tatlidede

Yeni Eğitim Yılı ve Öğretmen Sirkülasyonunun Dayanılmazlığı

Yeni Eğitim Yılı ve Öğretmen Sirkülasyonunun Dayanılmazlığı

Yaklaşık iki buçuk yıl önce 2009’un şubatında “Öğretmen atamalarında Zamanlama Hatası” adlı bir yazı yazmıştım. O yazımda öğretmen atamalarının ve farklı nedenlere dayalı olarak gerçekleştirilen yer değiştirme işlemlerinin zamanlamasındaki hatalara ve bu zamanlama hatalarının yol açtığı telafisi neredeyse imkânsız sıkıntılara değinmiştim.

***

Ağustos ve Eylül aylarıyla başlayıp Kasım, Aralık, Şubat hatta Mart aylarında bile taksit taksit yapılan öğretmen alımları bir sistematiğe bağlanamaz mı diye sormuş ve ilk bakışta istihdam açısından çok sevindirici bir durum gibi görünen bu sık öğretmen alımlarının farklı açılardan bakıldığında aslında ciddi olumsuzlukları ve sorunları da içinde barındırdığını anlatmıştım.

Yılın farklı aylarına dağıtılan bu alım ve yer değiştirmeler bırakınız sorunları çözmeyi birçok okulun düzeninin bozulmasına neden olmakta ve özellikle ilk kademe öğrencileri bu değişikliklerden kaynaklanan öğretmen değişiklikleri nedeniyle psikolojik olarak olumsuz etkilenmekteydi.

Nereden bakarsanız bakın yıl ortasına yayılarak yapılan atamaların verimli olmadığı ortadaydı. Kasım ya da Aralık ayında atanan bir öğretmenin göreve başlaması zaten ikinci dönemi buluyordu. Şubat ayında atanan bir öğretmenin başlaması ise inanın Nisan’ı buluyordu. Bu şekilde atanan birçok öğretmen bu zamansızlıktan dolayı özel işlerini yapmak, ev kiralamak, eşya almak ve benzeri nedenlerle uzun süreli rapor bile alıyorlardı. Böylece doğru dürüst görev yapmadan bir bakmışsınız yaz tatili geliyordu. Eğitim öğretimi öğretmensiz noktalayan öğrencilerin yanı sıra, sabah uyanıp okula gittiğinde karşısında ücretli de olsa geçici de olsa alışmış ve benimsemiş olduğu öğretmeninin yerinde hiç tanımadığı bir öğretmeni gören öğrencinin kendini toparlaması ve yeni öğretmenini kabullenmesi sürecide bu sorunun bir başka trajik yönünü oluşturuyordu.

Bu düşünceleri paylaştığım o yazımın son kısmında da, yaz tatili olarak adlandırdığımız Temmuz ve Ağustos dönemi içerisinde bütün atama, özürlere bağlı yer değiştirme ve benzeri iş ve işlemlerin bitirilmesinin okulun açıldığı ilk gün bütün öğretmenlerin okullarında öğrencilerinin yanında eğitim öğretime başlamasını sağlayacağını ifade etmiş ve yaz ayı içerisinde bir takvim belirlenip okullar açılmadan işlemlerin bu takvime göre yapılmasının çok da zor olmayacağının altını çizmiştim.

***

Aradan yıllar geçti. Her sene eğitim öğretimi allak bullak eden bu takvimsiz öğretmen atama sorunun çözülmesinde yolundaki önemli bir adım yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’den geldi. 

Bu olumsuz durumun düzeleceğinin ilk işaretini geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında yaptığı açıklamada gösteren yeni Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in öğretmen atama zamanlamalarıyla ilgili düşünceleri yazılı, görsel ve internet basınında da yer aldı. Bakan Dinçer, Öğretmen alımlarının bütün bir yıla yayılmasının istikrarsızlığa ve düzensizliğe neden olduğunu belirtip bu farklı zamanlı alımların bütün taraflara katkıdan çok zarar verdiğini ve eğitim öğretimin doğru bir şekilde planlanmasına engel olduğunu anlattı.

Atamaların tamamının eğitim ve öğretim yılında doğru bir planlama ile ilerleyebilmesi için öğretmen atamalarını yılda bir kere ve yaz ayında yapacaklarını söyleyen Bakan, ”okullar açıldığında herkes nerede çalışacağını bilecek ve yıl boyunca orada çalışmaya devam edecek” diyerek adeta bizlerin duygularına tercüman oldu.

Bunu gerçekleştirebilirse inanıyorum ki Milli Eğitimin tarihine geçecektir Ömer Dinçer. Çünkü öğrencilerimizin geleceği istikrarlı bir eğitime bağlıdır ve eğitim her türlü özürden daha önemlidir.

***

Bu duygularla yeni eğitim öğretim yılının bütün öğretmen, öğrenci ve ailelere hayırlı olmasını, başarılar getirmesini ve verimli geçmesini diliyorum.

Yorumlar

Image
öğrenci velisi
24.09.2011 / 00:23

ncelikle yeni eğitim öğretim yılının bütün öğretmen, öğrenci ve ailelere hayırlı olmasını, başarılar getirmesini dileyerek, yapılacak bu uygulamanın yerinde ve çok güzel bir şey olduğunu belirtir, Murat Hocaya çok önemli olan bir konuy değindiği için teşekkür ederiz.

Yorum Yaz