tatlidede

Yorgo Andreadis kimdir? Yorgo Andreadis kitapları ve sözleri

Yazar Yorgo Andreadis hayatı araştırılıyor. Peki Yorgo Andreadis kimdir? Yorgo Andreadis aslen nerelidir? Yorgo Andreadis ne zaman, nerede doğdu? Yorgo Andreadis hayatta mı? İşte Yorgo Andreadis hayatı... Yorgo Andreadis yaşıyor mu? Yorgo Andreadis ne zaman, nerede öldü?
  • 19.06.2022 18:00
Yorgo Andreadis kimdir? Yorgo Andreadis kitapları ve sözleri
Yazar Yorgo Andreadis edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yorgo Andreadis hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yorgo Andreadis hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yorgo Andreadis hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...

Tam / Gerçek Adı: Georgios Andreadis

Doğum Tarihi: 1936

Doğum Yeri: Selanik, Yunanistan

Ölüm Tarihi: 30 Aralık 2015

Ölüm Yeri: Selanik, Yunanistan

Yorgo Andreadis kimdir?

1936 yılında Selanik’te bulunan Kalamaria mülteci kampında dünyaya geldi. Ailesi önce Batum’a, daha sonra 1930 yılında Yunanistan’a göç etti.Babası Kyriako Andreadis 1880'li yıllarda Batum'da kurulmuş bulunan Pontos Ulusal Meclisi üyesi idi. Selanik Anadolu Koleji’nde burslu okudu ve daha sonra 1955 yılında Almanya’da Freiburg Üniversitesi’nde ekonomi politik okudu bir yandan da Türkçe dersleri aldı.

Üniversiteyi bitirdikten sonra anneanne ve babasının yurdu Trabzon'u görmek üzere Türkiye’ye gitti ve 1960 yılından itibaren 52 defa Karadeniz yöresini ziyaret etti. Mübadele üzerine bir dizi kitap yayınlayan Andreadis’in kitapları, Türkiye’de büyük ilgi gördü."Tamama, Pontus'un Yitik Kızı" adlı kitabı nedeniyle Abdi İpekçi ödülüne layık görüldü. Ödül töreni 1993 yılında İstanbul’da yapıldı. Tamama, Pontus'un Yitik Kızı adlı kitabı Yeşim Ustaoğlu tarafından "Bulutları Beklerken" adıyla sinema filmi de yapıldı. Kitabın telifini Trabzon’daki Sümela Manastırı'nın restorasyon kuruluna devretti. Gizli Din Taşıyanlar adlı kitabıyla, Karadeniz’de yaşanan gizli Hristiyanlığı anlattı. Bu kitabın telif haklarını da Folklor Müzesi’nin kuruluşuna katkı sağlamak üzer Foça Belediye’sine armağan etti.[1] Trabzon'da tanıştığı arkadaşının kızı ile oğlunu evlendiren Andreadis, dünürünün ölümü üzerine kaleme aldığı "Neden Kardeşim Hüsnü" adlı kitabın telifini onun anısına doğum yeri Tonya'da bir lise yapılması için Trabzon valiliğine armağan etti.[2] Türkiye’de edebiyat çevrelerinin birçok etkinliğe davet edilerek bu etkinliklerde konuşmalar yaptı.

Yunanistan ve Türkiye’de yaşayan milliyetçiler, Yorgo Andreadis’in çalışmalarından rahatsızlık duydular ve Türk - Yunan dostluğu amacıyla gerçekleştirildiğine şüpheyle yaklaştılar.[1][3] Yunanistan’da “Ankara’nın ajanı” olmakla, Türkiye’de “pontusçu” olmakla suçlandı. 4 Aralık 1998’de yeniden İstanbul’a geldiğinde havalimanında sınırdışı edildi, bir daha Türkiye’ye giremedi. Türkiye’ye giriş yasağının kalkması için 2004 yılında aralarında Yaşar Kemal, Vedat Türkali, Gülten Akın, Adalet Ağaoğlu, Murat Belge, Celal Başlangıç, Baskın Oran gibi isimlerin yer aldığı yazar ve yayıncılar arasında bir imza kampanyası başlatıldı;[4] ancak yasak kaldırılamadı.

30 Aralık 2015'te Selanik’te hayatını kaybetti.

Yorgo Andreadis Kitapları - Eserleri

  • Tamama - Pontus'un Yitik Kızı
  • Tolika
  • İstenmeyen Adam Persona Non Grata
  • Neden Kardeşim Hüsnü
  • Temel Garip
  • Gizli Din Taşıyanlar
  • Pontos'taki Evim

Yorgo Andreadis Alıntıları - Sözleri

  • "Savaşın güzeli, adili olmaz. Bütün savaşlar gaddarcadır ve katılanları kötüleştirir, onun ardında yatan ne olursa olsun.. Din savaşları, ulusal ve ırk adına yapılan savaşlar, kardeş kavgaları, insanların içinde sakladığı en kötü özellikleri gün ışığına çıkarır.. Tamama'nın gerçeklere dayalı öyküsünü anlatan bu çalışmada, bir yandan sadece savaşın kötü bir şey olduğunu vurgularken, öte yandan savaşın bütün gazabına rağmen, hâlâ insan olarak kalmayı başarabilen kişileri, tüm insanlığa göstermeyi amaçladık.. Halklar arasında dostluk, böylesi insanların büyüklük ve erdemleri üstüne kurulabilir, ancak o zaman sağlam ve temele sahip olabilir. Dünya çapında barış ve kardeşliğin güvencesi olan HALKLAR ARASINDAKİ DOSTLUK.." (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Tamama yavaş yavaş daha da cesaretlendi ve tek başına dilenmek istedi. Bir keresinde onu yırtık pırtık paçavralar içinde gören Sivaslılar, bu haline çok üzülmüş ve ona çocuklarının giysilerini vermişlerdi. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Kader tanrıları, eğer talihleri çok fazla gülmüşse, o insanları kıskanır ve sonunda başlarına dert açar. (Neden Kardeşim Hüsnü)
  • ''Raife Rummuş, o bir Hristiyan, adı Tamama...'' Okay ailesinin büyük sırrı işte buydu. Raife' nin onlarla hiçbir akrabalığı yoktu. Bir Rum ailesinin kayıp çocuğuydu o. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Bu adam aranızda ne arıyor? İyi bir insan değil, burayı hemen terketmeli, o bizden değil, o Doğulu. (Neden Kardeşim Hüsnü)
  • Karadeniz'de zaman sanki durmuş gibidir, türkülerde anlatılan olaylardan bu yana yüzyıllar geçse bile, herşey sanki dün, hatta bu sabah olmuştur. Karadeniz'de insan sonsuzluğun istikrarını yakalamıştır ya da istikrarın sonsuzluğunu elde etmiştir de diyebiliriz. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Barış ve sükûnet dönemlerinde insanları sevmek kolaydır ama bu özelliği savaş koşullarında, tüm baskılar altında korumak, daha zorlu bir çabayı, daha insan olmayı, hatta üstün insan olmayı gerektirir. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • "Suçlama hepsini kapsıyordu . Her biri hem ayrı ayrı , hem de birlikte imparatorluğun bir bölümünü parçalayarak ele geçirip , Gürcistan'dan Zonguldak'a dek uzanan bölgede bağımsız bir "Pontus Devleti" kurma fikrinden yana olmakla suçlanıyorlardı . Bu mahkeme 1921 Eylül ' ünde Amasya'da gerçekleşti . Ve kötü kalpli , fesatçı eski avukat Emin Bey bu davayı üstlenerek , berbat , tüyler ürpertici bir planla hepsinin darağacına gönderilmesini istedi ... " (Tolika)
  • Papaz kızını vaftiz etti ve adını TAMAMA koydu. Bu, o güne değin Hristiyanlar arasında duyulmamış bir isimdi. Türkçeden geliyordu ve "yeter" gibi bir anlamı vardı. Papayiannis Tanrısına kızmıştı, öc almak için kızını bilinmeyen bir isimle Vaftiz etti, üstelik türkçe olarak, sanki "Tanrım, artık yeter" demek istiyordu. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Kendi dinimi ben mi seçtim? Bizim neye inanacağımıza başkaları karar veriyor. (Neden Kardeşim Hüsnü)
  • İnsanlar ancak bir şeyden yoksun kalırlarsa, bir şeyin en azıyla tatmin olur ve onunla yetinirler. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Kimin suçlu, kimin suçsuz olduğunu kim bilecekti ki? Bıçak, intikam için bir kere çekilmesin, kimseyi es geçmezdi. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • - Çok iyi bir insansın sen. Eğer müslüman olabilseydin, ruhunu da kurtarmış olurdun. - "Bu konuyu düşüneceğim" dedim ona ve bu konu sonsuza dek kapanmış oldu. (Neden Kardeşim Hüsnü)
  • Bu korkunç gazap dinip, insanlar biraz olsun ayaklan üzerinde durabilecek hale gelince, yürüyüşe devam edilmesini belirten yeni bir emir geldi. Herkes tek bir hedefe, Sivas’a (Sebasteia) yönelecekti. Espiye ile Sivas arasındaki uzaklık iki yüz kilometreden fazlaydı. Eleni, Papayiannis ile Kyriaki’nin yetimlerini toparladı. Sanki çocukların daha önceki hallerinin birer müsveddesi vardı karşısında, üçü de yakalandıkları tifo hastalığından sonra bir deri bir kemik kalmıştı. O kadar çok insan ölmüştü ki, artık kimse ağlamıyordu. Ölüme alışmışlardı. Hiç kimse ölüleri toplamıyor, hiç kimse onları gömmekle uğraşmıyordu. Umutsuzluk ve bedensel çöküş, insan sabrının bütün sınırlarını aşmıştı. Tamama o sırada daha yedi yaşlarındaydı. Batı Pontus’taki bütün sürgünler aynı kaderi paylaşmışlardı. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • "Herkes ana-babasından aldıklarıyla biçimlenir. Amca, sen dünyadaki bütün dinleri okuyup inceleyerek mi tercih ettiğin dini seçtin? Kendi dinimi ben mi seçtim? Bizim neye inanacağımıza başkaları karar veriyor." (Neden Kardeşim Hüsnü)
  • YORGO ANDREADİS * ''Aslen Gümüşhaneli olan ve en büyük hayali Hrant Dink gibi halklar arasında atılmış köprüleri inşa etmek olan, Abdi İpekçi Türk-Yunan Dostluk ödülü sahibi Yorgo Andreadis, 'Pontus tabusu' hakkında yazdığı kitaplar Türkiye'de ilgiyle karşılanmaya başlayınca, başına gelmeyen kalmadı; 1998 yılında Türkiye'ye girişi yasaklandı, âşık olduğu Karadeniz'e bir daha ayak basamadı. Andreadis, Selanik'te 30 Aralık 2015'te hayata veda etti. Vasiyeti Trabzon'a gömülmekti ama bu da yerine getirilemedi.'' (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • "Barış ve sükûnet dönemlerinde insanları sevmek kolaydır ama bu özelliği savaş koşullarında, tüm baskılar altında korumak, daha zorlu bir çabayı, daha insan olmayı, hatta üstün insan olmayı gerektirir." (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • Tarihin kendini yinelememesi ancak onunla derin bir hesaplaşmayı yaşamakla mümkün. (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)
  • - Ben yaşlı bir adamım ve çok daha fazla şey biliyorum. " Müslümanlık dünyadaki en iyi dindir." Dedi. - "Aynı şey bizim insanlarımız için de geçerli" dedim. " Hristiyanlık dünyadaki en iyi dindir. Bizimkilerde yaşlı insanlar ve onlarda daha fazla şey biliyorlar. Kime inanalım?" (Neden Kardeşim Hüsnü)
  • Küçük keyifler...Mutluluk da, zaten böyle bir sü­rü küçük ve kısa keyiflerin toplamı değil midir? (Tamama - Pontus'un Yitik Kızı)

Yorum Yaz