Yüz Okuma - Orhan Erdem Kitap özeti, konusu ve incelemesi

Yüz Okuma kimin eseri? Yüz Okuma kitabının yazarı kimdir? Yüz Okuma konusu ve anafikri nedir? Yüz Okuma kitabı ne anlatıyor? Yüz Okuma PDF indirme linki var mı? Yüz Okuma kitabının yazarı Orhan Erdem kimdir? İşte Yüz Okuma kitabı özeti, sözleri, yorumları ve incelemesi...

Kitap Künyesi

Yazar: Orhan Erdem

Yayın Evi: Yakamoz Yayınevi

İSBN: 9786053842590

Sayfa Sayısı: 244

Yüz Okuma Ne Anlatıyor? Konusu, Ana Fikri, Özeti

Yüz Okuma Nasıl Yapılır?

Yüzde Okunabilen Bazı Hastalıklar Hangileridir?

Yüz Okumayla Gelecek ve Beyin Okunabilir mi?

Kişilik Yüzü Etkiler mi?

Yüz Okumada Tespit Edilen Kişilik Özellikleri Hangileridir?

Yüz Okuyabilmenin Faydaları Nelerdir?

Yüzdeki Olumsuz Özellikleri Nasıl Tespit Edebiliriz?

Doğu ve Batı Kültürlerinde Yüz Okumanın Yeri Nedir?

6500 kişilik yüz taramasıyla yazılan tek kitap...

Yüzde Okunan Bazı Hastalıklar Hangileridir? Kişilik Yüzü Etkiler mi?

Yüz Okumayla Gelecek ve Beyin Okunabilir mi?

"Yüz, insan ruhunun aynasıdır..."

(Tanıtım Bülteninden)

Yüz Okuma Alıntıları - Sözleri

• Rivayete göre, Eflatun olgunlaşmak için bir mağaraya çekilir. Kimseyle görüşmek istemez. Ancak yine de, ziyaretçileri onu yalnız bırakmazlar. Bunun üzerine Eflatun, mağara yakınlarındaki bir yere bir kişi görevlendirir. Görevli kişinin görevi, gelen ziyaretçileri içeri almadan önce, yüz hatlarını Eflatun'a bildirmektir. Bir gün bir kişi gelir. Görevli Eflatun'a ziyaretçinin yüz hatlarını bildirir. Eflatun ziyaretçiyi içeri almaz. Durumu anlayan ziyaretçi, " Eflatun'a kendimle çok mücadele ettiğimi ve ruhumdaki karanlıkları yendiğimi söyleyin " diye mesaj gönderir. Bunun üzerine Eflatun gelen kişiyi içeri davet eder.
• İmam Şafii (ks) ilm-i firasete ilgi duymuştur. Hatta bu alanla ilgili bilgi sahibi olmak için, uzun yolculuklara katlanmıştır. Bu büyük âlim, ilm-i kıyafetle ilgili bilgiler edinmek için, Yemen'e gider.Gerekli bilgileri edindikten sonra, geri dönerken birine misafir olmaya karar verir. Kendisine misafir olmaya karar verdiği kişi, gök gözlü ve çıkık alınlıdır. Bu yüz yapısı kıyafet ilmine göre, olumsuzluk habercisidir. Ancak İmam Şafii, kendisini davet eden bu kişinin bu özelliğini, bir tarafa bırakarak ona misafir olur. Bu gök gözlü ve çıkık alınlı kişi, cömert tavırlarıyla İmam Şafii'nin dikkatini çekince ilm-i firaset için, " Demek ki bu ilim anlamsız " düşüncesine kapılır. Sabah olunca İmam Şafii, kendisini ağırlayan kişiyi Mekke'ye davet eder. Bu davet karşısında adam şu cevabı verir; " Sana yaptığım hizmetlerin karşılığını ödemedin." İmam Şafii, hizmetin ve bedelin ne olduğunu sorar. Adam, hizmetlerini tek tek sıralar. Bu durumda, İmam Şafii'nin kafasında şu düşünce güçlenir; " Firaset ilmi gerçekmiş."
• Bu dünya insana kısacık bir süre ev sahipliği yapıyor. Dünyayla ve içindekilerle kavga etmeye vakit yok.
• Yüz beynin aynasıdır. Gözler ise kalbin sırlarını yansıtır.
• Güle koku neyse; insana kişilik odur.
• Kişiliğiniz; yaşayış tarzınızdır. Kişilik; insanın iç ve dış çevresiyle kurduğu tutarlı ve kalıplaşmış, zihinsel, bedensel ve ruhsal unsurların bütünüdür.
• İnsanın gerçek yüzünü kim görür? Ressam mı, fotoğrafçı mı, ayna mı, insan mı?
• Başkalarını da düşünün, bencillik insanı yüceltmez.
• Mükemmeliyetçi olmayın, gücünüzün sınırı var.
• Hayal deryasında kaybolmayın.
• Ateş Kişilikliler; Güçlüdürler. Kararlıdırlar. Açık sözlüdürler. Dinamiktirler. Az laf çok iş temsilcisidirler.
• Toprak Kişilikliler; Sabit fikirlidirler. Varyemezdirler. Statükocudurlar. Yemeğe düşkündürler. İnatçıdırlar. Sessizdirler.
• Hava Kişilikliler; Fazilete düşkündürler. Bilgiye önem verirler. İletişimleri iyidir. Özgürlüklerine düşkündürler. Adildirler. Düşünmeyi severler.
• Su kişilikliler; İyilikseverdirler. Kibardırlar. İyi niyetlidirler. Cömerttirler. Sezgileri kuvvetlidir. Planlıdırlar.

Yüz Okuma İncelemesi - Şahsi Yorumlar

Kurban Olduğum Yağdırıyor!: Bilgiye aç açıma, böyle iştahla bilimsel veri taramayı diliyordum ve sonra ne oldu dersiniz? Yerde aradığımı gök tanrıda buldum! “Allah’ın hikmeti” ve “yüce yaradanın buyurdukları” ile bizi kapıda karşılayan yazar, okuyucusuna istediği hariç her şeyi vermek konusunda öyle ısrarcıydı ki… Ama benim de inadım tuttu, dedim ben bitireceğim bu “kurban olduğum” tadındaki bir acayip kitabı. Kitap sorgulayan bir insan için değil de bağnaz bir insana bilimin dinle örtüştüğünü -zabaha kadar tartışırız o ayrı- anlatmak için yazılmıştı resmen. Kitaptan aldığım tadı satırlarıma adeta tükürüyorum buyurun: “Allah var, elbetti ki var, ya vallahi var diyorum ama dinimizin buyruklarının dışına da taşmıyor yüz okuma ilmi!” Kitaptaki bilgiler farklı forum sayfalarından kopyala yapıştır yapılmışçasına özensiz ve okuyucusuna bilgi vaat etmekten uzaktı. Son sayfalarına değin sayfa arttırmak için öyle uğraşılmış ki, aralara rastgele bir şeyler konulsaydı daha bir doyuma varırdım sanıyorum. Sadece son sayfalardaki görseller amacına hizmet ediyordu ki benim tadım kaçmıştı ve sayfaları çevirdiğim gibi terk ettim ortamı. Ortam dediğimde kahvehane, kesin oradayımdır. Hacı amcalarımın aşırı düzey ilimsel söhpetleri çınlatıyordu kulağımı, ellerinde de bu kitap vardı. Hiç sırıtmıyor yemin olsun. Google; can dostum, birtanem, bilememişim değerini… Ben senden yüz okumaya devam. (Taşındım!)

Kızımın arkadaşları ile dengeli ilişkiler kurabilmek adına, edindiği bir kitap! Öyle ki bazı günler okuldan eve, dengesiz davranışlar sergileyen arkadaşları yüzünden, hayal kırıkları ile dolu gelir. Hangi insan hak etmediği bir muamele gördüğünde, hayal kırıklığına uğramadan tevazu sahibi olabilsin! İstisnadır, bence! Her ne kadar karşı tarafa incindiğimizi sezdirmesek dahi, bir kere kendi benliğimizde paramparça olmuşuzdur. Ve başlarız bizi inciten kişiyi, salt kendi benliğimiz de yargılamaya! Acaba bilerek mi beni kırdı, yoksa karakteri mi böyle diye! Zihnimizde cevapsız sorular, artarak çoğalır. İşte yazar kitabında, bu yargılara da cevap olabilecek mahiyette örneklerle değinmiş. Yazara göre; " karakter kalıcı değildir. Zamanla bazı kişileri örnek alarak karakterinizde revizyonlar yapabilirsiniz. " der. Muhakkak ki sizlerin de aklına bu cümleyi okuyunca, benim ilk okuduğum an aklıma gelen şu atasözü gelebilir. " İnsan yedisinde neyse, yetmişinde de odur!" derler. Hal böyle olunca, o zaman fıtratımızdan mizacımıza biraz müdahale var gibi... Yazar tatmin edici açıklamalarıyla karakter ve huy konularını okurun aklında soru işaretlerine yer vermeden, mükemmel bir şekilde izah etmiş. Mülakatlarda soru-cevap şeklinde kişiyi gözlemleyerek karara varıldığını biliyorum, beden dilinin de kişiyi ifşa ettiğinden haberim vardı fakat yüz okumak (ilm-i sima), benim için çok aşina olmadığım bir hadisedir. Edindiğim kazanımlar sayesinde, eksikliğimi biraz olsun giderebildim. Biraz diyorum çünkü, yazarın da dediği gibi bu alanda başarılı olabilmek için, belli bir birikim olmalı! Bazen öyle insanlar ile karşılaşıyorum ki, ruh halleri bozuk dahi olsa onu sansürleyip dışarıya belli etmeden hareket edebiliyorlar. Bu durum kişinin yüzüne yansıdığı zaman, yüz okumayı öğrenmek biraz zor. Netice itibarıyla kitap benim gibi bu ilim hakkında herhangi bir bilgisi olmayan kişileri bile, aydınlatacak seviyede! Akıcı bir dil ve görsel fotoğraflar ile zenginleştirilen, değerli bir eser. (Serpil Ağ)

Arasira açıp bakindigim bir kitap . öyle açıp saatlerce okunacak bir kitap degil . Derslerde yararlanma amacı ile satın almıştım. Genel-kültür gibimsi bir kitap . Etkili iletişimde de faydası var. (Beril Yağmur Gegeoglu)

Yüz Okuma PDF indirme linki var mı?

Orhan Erdem - Yüz Okuma kitabı için internette en çok yapılan aramalardan birisi de Yüz Okuma PDF linkidir. İnternette ücretli olarak satılan çoğu kitabın PDFleri bulunmaktadır. Ancak bu PDF'leri yasal olmayan yollarla indirmek ve kullanmak hem yasalara hem de ahlaka aykırıdır. Yayın evlerinin sitesinden PDF satılıyorsa indirebilirsiniz.

Kitabın Yazarı Orhan Erdem Kimdir?

İlk ve orta öğretimini Muş`ta 1985`te, İstanbul Denizcilik Lisesini 1989`da, Polis Akademisini 1993`te, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Yüksek Lisans eğitimini 1998`de, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Doktora eğitimini 2003`te tamamladı.2012`de Doçent oldu.

2000 yılında başladığı Birleşmiş Milletler eğitimcisi görevini 2002'de, 2003 yılında başladığı Avrupa Güvenlik ve İşbirliği eğitimcisi görevini 2006'da tamamladı.

Birleşmiş Milletler ve Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı`nın sertifikalı liderlik,pedagojik formasyon ve kişisel gelişim eğitimcisidir. Yurt dışında görev yaptığı sırada 17 alanda liderlik ve kişisel gelişim uzmanlığı eğitimi alarak,Balkanlar,Orta Asya ve Avrupa'da liderlik ve eğitmenlik alanlarında eğitimler vermiş, birçok projeyi yönetmiştir.

Orhan Erdem Kitapları - Eserleri

• Yüz Okuma
• Düşünce Gücüyle Sorun Çözme
• Başarının Yolu: Beden Dilini Anlamak
• Duygusal İletişim ve Beden Dili
• Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları
• Bilgeliğe Yolculuk
• Çözüme Giden Yol

Orhan Erdem Alıntıları - Sözleri

• İnsân denen varlık; çocukken büyümek ister, büyüyünce çocukluğunu özler. Önce kazanmak için uğraşır ve sıhhatini kaybeder. Sonra kazandıklarını eski sıhhatini geri kazanmak için harcar. Geleceğe hazırlanmaya o kadar çok vakit ayırır ki, geriye yaşanacak vakit kalmaz. (Çözüme Giden Yol)
• ... - Gördüğüm kadarıyla oldukça fakir bir adamsın. Bir şeye ihtiyâcın varsa söyle. + Ufkumu daraltma yeter. ... (Çözüme Giden Yol)
• Açık yürekle konuşan düşman, içten pazarlıklı dosttan iyidir. (Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları)
• Ya mes'elenin perde arkasına bak, hikmeti yakalamaya çalış ya da perdeyi yüzüne kapa her taraf karanlıklara boğulsun. (Çözüme Giden Yol)
• İnsânın mülk edinme arzusu ona verilmiş bir duygudur. Bu duyguya gem vurulmazsa vahşî bir at gibi sağa sola tekme atar durur. Onu durdurmanın,dizginlemenin yolu kanaâttir. Hırs mutsuzluğa, kîne, nefrete sebep olur. Varlıklı olmak, yoksulları memnûn etmekle, onlara yardıma koşmakla güzelleşir. Kimseye faydası olmayan varlık, huzûr değil, huzûrsuzluğa yol açar. (Çözüme Giden Yol)
• Az anlamak ters anlamaktan iyidir. Hiç bilmemenin yarım bilmeye üstün olduğu zamanlar az değildir. (Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları)
• İlgi istiyorsanız, ilgilenmelisiniz. Sevilmenin yolu sevmektir. (Düşünce Gücüyle Sorun Çözme)
• "Herkes makamı kadar, yıldızı kadar, yaşı kadar bilir" düşüncesini dile getiren cahiller tanıdım. (Düşünce Gücüyle Sorun Çözme)
• Tolstoy der ki: "Servetin alçalttığı insân sayısı, yücelttiğinden fazladır." Bir kuruşu gözüne yaklaştırsan, güneşi göremezsin. Kuruş güneşi kapatır. Karanlıkta kalırsın. Uzaklaştır, uzaklaştırabildiğin kadar o kuruşu. Uzaklaştır ki her yer aydınlansın. Dostlarını gör, onlar da seni görsünler. (Çözüme Giden Yol)
• Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür. (Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları)
• Sabır acıyı kesen acı ot gibidir. Hem yakar hem tedavi eder. (Düşünce Gücüyle Sorun Çözme)
• Şiddet, şiddete sebebiyet verir. (Çözüme Giden Yol)
• Ne kadar bilirsen bil, bildiklerin karşındakinin anladığı kadardır. Mevlana (Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları)
• Pencereden bakan dışarısını görür, pencereye bakan ise camın kirini. Evet, önemli olan pencereden bakabilmektir. Birçok kimse penceredeki küçük bir tüye kafayı takar ve dışarıdaki manzarayı kaçırır. O muhteşem manzarayı bir tüye fedâ eder. (Çözüme Giden Yol)
• Hava Kişilikliler; Fazilete düşkündürler. Bilgiye önem verirler. İletişimleri iyidir. Özgürlüklerine düşkündürler. Adildirler. Düşünmeyi severler. (Yüz Okuma)
• Rivayete göre, Eflatun olgunlaşmak için bir mağaraya çekilir. Kimseyle görüşmek istemez. Ancak yine de, ziyaretçileri onu yalnız bırakmazlar. Bunun üzerine Eflatun, mağara yakınlarındaki bir yere bir kişi görevlendirir. Görevli kişinin görevi, gelen ziyaretçileri içeri almadan önce, yüz hatlarını Eflatun'a bildirmektir. Bir gün bir kişi gelir. Görevli Eflatun'a ziyaretçinin yüz hatlarını bildirir. Eflatun ziyaretçiyi içeri almaz. Durumu anlayan ziyaretçi, " Eflatun'a kendimle çok mücadele ettiğimi ve ruhumdaki karanlıkları yendiğimi söyleyin " diye mesaj gönderir. Bunun üzerine Eflatun gelen kişiyi içeri davet eder. (Yüz Okuma)
• Hatırdan çıkar satırdan çıkmaz. (Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları)
• Bazen kendi darağacımızı kuruyor ve altındaki tabureye kendimiz tekme atıyoruz. (Düşünce Gücüyle Sorun Çözme)
• Bir insanın güvenini ve inancını kazanmanın yolu kalp ve zihne hitap edebilmektir. (Etkili ve Başarılı İletişimin Sırları)
• Batı reçeteleri onların hastalıklarına göre yazılmıştır. Bizim hastalıklarımız farklıdır. Dünyâya bakışımız farklıdır. Yâni sosyal bünye farklıdır. Bizim reçetemiz de farklı olmalı. Başka kültürlerden alacağımız bilgileri tenkit ve kritize kapısından geçirmeden almak doğru olmaz. (Çözüme Giden Yol)