diorex
Dedas

Kültürel nostaljinin ayrılmaz bir parçası olan Nokia 2025'te sergilenecek

Bir dönemin efsane markası Nokia, klasik telefonlarını ve "daha önce görülmemiş prototipleri" içeren yeni bir çevrimiçi müze açmaya hazırlanıyor.

  • 12.12.2024 19:26
Kültürel nostaljinin ayrılmaz bir parçası olan Nokia 2025'te sergilenecek

İçinde bulunduğumuz şık minimalizm ve parlak ekranlar çağında inanması zor olsa da, bir zamanlar cep telefonunuzu müthiş bir şiddetle duvara fırlatmanız ve telefonunuzun bu eylemden zarar görmeden hatta hala Gran Vals çalarak kurtulması mümkündü.

Özellikle 'Yılan' oyunuyla hafızalara kazınan ve blok tasarımlarıyla sevilen Nokia telefonlar, 90'lı ve 2000'li yıllara damgasını vurmuştu. Nokia, cep telefonlarının meteorik yükselişinin temelini oluştururken, zamanla kolektif kültürel nostaljimizin ayrılmaz bir parçası haline geldi.

90'lı yılların ortalarından 2017'ye kadar uzanan 700'den fazla çalışmanın yer aldığı Nokia Tasarım Arşivi, Finlandiya'daki Aalto Üniversitesi'nin dijital portalı aracılığıyla 15 Ocak 2025'te sergilenecek.

Euronews Culture'a konuşan Aalto Üniversitesi'nden araştırmacı Lu Chen, "Yapay zeka geleceğe geçişimizi hızlandırırken yine çok önemli bir dönemdeyiz gibi görünüyor. 

Tüm bu heyecan ve belirsizlik içinde Nokia Tasarım Arşivi, şu anda hayatımızda olan teknolojinin geçmişte nasıl şekillendiğini görmemiz için eşsiz bir 'perde arkası' görünümü sunuyor" diyor.

1865 yılında kurulan Nokia, aslında bir kağıt hamuru fabrikasıydı. 1967 yılında elektronik bölümünü kurdu ve 1987 yılında ilk resmi cep telefonunu piyasaya sürdü: Mobira Cityman 900.

Sovyet Devlet Başkanı Mikhail Gorbaçov'un bir cep telefonu kullanırken görülmesinin ardından bu hantal cihaza 'Gorba' lakabı takıldı.

90'lı yıllar boyunca şirket, "en baskını" olmasa da "en baskın cep telefonu üreticilerinden biri" olarak kendini kanıtladı.

1994'te piyasaya sürülen Nokia 2110, başlangıçta 'Ringtone Type 7' olarak adlandırılan ve Francisco Tarrega'nın Gran Vals'ine dayanan o meşhur Nokia zil sesini içeren ilk ürün oldu. 2009 yılında yapılan bir araştırma bu zil sesinin dünya çapında günde tahmini 1,8 milyar kez (saniyede 20.000 kez) duyulduğunu bildirmiştir - kulak zarlarımıza musallat olmasına şaşmamalı.

Markanın en ikonik cep telefonu modeli, 2000 yılında cep telefonu fırlatma gibi uluslararası bir spor dalına ilham olacak kadar sağlam, tuğlayı andıran 3310'du.

Renkli geçmeli kapaklarından, ana karakter Neo'nun Nokia 8110 nam-ı diğer 'muz telefon' kullandığı Matrix gibi filmlerdeki fütüristik tasvirlere kadar, bunlar bizi teknolojik olarak ilerleten ve aynı zamanda estetik yaygınlık yoluyla kendilerini kültürel zeitgeist'a yerleştiren ürünlerdi.

Araştırmacı Kaisu Savola, "Nokia 90'larda Samsung ya da Apple'ın bugün bulunduğu konuma benzer bir konumdaydı," diyor ve ekliyor: "Bu büyük şirketler ürünleriyle hayatlarımızı şekillendiriyor."

Çok sayıda ilk prototip, eskiz, röportaj ve daha fazlasını içeren arşiv, aynı zamanda ürün tasarımcılarının etkisini vurgulamayı, kararlarının bir dönemin evrimine nasıl katkıda bulunduğunu ve gelecekte de yankı uyandırmaya devam edebileceğini incelemeyi amaçlayan bir nostalji portalı.

"[Nokia'nın] 'insanları birbirine bağlayan' sloganı gibi, bağlantının da Nokia ve bu tasarım arşivi için anlamlı bir tema olduğunu düşünüyorum. Nokia denince aklımıza doğal olarak telefonlar geliyor ama bu telefonların yapımında modadan, arabalardan, oyunlardan, antropolojiden ve dünyanın dört bir yanındaki görsel kültürlerden ilham alındı," diye açıklıyor Chen.2013 yılında şirketin cep telefonu işi Microsoft Mobile tarafından satın alındı ve 2016 yılında satıldı - o zamana kadar akıllı telefonlar pazarı tamamen ele geçirmişti.

Ancak son yıllarda, çok sayıda genç, aşırı ekran süresiyle mücadele etmek için günümüzde "aptal telefon" olarak da anılan bu eski tuğla telefonlara yöneldi. Genç kuşakların bu yönelimi, günümüzde bir denge duygusu bulmak için geçmişimizden gelen, görünüşte modası geçmiş nesneleri kullanma arzusunu ortaya koyuyor.

Chen, "Son yıllarda akıllı olmayan telefonların yükselişini görünce, Nokia telefonların günlük yaşamımız ve teknoloji arasındaki ilişkiyi - bu ilişkinin eskiden nasıl olduğunu ve nasıl yeniden tasarlamak isteyebileceğimizi - düşünmemizi sağladığını hissediyorum," dedi.

Nokia'nın 20.000 parçadan oluşan veri tabanı kademeli olarak düzenlendikçe çevrimiçi sergi büyümeye devam edecek. 20. yüzyılın sonları ve 2000'lerin başlarındaki kültürel manzaranın bir yansıması olan bu sergi, her şeyin ne kadar hızlı değiştiğini gözler önüne seriyor.

Projenin baş araştırmacısı Anna Valtonen, "Özellikle bu değişim zamanlarında, etrafımızdaki dünyayı nasıl kavrayabileceğimizi anlamak ve ne olabileceğimizi hayal etmek önemlidir," dedi.

Şu anda tek hayalimiz yine çok ama çok uzun bir yılan olmayı başarabilmek.

 

Yorum Yaz