Yücel Sarpdere kimdir? Yücel Sarpdere kitapları ve sözleri
Gazeteci,yazar Yücel Sarpdere hayatı araştırılıyor. Peki Yücel Sarpdere kimdir? Yücel Sarpdere aslen nerelidir? Yücel Sarpdere ne zaman, nerede doğdu? Yücel Sarpdere hayatta mı? İşte Yücel Sarpdere hayatı...

Gazeteci,yazar Yücel Sarpdere edebi kişiliği, hayat hikayesi ve eserleri merak ediliyor. Kitap severler arama motorlarında Yücel Sarpdere hakkında bilgi edinmeye çalışıyor. Yücel Sarpdere hayatını, kitaplarını, sözlerini ve alıntılarını sizler için hazırladık. İşte Yücel Sarpdere hayatı, eserleri, sözleri ve alıntıları...
Doğum Tarihi:
Doğum Yeri:
Yücel Sarpdere kimdir?
Yücel Sarpdere Kitapları - Eserleri
- Vatandaş Abuzer
- Can Dostu
- Kızılcık Operasyonu
- Paralı Asker
- Ruhsatsız Sözcükler
- Abûzerê Hemwelatî
Yücel Sarpdere Alıntıları - Sözleri
- Eskilerden, yenilerden, geçmişten gelecekten... Özlenenlerden... Dünden bugünden... Sizden bizden... Sevip de görülmeyenlerden... (Ruhsatsız Sözcükler)
- Mesut, Abuzer’e bakıp güldü. “Bugünkü havalandırmada kendini iyi bir dayağa hazırla,” dedi. Abuzer, ranzasına uzandı. “Fark etmez,” dedi. “ Bir dostum sık sık şu sözleri söylerdi: Korkunun ecele faydası yoktur. Anlayabildiğim kadarıyla burada bir insan, yemekten çok dayak yemek zorunda. Bu durumda dayak yemekten korkmanın bir anlamı yok. Ayrıca bu dayağı bize nasılsa atacaklar, ha bir saat önce, ha bir saat sonra… Bunun hiçbir önemi yok.” (Vatandaş Abuzer)
- Bu evlilikten çocuk yoktur Aman güzel hakimim elini çabuk tut,bu işin sonu boktur (Kızılcık Operasyonu)
- "Oysa adalet güzel bir şeydir. Bak burada bir sürü insan var, ama içimizde bir tek paralı insan var mı ? Yok. İşte adalet budur ! Dünyanın yamyam birkaç tekeli gider her yeri yağmalar. Afrika'nın altınını, kauçuğunu , kahvesini alır, ormanları yok eder. Asya'nın pirincini, arpasını, buğdayını, komşularımızın petrolünü, bizim tarımı, tütünü , denizleri, Latin Amerika'nın her şeyini, yeryüzündeki insanların kaslarındaki gücünü, emeğini , ekmeğini, bebeklerin sütünü çalar, onlar başarılı girişimci olarak alkışlanır ; bu adalettir! Diyelim aç bir çocuk bir ekmek çalar, onu hırsız diye içeri atarlar! Bu da adalettir! Bugün ki adalet , gücün - egemenliğin simgesidir! (Paralı Asker)
- "Nöbet esnasında, kaçmaya çalışan bir hain görsen ne yaparsın?" "Önce havaya uyarı atışı yaparım, eğer durmazsa üzerine ateş ederim!" General başını salladı. "Sen böyle yaparsan içerde adam kalmaz oğlum," dedi. "Önce üzerine ateş et, vur , sonra gerekeni yap." "Emredersin komutanım!" (Vatandaş Abuzer)
- "İnsanlara güvenmeyi öğrenmek gerekir," dedi. "Ayrıca saygı duymayı ve sevmeyi de öğrenmelidir." (Vatandaş Abuzer)
- Polis gözlerini kıstı , aşağılayıcı , ama aynı zamanda tehditkâr bir yüz ifadesi takındı : "Bakın ben demokrat bir adamım , yanınıza gelirsem ayrımcılık yapmam hepinizi odunlarım bilmiş olun!" (Paralı Asker)
- Yeşil gözlü,sarı saçlı güzel hakimim. Hukuk biliyorum diye sanma ki sana rakibim. Haşa,hukuk üstünlüğü ilkesi çiğnemek niyetinde değilim Evvela sağlığınıza dua eder,öjeli eşlerinizden öperim Davacının ismi abdurrahak, soyadı kasnaktır Bu davadan kastı karısında boşanmaktır Beş yıllık evliliği süresince ne yaşamıştır huzur Ne görmüştür en küçük bir saadet Kendisini bu kadınla evlendirenlere okumaktadır rahmet Kıymetli vaktinizi almamak için anlatıyorum kısaca Bu dava daha fazla sürerse karışacak işe bıçak tabanca Bu evlilikten çocuk yoktur Aman güzel hakimim elini çabuk tut,bu işin sonu boktur (Kızılcık Operasyonu)
- Bir tek o bedava diye Ölümü seçti Emin. Parası olmadığından Hastane morgunda kaldı rehin (Ruhsatsız Sözcükler)
- "Kendisine saygı duymayan insanlar, başkalarına da saygı duymaz. Kendisine saygısını yitirenler, çökmüş bir maden ocağı gibidirler ve öyle bir noktaya gelirler ki onurlarını yitirirler ve gittikleri her yere çamurlarını bulaştırırlar." (Vatandaş Abuzer)
- General bir başka gardiyana döndü: "Buradaki tutukluların statüsü nedir?" Gardiyan soruyu pek anlamamıştı. Bir şeyler söylemek istiyor, ama kem küm ediyordu. General, bu ne böyle, der gibi komutana baktı, komutan kızarmıştı. General soru şeklini değiştirdi. "Yani evladım," dedi. "Buradaki tutuklular normal tutuklular mıdır?" Asker bu soruyu anlamanın şevkiyle gırtlağını yırtarcasına bağırarak cevap verdi: "Hayır komutanım!" "Ya nasıl tutuklulardır?" "Anormal tutuklulardır komutanım!" General bu cevabı yeterli bulmamıştı. "Peki normal tutuklularla, anormal tutuklular arasındaki fark nedir?" "Normal tutuklular normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, eroinciler, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar anormal tutuklulardır!" "Peki bunlara nasıl davranırız?" "Anormal komutanım!" (Vatandaş Abuzer)
- “Bir süredir bir şeyler söylüyorlar, ama hâlâ tam anlayabilmiş değilim. Geçen birisi dedi ki, ‘Sen benimsin! Boşuna inkâr etme, sen benimsin.’ Tabii itiraz ettim, ‘Benim bildiğim beyin kafanın içinde olur, ben beyinsem hani benim kafatasım?’ dedim. Bu sözler nedense onları daha fazla sinirlendirdi. ‘Niye sinirleniyorsunuz?’ dedim. ‘Bir kafatasını sorduk bu kadar sinirlendiniz, elleri, kolları, bacakları sormadım daha’ deyince üzerime çullandılar. (Vatandaş Abuzer)
- Yalnızlık daha iyiydi, diye düşündü. Hiç değilse yalnızca kendi ıstıraplarınla başbaşasın. Oysa şimdi, başkasının ıstıraplarına ortak olmak zorundasın. (Vatandaş Abuzer)
- Kavga isteyen biz değiliz, biz hakkımızı istiyoruz. Ben sonuna kadar buradayım. Kendilerini insan değil fare sayan korkaklar istedikleri yere gidebilirler.” (Can Dostu)
- .. şunu unutmamak gerekir ki, burjuvaziyle mücadelede ekonomik olarak da güçlü olmak zorundayız. Ticaret gibi önemli alanı burjuvaziye bırakmak aptallıktır. Onları kendi silahlarıyla vurmalıyız. (Can Dostu)
- Sabahın ilk ışıkları yırtarken Alp'lerin soğuk griliğini... Düşerken gözlerin üzerine çiğ taneleri gibi, sonsuz uyku taneleri... Koşarken yavaşlar gibi... Ölen arkadaşlar gibi... Sessiz ve sitemsiz... Gidiyor da hemen dönecek gibi... (Ruhsatsız Sözcükler)
- Însanlari köle yapan da özgür yapan da savastir. Îsciler ve ezilenler bir gun mutlaka bu savasi kazanacacaklar o korlarin icinden mutlu bir yasam dogacaktir. (Can Dostu)
- General mikrofonu aldı.Kimseden ses çıkmıyordu.Yerlere çöp atmayın Subaylar brbirine baktılar General iki dakka kadar sustu,bardaktan bir kaç yudum daha su içti mikrafona eğildi: Yerelere çöp atanları sevmem,”dedi Yeniden sessizlik.General bu sefer daha sert ifadeyle Yereler çöp atanları affetmem!diye ekledi ve törenin bittiğini söyled (Kızılcık Operasyonu)
- Bu evlilikten çocuk yoktur Aman güzel hakimim elini çabuk tut,bu işin sonu boktur (Kızılcık Operasyonu)
- Kavga isteyen biz değiliz, biz hakkımızı istiyoruz. Ben sonuna kadar buradayım. Kendilerini insan değil fare sayan korkaklar istedikleri yere gidebilirler.” (Can Dostu)