tatlidede

Yarım Kalan Bir Hayat: Zeynep Osman / KAMIŞLO -9

Yarım Kalan Bir Hayat: Zeynep Osman / KAMIŞLO -9

Zeynep Osman hikayesinin yazı serisinin dokuzuncu bölümü...

Son!

Başlangıç!

İki zıt durumun iki zıt duygusunu aynı anda yaşıyor gibiydim. Geride bıraktığımız evimizi sabahın dördünde terk etmiş, yeni evimize de ertesi sabahın dördünde ulaşabilmiştik. Hayatımın en hazin ve en huzurlu iki şafağını 24 saat içinde yaşamıştım. Yorgundum. Ayaklarım şişmişti. Başımı koyduğum yerde uyuyuverdim.

Sabah, yeni bir ev, yeni bir ülke ve yeni bir hayata uyandık. Ve bu yeni hayata uyandığımız anda evimizi özlediğimi hissettim. Evime, ülkeme özlem duyacağımın farkındaydım ama bu özlemin bu kadar erken baş göstereceğini asla tahmin etmemiştim doğrusu.

Başlamak zorunda kaldığımız yeni hayatımızda geçen günlerin hızı, bizleri bir an bile olsun ülkemizi düşünmekten alıkoymadı. Gözlerimizle, kulaklarımızla, ruhumuzla takip ettiğimiz ülkemizden sadece bedenlerimiz ayrıydı. Kulağımıza gelebilecek güzel haberler adına, ülkemize odaklanmadığımız an yok gibiydi. Gerçi bu güne kadar geçen zaman içerisinde aldığımız haberler ruhumuzu tırmaladı hep ama asla ümidimizi yitirmedik ve yitirmeyeceğiz de…

Kızıltepe’deki kapı komşumuzu, yerleştikten altı ay sonra tanıdık. Bu durum bizim sahip olduğumuz kültür için tuhaf bir şeydi. Bu anlamda komşularımızdan ya da yerli halktan umduğumuz yakınlığı pek göremedik. İşte bundan dolayıdır ki tıpkı bizler gibi buralara sürüklenen diğer yurttaşlarımızı bularak adeta küçük bir Suriye kurduk. Birbirimize kenetlenerek kendi içimizde yeni dostluklar oluşturduk. Birbirimize teselli kaynağı olmaya çalıştık hep.

İşte o aralar Kızıltepe Halk Eğitim Merkezi’nde bizim gibiler için Türkçe derslerinin verildiğini duymuştum. Aldığım bu duyum üzerine yaptığım müracaatın ardından Türkçe kursuna devam etmeye başladım. Yerli halk bizlere pek yakın değildi ya da bizler onlara pek yaklaşmamıştık. İletişimimiz hemen hemen yok gibiydi. Halk eğitime gittiğim zaman da soğuk bir manzarayla karşı karşıya kalabileceğimi düşünmüştüm. Ama yanıldım. Yerli halktan biri olan öğretmenimiz, bura insanı ile ilgili olan tüm olumsuz fikirlerimi ters düz etti diyebilirim. Kızıltepe ve Kızıltepelilere bakış açım, olduğu gibi değişti. Uzun zamandan beri ilk kez kendimi mutlu hissettiğim bir yerdeydim. Terk etmek zorunda kaldığım okulumun verdiği acı burada hafifledi biraz ama üniversitenin özlemiyle yüreğime inen ateş hiç sönmedi ve asla sönmeyeceğini de biliyorum hani.

Evime, yurduma, okuluma dönebileceğim günlerin ümidiyle…

Editör: Aydın

Yorum Yaz