Yarım Kalan Bir Hayat: Abdullah İbrahim / Haseki -7

       Bizden giden haber üzerine Haseki’de kalan iki abim, eşleri, çocukları ve beş ablamla beraber, babamın belirlediği istikametle yine Ceylanpınar tarafından sınırı geçip Türk Askerine teslim oldular. Aynı gün içinde Ceylanpınar Kampı’na kayıtları yapıldı ve bu kaydın ardından salıverildiler. Henüz Ceylanpınar’da gizlenen diğer abilerimi de gördükten sonra onlar da Kızıltepe’deki dayımların evine geldiler. Geriye annem ve babam kalmıştı. Babam, gemisini en son terk eden kaptan misali tüm çocuklarının emniyetini sağladıktan sonra tekrar harekete geçip ne var ne yok satmış ve son olarak evimizin kapısını kaynak makinesiyle kaynatıp yollara düşmüştü. Bu kez sadece annemle beraber ve her zamankinden daha rahat bir psikoloji ile Antakya yakınlarındaki ve ismini de bilmediğim bir sınır kapısından pasaportlu olarak Türkiye’ye geçmeyi başardılar. Bu kapı Özgür Suriye Ordu’sunun elindeydi ve babam için güvenliydi.

        Annemle beraber Kızıltepe’ye gelen babam, evin tutulmadığını görünce çok sinirlenmişti. Babamın sinirinden payımı aldım ama olsun, onlar da gelmişlerdi ya…

       Dayımın üç odalı evinde sıkış tıkış olmuştuk. Bu halde ve tamı tamına geçirdiğimiz 27 günün ardından kendimiz için bir ev bulabildik. Bu arada iş de bulmuştuk. Çekilen bir yığın sıkıntının ardından yeni evimize yerleşip yeni işimize de başladık. Benim vatandaşlığım vardı ve sıra benim gibi diğer kardeşlerimin de vatandaş olmalarına gelmişti. Annemin vatandaşlık hakkından faydalanarak müracaatlarımızı yaptık ve o ara Ceylanpınar’da bulunan diğer abilerimin de durumlarını anlattık. Bu müracaatımızın hemen ardından bu abilerim de Ceylanpınar Kampı’na kayıt yaparak Kızıltepe’ye geldiler. Ağabeylerimin de katılımıyla ailece çıktığımız hayat yolculuğumuzun son durağı olan Kızıltepe’ye şükürler olsun ki hiç fire vermeden ulaşmış oluyorduk. Vatandaşlık müracaatımız sonuç vermiş ve evli olan iki abimin hanımları ve çocuklarının dışında herkes vatandaşlık hakkını aldı. Yengelerim ve yeğenlerimden kan örnekleri alınarak DNA testi için Ankara’ya gönderildi. Sonuçların gelmesiyle onların da bu hakkı alacaklarından şüphemiz yok artık.