacağı bilinmektedir.

Peki ne oldu da Akşener bu noktaya geldi? Kendisine milletvekili transferi yaparak partisinin seçime sokulmasının yasal zeminini oluşturan CHP’nin lideri Sayın Kılıçdaroğlu’nun yüzüne nasıl bakacak Sayın Akşener?

Şimdi bu sebeplere bakalım. Muhtemelen Akşener`i yeni ittifak arayışına iten sebep ise; CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi`nin bir araya gelerek oluşturduğu Millet İttifakı`na HDP`nin verdiği gizli desteğinin artık iyice belirgin olması ve parti tabanının bu durumda rahatsızlık duyması olduğu söyleniyor. HDP`nin, İYİ Parti`ye sürekli `Bizim sayemizde Meclis`e girdiniz` şeklinde yaptığı göndermeler, Meral Akşener cephesinde de büyük tepki çekti. Öte yandan hem İYİ Parti, hem de Saadet Partisi`nin tabanında da HDP ile yapılan ittifaka karşı sesler iyice yükselmeye başladı.

Peki bu ittifakın adı ne olacak, Akşener’in etkinliği ne olacak gibi sorulara da cevap aranmaktadır. İlk duyumlara göre söz geçerliliği Sayın Akşener de olacak.

Ancak bu ittifak CHP için de hayra vesile sebep olabilir. O da şu: Bu sayede CHP, “terörle arasına mesafe koyamayan” HDP’den kurtulma fırsatını yakalamış olacak. Hatta CHP’nin de bu ittifaka daha sonra dahil olacağı söylenmektedir. Fakat asıl CHP’nin gözü HDP’nin oylarında ve bunu unutamayacak, nasıl bir siyasi kurnazlıkla bu oy vagonunu arkama alayım diye de hep düşünmektedir.

Bu ittifakın oluşması elbette ilk önce İYİ Parti ve Sayın Akşener’e faydası daha çok olacak. Çünkü bu ittifak Akşener’in çok istediği Sayın Erdoğan’ın rakibi olma yolunu ardına kadar açacak. CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da işini kolaylaştıracak, aday başka partilerin desteğini arkasına almış olan “Güçlü” Akşener olursa onun da aday arayışı sona erecek. CHP’nin göstereceği sosyal demokrat bir adaya DEVA ve Gelecek partileri olumlu yaklaşmayabilir, en azından tabanları ancak Meral Akşener’in adaylığına Saadet Partisi dahil hiçbir parti itiraz etmeyecek gibi. Ama en önemlisi CHP dahil bütün muhalif partiler HDP “belasından” kurtulmuş olacak.

Bu ittifakın oluşması sürecinin öyle anlaşılıyor ki, bir süredir kamuoyundan gizli tutulmuştur. Bazı çevreler spekülatif haberler dese de öyle düşünmüyorum, HDP’siz değerlendirmeler yapılmıştır, diye bir kanaate sahibim. Bu noktanın, HDP’nin bu oluşuma ne tür bir tepki vereceği muhtemelen yapılacak olan açıklamalarla netlik kazanacağını belirtebiliriz.

HDP YOL AYRIMINA MI GELDİ?

Fakat her ne olursa olsun, HDP’siz ama CHP’nin temsilcisinin de olduğu, yeni bir ittifak kurma sürecinin başlatılması, HDP’ye deyim yerindeyse en büyük siyasi “kazık” olacaktır. Hiçbir ittifakta yer alamayan bir HDP acaba siyaseten ne yapacak bundan sonra? Olası bir seçimde nasıl bir rota izleyecek? Kendi adayını çıkaracak mı? Ve de en önemlisi “Türkiyelilik” projesinin sona ereceği ve Kürt Ulusal değerlerini ön plana çıkaracak bir siyasete mi dönecek gibi sorular orta yerde durduğu gibi, bütün bu soruların cevapları Türkiye’nin seçim sathı mahalline girdiği bir süreçte ortaya çıkacak gibi görünüyor.

Fakat siyasi zemin ne kadar kaygan olursa olsun, ittifaklar ne kadar olursa olsun, izlenecek olan bütün siyaset 83 milyonluk bir Türkiye’nin bekası ve refahı için olmalıdır. Birileri vagonda birileri aşağıda yaya olmamalı, olamaz da.

Saygıyla...

Yorum Yaz