tatlidede
tatlidede

Yarım Kalan Bir Hayat: Belaliz Şahin / DERBESİYE -2

Yarım Kalan Bir Hayat: Belaliz Şahin / DERBESİYE -2

Belaliz Şahin hikayesinin yazı serisinin ikinci bölümü...

Ben, Şam Üniversitesi Eczacılık,

Solin, Şam Üniversitesi Çevre Mühendisliği,

Jiyan, Şam Üniversitesi Ziraat Mühendisliği,

Gülçin, Şam Üniversitesi Petrol Mühendisliği,

Dünya, Haseki Üniversitesi Çevre Mühendisliği

Hepimiz çok mutluyduk ama Dünya’nın Haseki’de okuyacak olmasına üzülüyorduk. İlkokuldan itibaren süren beraberliğimizin üniversitede bitecek olması üzmüştü bizi tabi ki.

Dünya’nın Haseki’de okuyacağına olan üzüntümüzü saymazsak eğer, hepimiz çok sevinçliydik ancak ebeveynlerimizin sesi soluğu çıkmıyordu. Hiç konuşmuyorlardı. Kazandığımıza sevinmemiş gibi bir halleri vardı. Ama onların bu halini ne anlayacak ve ne de umursayacak durumda değildik biz. Kazanmış olmanın sevinciyle hayallere bile başlamıştık. Ebeveynlerimiz, bulunduğumuz odayı terk etmişlerdi ve biz bunun farkına bile varmamıştık. Zira biz bir eksikle bile olsa Şam planlarını yapmaya başlamıştık. Şam’da ev kiralayacaktık. Yemekleri ben pişirecektim. Bulaşıkları Gülçin, ev temizliğini Jiyan yapacaktı. Kiralayacağımız evin bahçe temizliği ile ağaçların bakımından ise Solin sorumlu olacaktı.

Bu planlarımıza dâhil olamayacak olan Dünya üzülüyordu ama biz bu üzüntüyü gidermenin çözümünü de bulmuştuk. Okuyacağımız bir yılın ardından Dünya’nın okul naklini Şam’a aldırmak için elimizden gelen her şeyi yapacaktık.

Sonuçlar tamamdı ve bir ay içerisinde kayıtlarımızın yapılması gerekiyordu. Bu süre içerisinde yapılması gereken kayıtlarımız için Şam’a gidecektik tabi ki. Şam’da geçireceğimiz beş yılın küçük bir provasını yapmamız için de güzel bir fırsattı bu. Dört kafadar, bu provanın hayallerine başladık bu kez. Kayıt için Şam’a gideceğimiz tarihi belirleme konusuna geldiğimizde ebeveynlerimizin odada olmadığını fark etmiştik. Öyle ya bu tarihi belirlerken onların da fikrine ihtiyacımız olacaktı. Bu tarihi onlara danışacaktık tabi ki ama odadan ayrılmışlardı ve bizim o an için onların peşinden gitmeye niyetimiz yoktu. Planlarımıza devam ediyorduk. Öncelikle güzel kıyafetler alacaktık. Belirleyeceğimiz tarihten bir gün önce Dünya’yı Haseki’ye gönderecek ve bir gün sonra onunla beraber Şam’a gidecektik. Yani dört kayıt için beş kişi gidecektik Şam’a. Akşama kadar kurguladığımız bu güzel planların ardından, arkadaşlarım evlerinin yollarını tuttular.

Arkadaşlarımı uğurladıktan hemen sonra, kayıt için Şam’a gitme tarihini belirlemek üzere annemin karşısına dikildim. Bir güzel anlatmaya başladım arkadaşlarımla tasarladıklarımızı. Büyük bir hazla başladığım bu anlatımı sürdürürken beni dinlemekte olan annemin tavrı bir tuhaftı ama açıkçası bu tuhaflığa yüklediğim bir anlam olmadı. Sevinç yüklü bir heyecanla anlattıklarıma hiçbir tepki vermiyordu annem. Sevincimi paylaşmak istiyordum belki ama annemin soğuk duruşu, paylaşmak istediğim sevinçten kendi payına düşeni alabilmekten çok uzaklarda gibiydi. Annemin bu duruşunu hiç umursamadan anlatmak istediklerimin tamamını eksiksiz tamamladım. Sözlerime noktayı koymamla beraber alnına doğru yükselen kaşlarının eşliğinde, kafasını sağa sola savurarak salladı annem. Güzel annemin kaşlarına çöken çirkinliğe ilk defa tanık olmuştum.

Belaliz Şahin hikayesinin yazı serisi devam edececek...

Editör: Aydın

Yorum Yaz