tatlidede
tatlidede

VİDEO - Mardin HDP'de Mehmet Ali Yiğit dönemi başladı

HDP Mardin 4’üncü Olağan İl Kongresi Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, HDP Mardin Milletvekilleri, görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve çok sayıda partilinin katılımıyla gerçekleştirildi.
  • 18.06.2022 17:11
VİDEO - Mardin HDP'de Mehmet Ali Yiğit dönemi başladı

HDP Mardin Milletvekili Pero Dundar ve eski Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün de katıldığı kongrede, HDP Mardin İl Başkanlığına Mehmet Ali Yiğit seçildi.

Kongrede Ahmet Türk ve Mithat Sancar birer konuşma yaptı.

VİDE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Ahmet Türk, konuşmasında Kürt halkının kazanımlarını yok etmeye yönelik inanılmaz bir baskı olduğunu belirterek şunları söyledi:

"Aslında yaşadığımız sürecin herkes farkında. Kürt halkı üzerinde yürütülen zulüm politikası, hukuksuzluk, adaletsizlik özellikle bu iktidar tarafından açık bir şekilde yürütülüyor. Kürtlerin kazanımlarını yok etmeye yönelik müthiş bir baskının olduğunu zaten biliyoruz. Kürdistan’ın dört parçasında Kürt halkının kazanımlarını yok etmeye yönelik bir çalışmanın, bir siyasetin içinde olduklarını görüyoruz. Biz bunun farkındayız. Kürt halkı da bunun farkında. Ancak şunu da biliyoruz; Kürt halkı özgürlüğe yaklaştığı zaman zulüm politikası kat be kat artarak sürdürülüyor. Bugün yaşadığımız süreç budur. Peki ne yapacağız? Biraz önce arkadaşlarımızın da dile getirdiği gibi birlikteliğimizi güçlü hale getirmek, dostlarımızla doğru bir yaklaşımla bütünleşerek, demokrasiyi isteyen herkesle beraber mücadele ederek, Kürt halkının içinde bulunduğu bu zor durumu anlatarak, ikna ederek mücadelemizi sürdürmemiz gerekiyor.

Mücadele için yol yürümeye hazırız

Evet dostlarımız var, Üçüncü Yol dediğimiz ve gerçekten demokrasiyi, Türkiye’nin demokratikleşmesini isteyen çok değerli dostlarımız var. Bunlarla, halkımızla birlikte mücadelemizi büyütmek zorundayız. Birçok siyaset yapan Kürt partisi var. Bunlara da seslenmek istiyorum. Sizlerle beraber birlik ve mücadele için yol yürümeye hazırız. Ama bugün Türkiye’de yürütülen bir politika var. Kürtleri yalnızlaştırma politikası yürütülüyor. Bunun farkında olun ve Kürt dostlarıyla birlikte olun, sizler de bu büyük ittifakın içinde yer alın."

VİDE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Daha sonra kürsüye gelen ve salondakileri Arapça, Kürtçe ve Türkçe selamlayan Mithat Sancar ise şöyle konuştu:

"Hemşerilerim, kardeşlerim, yoldaşlarım, hepiniz kongremize hoş geldiniz. Mardin’de olmak her zaman beni heyecanlandırıyor. Burada doğdum, burada büyüdüm, bu toprakların çocuğuyum, bununla gurur duyuyorum. Mardinli olmaktan gurur ve onur duyuyorum. Hayatı ben bu şehrin, Nusaybin ve Mardin’in diğer bölgelerinin sokaklarında öğrendim. Çok da iyi öğrendim diyebilmek isterim ama bunun takdiri size aittir. Sevgi adına, adalet adına, mücadele adına ne öğrendiysem kökleri bu topraklardadır. Mardin'in kültürüne, halklarına minnetlerimi sunmak isterim. Ben Mardinliyim ama HDP de Mardinlidir, kökleri bu topraklardadır. Bu toprakların çok kültürlü, çok inançlı, çok renkli tarihindedir. Farklı inançların, kültürlerin, dillerin eşit bir şekilde barış içinde yaşama kültüründen doğmuştur HDP.  Ve bunun da en güzel mekanlarının başında Mardin geliyor. Onun için rahatlıkla diyebiliriz ki HDP’nin memleketi de doğum yeri de Mardin’dir. Bu ülkenin geleceği de bu partinin doğduğu topraklardaki kültürdedir, zihniyettedir, ruhtadır. Halkların ve inançların eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşayabileceği demokratik bir cumhuriyeti ve kalıcı barışı, buradan alacağımız ilham ve güçle inşa edeceğiz."dedi.

VİDE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

Mardin'in çok kültürlü ve inançlı bir şehir olduğunu belirten Sancar, Mardin'de olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Halkların ve inançların eşit ve özgür bir şekilde bir arada yaşayabileceği demokratik cumhuriyeti ve kalıcı barışı Mardin'den alacakları ilhamla inşa edeceklerini kaydeden Sancar, "O nedenle başaracağız. O nedenle geleceği hep birlikte özgürlük ve eşitlik üzerine inşa edeceğiz. Bundan şüpheniz olmasın." diye konuştu.

HDP'nin Ankara'da 3 Temmuz'da yapılacak 5. büyük kongresine gideceğini belirten Sancar, şöyle devam etti:

"En coşkulu kongremiz olacaktır. Dosta düşmana, sevene sevmeyene, en güçlü mesajı sizlerin katılımı verecektir. Bundan şüphemiz yok. HDP bu ülkede çözümün gücü olmaya kararlıdır. HDP'nin demokratik cumhuriyet, eşit yurttaşlık, büyük barış hedefine, yürüyüşte nasıl kurucu gücü olduğunu ortaya çıkaran kongre olacaktır. Yeniden inşa, bu ülkeyi yeni bir başlangıca götüren kongre olacaktır. Buna bütün kalbimizle inanalım. Şimdiden bu coşkuyu sokak sokak, ev ev, mahalle mahalle, şehir şehir yaygınlaştıralım. 3 Temmuz'da Ankara'da o büyük coşkuda buluşacağız."

Bu topraklar direniş ve mücadelenin topraklarıdır

Bu topraklar zengindir; kültür açısından, medeniyet açısından, tarım açısından ve pek çok başka açıdan zengindir. Fakat bu topraklar sadece bu zenginlikleri yaşamakla kalmadı, bu topraklar zulmün ve zorbalığın her türlü doyumuna ulaştı. Mezopotamya’nın bütün şehirleri, Kürdistan’ın diğer şehirleri gibi Mardin de zulümden zorbalıktan nasibini çok fazla aldı, zulüm ve zorbalığın her türünü tanıdı. Ama nerede zulüm ve zorbalık varsa orada direniş ve mücadele vardır. İşte bu topraklar aynı zamanda direnişin ve mücadelenin topraklarıdır. Biz cesaretimizi bu mücadele ve direniş geleneğinden, kararlılığımızı bu toprakların güçlü birikiminden alıyoruz. Yürüyüşümüzü de bu topraklardan, mücadeleden, direnişten, her zaman yeniden yeniyi inşa etme iradesini kaybetmeyen bu inançtan alıyoruz. Bu toprakların bu güçlü köklerinden alıyoruz. O nedenle başaracağız. O nedenle geleceği hep birlikte özgürlük ve eşitlik üzerine inşa edeceğiz. Bundan şüpheniz olmasın.

Gasp ettiler, peşkeş çektiler, soygun yaptılar, yolsuzluk yaptılar

Mardin bunun en çarpıcı örneği. Bundan önceki kayyımın ve kayyım sisteminin sonuçlarını hepimiz biliyoruz. Bütün kaynakları gasp ettiler, yandaşlarına peşkeş çektiler, soygun yaptılar, yolsuzluk yaptılar, üstüne de arsızlığın alasını yaptılar. Bu şehri bu şekilde yozlaştırabileceklerini düşündüler. Şimdi onlar başlarını önlerine eğmek zorundalar ve kaldırmayacaklar. Onları buraya atayanlar ve bu sistemi kuranlar da başlarını öne eğecek. Başları önlerinde eğik bir şekilde gidecekler. Kayyım rejimini buradan da bu ülkeden de silecek irade işte buradaki iradedir, sizlerin iradesidir, halkların ortak mücadelesidir. Burada kayyım sistemiyle hedeflenene Binxête’de, hepiniz bilirsiniz Rojava’da, askeri operasyon tehditleriyle varmaya çalışıyorlar. Orada da hedef farklı değildir. Orada da Kürt halkının iradesi gasp edilmek isteniyor, yok edilmek isteniyor. O nedenle sürekli bir askeri operasyon tehdidi gündemdedir. Kürt sorununa inkar ve imha anlayışıyla yaklaşan her yönetim, eninde sonunda savaş siyasetine dayanmak zorundadır. Ömürlerini uzatmak, iktidarlarını sürdürmek için dönüp dolaşıp bütün inkarcı iktidarların geldiği yer savaş politikasıdır. İçeride savaş, dışarıda savaş. 

VİDE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

HDP Kürt sorununda demokratik çözüm için her alanda üzerine düşeni yerine getirmeye söz vermiş bir partidir

Savaş politikalarıyla, bu güvenlikçi anlayışla yaratmak istedikleri başka bir sonuç daha var. Toplumu ayrıştırmak, kutuplaştırmak, gerilim politikasını derinleştirmek ve böylece karşılarına güçlü bir demokrasi birliğinin, güçlü bir demokrasi ittifakının çıkmasını önlemek. İşçiyi, emekçiyi, köylüyü, çiftçiyi de bu politikalar üzerinden birbirine düşman haline getirmek istiyorlar. Böylece varlıklarını sürdürmeyi hedefliyorlar. Bunu iyi görmemiz gerekiyor. Kürt sorununda güvenlikçi anlayış ve savaş politikaları, inkar ve çözümsüzlük bu ülkede siyasetin ve toplumsal yaşamın her alanında büyük tahribatlar yaratıyor. İşte HDP onun için demokratik çözüm diyor. Her şeyden önce Kürt sorununda demokratik çözüm, bunun için diyalog müzakere ve siyaset. Başka yöntem yoktur. Savaş, güvenlikçi anlayış, düşmanlaştırma inkar ve yıkımdan başka bir sonuç getirmedi bugüne kadar. Bundan sonra da getiremez. HDP Kürt sorununda demokratik çözüm için her alanda üzerine düşen görevi yerine getirmeye söz vermiş bir partidir ve bu amaçla kurulmuş bir partidir. Çözüm için demokrasi güçlerini bir araya getirmek, savaş karşıtı güçleri birleştirmek bizim üzerimizde çalıştığımız, emek sarf ettiğimiz hedeflerden biridir. Çözüm için İmralı’daki tecridin kaldırılmasını talep etmemiz tam da bu politikaların bir gereği, bir sonucudur. 

Muhalefet partileri iktidardan farklı düşünmüyor

Bugün de bizim dışımızda kalan muhalefet partilerinin mevcut iktidardan başta Kürt sorunu olmak üzere önemli hassas bütün konularda farklı düşünmediğini, esasta farklılaşmadığını üzülerek gözlüyoruz. Yani daha açık söyleyelim; bu iktidara karşı mücadelemiz ortada, bu iktidarın Kürt halkına, partimize, emekçilere, muhaliflere uyguladığı zulüm de ortada. Buna karşı en çok direnenin kim olduğu da belli, her yerde mücadelemiz sürüyor. Bütün zorbalıklara rağmen yolumuza devam ediyoruz. Binlerce, on binlerce arkadaşımız tutuklu, her gün yeni gözaltı operasyonları oluyor ama mücadelemiz sürüyor. Demek ki HDP zülme, zorbalığa karşı mücadelesini zaten kararlılıkla yürütüyor. Ama bu iktidara karşı alternatif diye sunulmak istenen seçeneklere baktığımızda temelde inkar ve güvenlikçi zihniyetten farklı bir anlayış göremiyoruz. Eğer bu iktidarın zihniyetini ve bundan önceki dönemlerde uygulamaya geçirilen zihniyeti, bugün farklı bir ambalajla önümüze getirme niyeti olanlar varsa, şimdiden açık söylüyoruz; bu bizim kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Biz eski zihniyetin yeni ambalajlarla pazarlanmasına karşıyız, nasıl ki bu zorba iktidara karşıysak. Biz gerçek bir alternatif ve çözüm peşindeyiz. Halkların çözümünü arıyoruz. Eğer ki birbirine benzer böyle iki seçenek varsa, çaresiz miyiz? Aklınıza bu soru gelebilir. Hayır, çaresiz değiliz. HDP var, sizler varsınız, mücadele var, halkların ortak iradesi var, Demokrasi İttifakı var ve yılmak bilmeyen bir kararlılık, hedefe yürüme azmi var. Bütün baskılara rağmen HDP büyüyor, yoluna kararlılıkla devam ediyor, Demokrasi İttifakını güçlendiriyor. Bunu sadece Türkiye’nin batısında belli partilerle birliktelik olarak anlamayın. 

Bu halk seçeneksiz kalmayacak

Biz bütün Kürdi partilerin bir araya gelebileceği bir ittifakı da istiyoruz. Sadece partilerin de değil; bütün platformların, kuruluşların, girişimlerin, doğduran doğruya vicdanlı bireylerin, insanların buluşacağı bir geniş demokrasi ittifakı istiyoruz. Seçenek budur, gerçek çözüm budur. Bu çözümü hayata geçirme iradesini ortaya çıkarma görevi de bizim omuzlarımızdadır. Kapatma Davası varmış, Kobani Kumpas Davası yürüyormuş. Kulak asmayın. En zor şartlarda, en ağır koşullarda nasıl bir yol bulduysa bizden önce mücadele eden büyüklerimiz, yoldaşlarımız, kardeşlerimiz bizler de mutlaka bir yol bulacağız. Bu halkı seçeneksiz, bu halkı umutsuz bırakmak söz konusu olmayacak. Çözüm var, çare var ama hepsinin ön şartı inançtır, kararlılıktır. Bu da bizde var. 

VİDE İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ!

İki seçeneğe mahkum olduğumuzu söyleyenlere kulak asmayın

Göreceksiniz önümüzdeki seçimlerde HDP bu ülkede anahtar güç rolünü halkın oylarıyla da tescil edecektir. Anahtar derken kastettiğimiz şu: Biz bu ülkede savaşı besleyen o kilitlenmiş kapıları açıp oraya barışın çığlığını göndereceğiz. Suç imparatorluğu yaratanlara, savaş ekonomisini ve sömürü düzenini kilitli kapılarda sürdürmek isteyenlere karşı biz büyük, eşit, özgür ve onurlu yaşamın kapısını açacağız. Sorumlulukla ve özgüvenle bu hedefe doğru yürüyeceğiz. İnançların özgür olduğu, halkların eşit olduğu, emeğin onuruyla, emekçinin onuruyla, bütün insanların hakkıyla, hakettiğiyle yaşayabileceği bir geleceği inşa edeceğiz. Bizim iki seçeneğe mahkum olduğumuzu kim söylerse ona da kulak asmayın. 

 

MEHMET ALİ YİĞİT KİMDİR?

 

Editör: Nezir Güneş

Yorum Yaz