Yılmaz Gürbüz kimdir? Yılmaz Gürbüz kitapları ve sözleri
Avukat Yılmaz Gürbüz hayatı araştırılıyor. Peki Yılmaz Gürbüz kimdir? Yılmaz Gürbüz aslen nerelidir? Yılmaz Gürbüz ne zaman, nerede doğdu? Yılmaz Gürbüz hayatta mı? İşte Yılmaz Gürbüz hayatı...

Avukat Yılmaz Gürbüz edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yılmaz Gürbüz hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yılmaz Gürbüz hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yılmaz Gürbüz hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi: 1937
Doğum Yeri: Kayseri
Yılmaz Gürbüz kimdir?
1937 yılında İncesu-Kayseri'de doğdu. İstanbul Ü. Hukuk F., İktisat F., Gazetecilik E., Çapa E.E. okullarından belge aldı. İstanbul, Kaynarca, Akhisar, Kayseri ve Burdur'da öğretmenlik, Londra'da gazetecilik yaptı. 1974 yılında C. Savcılığına atandı, 1994-1997 yılları arasında da Çivril'de görev aldı. Halen İzmir'de Avukatlık yapmaktadır.
Myriokephalon Çalıştayları'na katılmış, ilçedeki tarih tetkik heyeti ile bir çok defa, savaşın olduğu Çivril-Kufi boğaz ve deresinde incelemeler yapmıştır. Savaşın Kufi-Glaukos dar boğazında yapıldığına dair makaleler yazan ve ilmî belirlemeler yapan profesörlerin görüşlerine uygun olarak Kılıç Aslan ve Çivril Savaşı Romanını yazmıştır.
Yılmaz Gürbüz Kitapları - Eserleri
- Mustafa Kemal'in Romanı 1
- Mustafa Kemal'in Romanı 2
- Balkan Acısı
- Mustafa Kemal'in Romanı 3
- Orkun Bilgesi
- Mustafa Kemal'in Romanı 4
- Mustafa Kemal'in Romanı 5
- Ankaralı Gelin
- Erciyes Tutkusu
- Ahh Rumeli
- Kılıçaslan ve Çivril Savaşı
- Çanakkale Yanarken
- Mübadiller
- Selahaddin Eyyübi
- Mehlika
- Zirveye Tırmanış
- Selanik'ten İzmir'e
- Çöküş ve Diriliş
Yılmaz Gürbüz Alıntıları - Sözleri
- Selanik Beyaz Kule günlerinden beri sırdaşı olan arkadaşı gülü, kadehini Paşa’ya uzattı: -Şerefine Kemal, erkek olduğunu, bir kadına ihtiyacın bulunduğunu unutma. Kadehini ince dudaklarına götürüp dipledikten sonra Paşa, “Salih, Hazreti Salih, konuşmanı düzelt. Kadına değil sevgiye ihtiyacım var.” (Mustafa Kemal'in Romanı 3)
- insanın yalnızlığını bilmemesi zayıflığıdır. Yalnız olduğu için aranır ve aşka koşar. Aşk yalan içinde yalandır. Kendini aldatmadır. Çünkü aşk bilgiye rehavete sokar. Bilgi akıldır. Akıl uyanırsa aşkı boğar... (Erciyes Tutkusu)
- Acı insana hayatta kalma gücü verir. (Balkan Acısı)
- Kayseri Lisesinin nura koşan gençleri Güzel Anadolu'ya güneşler taşıyacak Bu mefkûre oldukça azmimizin rehberi Cehalet boğulacak ilm ü fen yaşayacak Güçlüyüz kuvvetliyiz ,imanlıyız hepimiz Yaşasın genç Türkiye, yaşasın mektebimiz Asrımızda yenilik namına her ne varsa Biz ona varacağız bir hamlede bir hızda Hangi bir mâni bizi bu yolda karşılarsa And içtik yıkacağız millî irfanımızla Güçlüyüz kuvvetliyiz, imanlıyız hepimiz Yaşasın genç Türkiye, yaşasın mektebimiz. (Ankaralı Gelin)
- "Ne olur beni anla, damla damla tükeniyorum Seni başkalarının mısralarında okurum diye çok korkuyorum..." (Mehlika)
- "Ey Türk genci! Aç gözünü azıcık. Etrafına bir dikkat et, gördüğün hayal değil, hakikattir pek açık. Pusu kurmuş herkes sana, bak, bugün." Ömer Seyfettin (Balkan Acısı)
- Rüya ahlak ve yasa dinlemez... Her şeyi orda görür. Yaşadığını, hiç yaşamayıp hayal ettiğini veya korktuğu şeyleri görür. (Ankaralı Gelin)
- "Masalarımız burada biterken gökten üç elma düştü.Biri yazanın,biri okuyanın,biri de dinleyenin başına.." (Zirveye Tırmanış)
- Kalktı sigarasını yaktı. Bir yabancıya içimizdeki hainlerden söz edip; bir Paşa'nın, bir Vali'nin, bir Belediye Başkanı'nın Selanik'i sattığını anlatamazdı. (Mustafa Kemal'in Romanı 3)
- Her yerde insan aynıdır. İyi de var kötü de. Akıllı da var, akılsız da. Kıskanç da var olgun davranan da. Us, bu insanları yönetmeyi öğretir Bilge Tigin oğlum. (Orkun Bilgesi)
- - Çocuklar, kalbinizin çiçekleri her yerde açar. Ama bu sevgi vatan aşkı olursa makam da, sevgili de koşarak gelir, sizi bulur. (Mustafa Kemal'in Romanı 2)
- Türk milletinin köklü kaderi yakın zamanda değişecek ve Türk milleti, ebediyyen Mustafa Kemal'le gülecekti. (Mustafa Kemal'in Romanı 1)
- Fakat Zübeyde hanım doğmadan büyük bir ümit ve sevgi ile bağlandığı yavrusunun milletinin kaderini değiştireceğinden,Ali Rızâ Efendi ile kwndisini bahtiyar kılacak bu çocuğun çöken devletin istikbaline ışık olacağından habersizdi. (Mustafa Kemal'in Romanı 1)
- Biz sadece Türk Milleti için değil bütün ezilen ve esir milletler için örnek bir savaş veriyoruz. İngiltere'nin korkusu budur. (Mustafa Kemal'in Romanı 3)
- Aynı mefhumu farklı dillerde ifade eden bu insanların gönüllerindeki istek ve emeller de başka başkaydı. (Balkan Acısı)
- Her büyük başın bir derdi var. (Ankaralı Gelin)
- Üç kız kardeş dehşet ve korku içinde birbirine sarılırken, anneleri Suçiğ Hatun titreyen dudakları ile elli yıl öncesine dalıyordu. Yedi yaşındaydı. Başlarında kamçılı bir Çin subayının sürüklemesinde tutsaklığa götürülü-yorlardı. Yalın ayaklarına yakıcı kum ve keskin çakıllar batıyordu. Atlıyken atsız, boyluyken boysuz, ıslı iken ıssız, alp iken yablak olarak günlerce aç, çıplak yürütülmüşlerdi. Sonra köle olarak pirinç tarlalarında çalıştırılmışlar, bir çok tutsak Türk bataklıklarda sıtmadan ölmüştü. Ama bu defa geçtikleri bozkır, çöl onları umuda, yeşil Ötüken'e götürüyordu. (Orkun Bilgesi)
- Ağaç dalları arasında süzülerek toprağa ulaşıyor;topraktaki çiçeklere,onlara son selamını iletiyoruz zirveye ulaşmak için çabalıyoruz. (Zirveye Tırmanış)
- Fayton; Hacı KIlıç, Sahabiye, Hunat Camii ve medreselerinin önünden geçerken hiç konuşmadan bu tarihi eserleri seyreden Martha nihayet konuştu; - Erciyesin dinlendirişi kadar bu eserler de güzel. (Erciyes Tutkusu)
- Her Türk üzerine düşen vazifeyi yaparsa, şimdi hasta gibi görünen, türlü tehlikelerle çalkalanan vatanın kurtulmaması mümkün değildi. (Mustafa Kemal'in Romanı 1)