Yarım Kalan Bir Hayat: Mahir Ali / RAKKA - 1

Bu yazımı tamamlayıp kontrolünü yaptığım bir sırada çıkıp geldi Mahir. Aslında bu çalışmaya yeni bir kişiyi ekleme düşüncem yoktu ama Mahir’i dinledikten sonra fikrim değişti. Zira Mahir’den dinlediklerim, yenilir yutulur cinsten değildi.

2006 yılında Halep Üniversitesi Arap Dili Ve Edebiyatı bölümünden mezun olan Mahir, 2007 yılında yazıldığı Latkiye Teşrin Üniversitesinden 2009 yılında Halk eğitimi diplomasını alarak mezun olmuş.

2007 yılında, Halep Üniversitesi ile Ankara Üniversitelerince düzenlenen kültür değişimi konferansına öğrenci heyeti başkanı olarak katılmak üzere Ankara’ya gelmiş. Türkiye’de kaldığı 12 günlük sürenin 10 gününü Ankara’da, 2 gününü İse hayallerimin şehri dediği İstanbul’da geçirmiş.

2008 yılında, Mısır’da düzenlenen Arap Zirvesi, Arap Gençlik Konferansına katılmış.

2009 yılında, Halep Üniversitesi Arapça öğretimi üzerine yüksek lisansa başlamış.

2010 yılında, Halep Üniversitesi yönetim işleri sorumluluğu ile beraber edebiyat bölümünün yüksek lisans başkanlığına getirilmiş.

2013 yılında, Rakka Fırat Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde öğretim üyeliği görevinde bulunmuş.

Ve 2014 yılının sonlarına doğru da hayatının en zor kararıyla Türkiye’ye sürüklenmiş.

2010--2014 yılları arasında, hayatının en fırtınalı ve en acı zamanlarını yaşayan Mahir’e bırakıyorum sözü;
Adım Mahir. Mahir Ali.

Suriye’nin Rakka şehrinde doğmuşum ve 35 yaşındayım. 2006 yılında Halep Üniversitesi Arap Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Ardından Latkiye Teşrin Üniversitesi’nde, Halk eğitimi üzerine iki yıllık bir eğitim aldım. 2008 yılında Arap dili öğretimi üzerine yüksek lisans yapmak üzere kayıt yaptığım Halep Üniversitesi’nde, yönetim işleri sorumluluğunu alarak edebiyat bölümü yüksek lisans başkanlığına seçildim. 2009 yılına bu görevle girdim.

Üniversite öğrencileri ile çok iyi bir diyalog içine girdim. Seviliyordum. Ama tam bu sıralarda devlet güvenlik birimlerinin istemediğim bir teklifiyle karşı karşıya kaldım. Yapmış olduğum görevin yanı sıra kendileriyle de beraber çalışmamı istediler benden. Böyle bir işi (ajanlık) kabul edemezdim ve etmedim zaten. Bu durum, benimle bu birimin arasını açtı tabi. Bana sunulan teklifi reddederek başıma nasıl bir bela aldığımı bilecek durumda da değildim hani. İşime bakıyordum ben.

2009 yılında gelen ve reddettiğim teklifin ardından, altına alındığım merceğin farkında değildim. Yaptığım işten tutun da öğrencilerle olan iletişimime kadar her şeyimin gözlendiği bir yıldan sonra, yürütmekte olduğum işin yanı sıra ek bir görevi üstlenmenin hazırlığı içine girmek üzereydim. Üniversite öğrencileri, öğrenci başkanlığına aday olmamı istiyorlardı ve olacaktım da…

Mahir Ali'nin hikayesinin yazı serisi devam edecek....